öncelikle slms
medyaya laf edeni minetayla evlendiriyormuşuz
Shigaraki aşkm bu kadar kötü şeyleri hak etmedi
öhm- neys
PİNTERESTTE ANASAYFAM BUNLA DOLU AAAAAAAAAAAAAAAA
AĞAĞAĞAĞAĞAĞAAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAAĞAĞAĞĞAAA BEN ELENDİM SİZ DEVAM EDİN AĞAĞĞAAĞĞAĞAĞAĞAĞAĞA
.
.
.
Yaklaşık yarım saat sonra uygun bir yere indim. Çantadan çıkardığım şapka, gözlük ve maskeyi taktım. Kostümümü değiştirdim ve kanatlarımı çantaya dağıttım. Artık normal birine daha çok benziyordum. Shizuka'nın Üstüne bir ceket atıp tekrar kucağıma aldım. Yarı uykuda olduğu için kafası sallanıyordu. Çantaları bir yere sakladım ve köşedeki eczaneye doğru yürüdüm. İçeri girdim ve acil yardım istedim. Bir görevli bizi arka tarafa aldı ve Shizuka'nın kolunu inceledi. Hemen yarayı temizledi ve kurşunu çıkardı. Kanamayı durdurdu ve gazlı bezle sardı. Kan grubunu sordu ve dolaplardan birinden getirdiği serumu onun koluna bağladı. Biraz daha orada durduktan sonra beni yanına çağırdı. Shizuka'ya baktım ve yavaşça görevlinin yanına gittim.
" Efendim, ilk önce ne olduğunu öğrenmem gerek. Ayrıca şanslısınız ki gerçekten güçlü biriymiş. Çok fazla kan kaybetmesine rağmen hala bilinci açıktı. "
" Bir çatışmanın ortasında kaldık. Çıkmaya çalışırken o yaralandı ve ben de onu buraya getirdim. Her şey bu kadar. "
Adam tatmin olmamış bir ifadeyle bana baktı. Ardından ekledi.
" Serumu bittiğinde bizi çağırın. Ödemenizi ön tarafta yapabilirsiniz. "
" Elbette. Teşekkürler. "
Hızlıca geri Shizuka'nın yanına gittim. Yüzüne tekrar renk gelmişti. Teskin edercesine elini sıktım. Artık çok daha iyiydi.
Serumu bitince görevliyi çağırdım ve serumu aldı. Shizuka'ya son pansumanı yaparken ben de ön tarafta ödeme yapıyordum. Yanıma gelince kolumu uzattım ve girmesini bekledim. Hiç itiraz etmeden koluma girdi. Eczaneden çıktık ve çantaların olduğu yere gittik. Tüylerimi tekrar topladım ve kafamdakilerden kurtuldum.
" Nasıl uçmak istersin? "
" En hızlı şekilde. "
" Emin misin? "
" İki kez söylemeyeceğim. Ne kadar sürer varmamız? "
" 2 saati bulacak gibi. İlk bir saati gidip ara veririz biraz. Sonra ters bir durum olmazsa en kısa sürede orada oluruz. "
" Tamam. "
Çok durgundu. Eskisi gibi enerjik değildi ve gerçekten sarsılmış gibiydi. Düşünmeyi bırakıp çantaları sırtıma attım. Shizuka yaklaştı ve bana sarıldı. Bacaklarını da dolayınca hızla yükseldim. Düşmemesi için ben de ona sarılıyordum. Normalde olsaydı yüzüstü uçardım ancak zaten kolu sakatlanmıştı, bu yüzden sırtüstü uçuyordum. Yolu kontrol etmek için birkaç tüyüm bizden önde gidiyordu. Bu şekilde yaklaşık bir saat uçtuk. Sonunda biraz yavaşladım ve yüzüstü döndüm. Biraz ilerideki benzin istasyonunun yakınlarına kondum. Shizuka benden ayrıldı ve kaslarını gerdirdi. Kemerinden bir tüp kan çıkardı ve bana sürdü. Parmaklarını şaklattı ve memnun memnun başını salladı. Telefonumu çıkarıp kameradan kendime baktım. Beyaz, uzun saçlarım vardı. Yüz yapım değişmişti ve üzerimde hippi tipli kıyafetler vardı. Kamerayı kapatıp ona baktığımda onun da aynı şekilde hippi tipli kıyafetler içinde olduğunu gördüm ama onun saçları siyah renk ve upuzun örgüler şeklindeydi.
" Gidiyor muyuz? "
" Ah, evet. "
İstasyona kadar yürüdük ve birkaç hazır sandviç ile kahve aldık. Dışarıdaki masalardan birine oturup yemeklerimizi yedik. Biraz dinlendik ve sonrasında daha önce iniş yaptığım yere gittik. Shizuka özgünlüğünü bozdu ve biz tekrar havalandık.
Hiçbir problem olmadan şehre ulaşmıştık. Onu evine bırakacaktım. Evine yaklaştıkça kendimi kötü hissediyordum. İçimde bir boşluk vardı ve sürekli büyüyordu. Bu histen hiç hoşlanmamıştım.
Yavaşça evin bahçesine iniş yaptım. Hemen benden ayrıldı ve kedi gibi gerindi. Çantasını bıraktım ve kapı zilini çaldım.
" EVDE DEĞİLİM. "
" Bende aslında burada değilim baba. "
" SHİZUKA? SEN MİSİN? "
İçerden gelen garip sürtünme ve hoplama arası sesle kapı birden açıldı. Bay Aizawa uyku tulumunun içinde yarı uyanık şekilde bize bakıyordu. Shizuka'yı görmesiyle üstüne atıldı. Yere düştüler ve ben ne yapacağımı bilemeden orda öylece dikiliyordum.
" Her neyse. Ben artık gideyim. Çocuklar henüz gelmedi mi Aizawa-san? "
Yattığı yerden hem Shizuka'yı boğuyor hem de bana dönüp cevap veriyordu.
" Ah, evet. O baş belaları sizden tam 1 saat önce geldiler. İsteğiniz üzerine yakın bir zamanda bir toplantı daha yapılacak. "
" Tamam, teşekkürler. Görüşmek üzere. "
Hızlı bir şekilde havalanıp kendi evimin yolunu tuttum.
.
.
.
Öbür bölümde Shizukadan devam edeceğim sanırım bayadır onu kullanmıyorum hehheehehe
iyi şeyler olcak bekleyn
öptm aşkısılar
( yazar yalan dünya izliyor kurtarın T-T )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawks x oc
FantasyAizawa Shouta'nın hayatındaki tek aile üyesi olan çocuksu aksi kızı kahraman olmamasına rağmen görevlere gönderilirdi. Bu görevlerden birinde tanıştığı kibar adamdan hoşlanacağını hiç düşünmemişti. Daha önce de birçok kişiyle göreve çıkmasına rağmen...