BÖLÜM 8

39 1 0
                                    


"Murat abi seni burada tek başına bırakmaz Hira"diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu Ayaz.
Kendimi sakinleştirmek amaçlı Ayaz'a sarıldım.Hayır,düşünüldüğü gibi kötü bir sarılış değildi.Gayet içten ve samimiydi.
"Teşekkür ederim"diye mırıldandım hala sarılmaya devam ederken.
Bir anda bakışlarım bana büyük bir öfkeyle bakan Çağatay'a çevrildi.
"Artık sarılmanız bittiyse Hira'yla konuşmam gereken konular var"dedi kaşlarını çatarak.
"Tabi"diyerek benden uzaklaştı.

Lanet olası Çağatay uzaklaşmamıza neden olmasaydı belkide şuan hala o güzel ve inanılmaz kokuyu içime çekiyor olurdum.Peki bu genç adam neden beni böylesine rahatlatıyordu?Hayır,sandığınız gibi aşık olmadım.Sadece onunla dalga geçmek istiyorum.

"Hira,evde baban yokken Ayaz'la kalman çok saçma.Bence gelip bizde kalmalısın"dedi.
Umursamazca birden gülmeye başladım.
"Babam Ayaz'a güvenmeseydi ona emanet etmezdi.Hem seninle kalmam Melek'i çok üzer ama sen burda kalmak istersen onu bilemem"dedim göz kırparak.
"Tabi,tabi kalırım"dedi hızlıca.
"Eğer sen kalırsan Doğa bana küsebilir o yüzden onuda davet edelim"dedim.
Doğa'nın yanına gittiğimde Nazlı teyzeyle konuşuyordu.Hemen yanlarına gittim.Ama nedense ben gidince hemen konuşmalarını bitirdiler.
"Dedikodumu mu yaptınız"dedim şaka yaparak.
"Ne alaka be"diye bağırdı Doğa.
"Sakin ol.Bak ne diyeceğim,Çağatay artık burda kalacak sende artık burdasın"dedim göz kırparak.
Bana itiraz edemeyeceğini bildiğinden sadece başını sallamamış yetindi.
"Karnın acıktımı güzel kızım"diye sordu Nazlı teyze.
"Dışarıda yeriz biz Sultanım"diyip yanağına öpücük kondurdum.

İçeri gidip birbirine düşman gibi bakan Çağatay ve Ayaz'ı inceledim.
"Siz aranızda bişey mi
yaşadınız"dedim.
"Evet"dedi Çağatay.
"Bir gelsene benle"dedim Çağataya.
Salondan uzaklaşıp Çağatay'la konuşmaya başladım.
"Eğer bu kızdan gerçekten hoşlandıysan ve ona değer veriyorsan abisiyle iyi olman gerekiyor"diye fısıldadım.
"Sanırım doğru söylüyorsun"dedi.
Daha sonra salona geri döndük.Melek telefonuyla uğraşıyordu.Ayaz ise kulaklıkla müzik dinliyordu.
"Sanırım aramızda ne sorun varsa halletmemiz gerek"dedi Çağatay gülümseyerek Ayaz'a.
"Yapmacık olma Çağatay,doğal olup ne istediğini söyle"dedi birden.
"Melek'le dışarı çıkabilir miyiz?Biraz zaman geçirsek falan?İzin verir misin Ayaz"dedi kedi yavrusu gibi.
"Peki ama Doğa'da sizinle gelsin yalnız gitmeyin"dedi.
Oha yani biz yalnız mı kalacaktık?Evet,evde birileri vardı ama sadece biz olacaktık.
"Ben gitmesem ne olur sanki"dedi Doğa.
En yakın arkadaşım olmasa şu kızı şurada boğardım.Ya kızım,biliyosun şu çocuğu tavlamaya çalıştığımı.Ne diye bana engel oluyorsun?
"Tek başlarına gidemezler"dedi Ayaz biranda sinirlenip.
Göründüğüne göre babam Ayaz'ı fazlasıyla değiştirmişti.Ulaşılması dışında.
"Abi sencede artık büyümedim mi?Hem biraz eğlenmeye benimde ihtiyacım var lütfen"diyen Melek gerçekten çok masumdu.
"Lütfen"diyen Çağatay'ın ne yapmak istediği hakkında bilgim yoktu.
"Tamam hadi gidin ama erken gelin"diyen Ayaz'ı tekrar incelediğimde onda kusur bulmaya çalışmıştım.Hafif kirli sakallarıyla erkeksi görüntüsünün altında ulaşılmaz bir erkek vardı.
"Biz ne yapıyoruz"diye bağırdı Doğa.
"Ben evde oturuyorum sizde benimle kalıyorsunuz"dedi bana bakarak.
"Niyeymiş o"diye meydan okudum.
"Çünkü baban seni bana emanet etti"dedi ve gerçekten o erkeksi yüzü ciddi olduğunda daha bir seksi hale geliyordu.
Sakin ol Hira.Sakin ol sakin!Hormonlarım biraz susar mısınız sizde lütfen?
"Babası onu sana emanet etti beni değil neyse ben çıkıyorum Kıvançla buluşacağım"dedi Doğa.
"Hangi Kıvanç"dedim şaşırarak.
"Varya hani şu Kıvanç Akın.Ulaçın arkadaşı"dedi gülümseyerek.
"Ne?!Kızım o çocuk senle dalga geçti be sen onunla buluşacak mısın.Saçmalama Doğa"diye bağırdım.
"Evet benimle dalga geçmişti.Ama daha sonra numaramı bulup beni aradı ve özür diledi.Affetmem için bana yemek ısmarlamayacak"dedi.
"Neyse o zaman Ulaç ve Kıvanç akşam bize gelsin ona söylersin"dedim.
"Tamam Ulaçı sen ararsın Kıvançla buluşup gelirler ama şimdi ben gidiyorum"dedi Doğa.
"Bizde film izleriz"diye araya Ayaz girdi.
"Ama sorun şu ki Murat abi erkek arkadaşlarınızın eve gelmesine izin vermez"diye tekrar konuştu.
"O zaman haberi olmaz"diyerek cevap verdim.
"Kes şunu!Murat abi bana güvenip seni emanet etti bir yerden duyarsa ne derim ben"diye bağırdı.
"Peki"diyerek daha fazla zorlamadım.
"Ne izleyeceğiz"diye sordum konuyu değiştirmeye çalışarak.
"Neyse ben çıkıyorum"diyip gitti Doğa.
"Korku mu romantik mi"diye sordu Ayaz.
"Yani bilmem sen bilirsin"dedikten sonra biraz düşündüm.
Eğer korku izlersek ben en korkunç anlarda bile gülerdim.Eğer romantik istersem de onu elde etme işim kolaylaşırdı.
"Biraz düşündümde korku izlemem ama romantik olabilir"dedim.
"Tabi.Aynı Yıldızın Altındaya ne dersin"diye sordu.
O filmi daha önce izlemiştim ve kötü bir kız olmama rağmen ağlamıştım.Ayaz'la bunu izlemek fena fikir değildi.
"Çok güzel olur.Merak ediyordum zaten"diyip izlememiş gibi yaptım.
Mutfağa gidip Nazlı Sultan'dan bişeyler istedim.Daha sonra ise film salonumuza inip cipsleri ve diğerlerini hazırladım.Ayaz ise filmi takmakla meşguldü.İşini bitirdikten sonra bana dönüp etrafa bakındı.Hazırladığım abur cubur masası karşısında hayret etmişti.Bende şaşırmıştım doğrusu.Film başlayacağından ışıkları söndürüp koltuklara yayıldık.
Film başladı ve durmadan Ayaz'a yan yan bakıyordum.İzlediğim için birşey sorsada bilirdim.Sorun yoktu yani.
"Çok güzel değil mi"diye sordum içten gülümsememle.
"Evet güzel"dedi ama bir defa bile kafasını çevirmedi.
Hayır yani film güzel ama ben daha güzelim biraz bana baksan.
"Kola doldurayım mı"diye sordum.
Kafasını bana çevirdi ve kaşlarını çattı.
"Hira,yine ne yapmaya çalışıyorsun?Şurada oturup adam gibi film izleriz diye geliyorum yanına.Bir sus be kızım"dedi bağırarak.
Bana böyle bağıramazdı.Lanet olası gözyaşlarım kendiliğinden akıyordu.Neden engel olamıyordum ve bu genç adamın böyle söylemesi beni neden bu denli üzmüştü?
Ağladığımı görmemesi için koşarak uzaklaştım.Neden ağlıyordum ki?Ah,saçmalamayın.Ona aşık falan değilim tabikide.Hemen odama girip yastığı yumruklamaya başladım.Evet babamdan aldığım gücümle resmen yastığı insan gibi dövüyordum.Bu kadar sinirlenmemin sebebi onun bana sesini yükseltmesi ve sanki benim hiç duygularım yokmuş gibi hareket etmesi.Bende fazla ileriye gidiyor olabilirim ama bana bu denli kızması çok saçma.
"Hira açar mısın kapıyı?Birazcık konuşalım"diyen Ayaz'dı.
Şuan sevinç çığlıklarımı atmak istiyordum.
"Onu bağırmadan önce düşünecektin"diyip biraz trip attım.
"Hadi ama güzelim özür dilerim"diyince çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
Bana güzelim demişti.'güzelim'demişti.
Tabi insan güzel olunca söylenir tabi.Gidip kapıyı açtım.Daha fazla dayanamadım ne yapıyım?Hem o genç adamın bana aşık olması gerek.
Kapıyı açtığımda göz göze geldik.İnadına hiç ayırmadım.
"Baban emanet etmeseydi özür falan dileyeceğimi sanmıyordum"dedi.
Gıcık oldum şuan.Babam bunu fazla değiştirmişti.Benim yanımda eskiden utangaç olan biri daha çok ulaşılması zor ve özgüven sahibi birine dönüşmüştü.Açıkcası bu hali daha karizmatikti bence.
"Se-senden ne-nefret edi-yorum"diye kekeledim.
Ya kendime hakim olamıyordum ve sadece ona sarılmak istiyordum.
"Nefret etmeni gerektiren bir durum yok bence"dedi kaşlarını çatarak.
"Böyle olmak zorunda mısın"dedim en masum bakışlarımla.
"Nasılım"dedi soru soran bakışlarıyla.
"Acımasız ama bir o kadarda masum.Önceden utangaç biriydin ama sanırım babam sana özgüven enjekte etmiş fazla değişmişsin"diyerek kaşlarımı çattım.
"Beni hiç tanımıyorsunuz Küçük Hanım"diyerek geri çekildi.
"Hayır tanıyorum"dedim küçük bir çocuk gibi.
"Sen nasıl birisin ben söyleyeyim mi"dedi.
"Söyle"dedim.
"Kötü biri gibi davranıyorsun biraz da aksi bir kızsın.Ama duygusal ve fazla masumsun"dedi beni 20 yıldır tanıyormuş gibi.
"Beni gerçekten masum biri olarak mı görüyorsun"dedim şaşkınlıkla.
"Bana karşı fazla asi oluyorsun biraz da değişik bir kız gibi ama öylesin"dedi yakınlaşarak.
"Gerçek davranışların böyle mi"dedim merakla.
"Hayır baban değiştirmiş ya beni"dedi gülerek.
Nazlı Teyzenin gelmesiyle uzaklaştık.Ve bu güzel an son buldu.

ULAŞILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin