BÖLÜM 30

25 1 0
                                    

"Sana inanmıyorum"dedim rol yaparak.
"Neler oluyor"diye bağırdı Güneş hanım endişeyle.
"Bu kadın birşeyler saçmalıyor"dedim.
""Neyi saçmalıyorum?Yanındaki o pislik adamın beni bitirdiğini mi,yoksa hayatımı mahveden insan olduğunu mu ya da ah dur göstereyim"dedi boynunu açarak.
"Bak buradaki psikopat izler varya,hatta bu morluklar,birde vücudumdaki yaralar var.Bunlar hep senin eserin gerizekalı"dedi Demir'i göstererek.
"Kendime zarar vermeme,uyuşturucu kullanmama,masumluğumun tamamen gitmesine o neden oldu"dedi bağırarak.
"Yeter"dedi Demir en sonunda.
"Kendin istedin böyle olmasını.Sarhoştum kendimde değildim"dedi Demir.
Bu olanları kaldıramayıp koşmaya başladım.Kalbimin hızlanmasını ve gözlerimin kızarmasını aldırmayıp koşmamı hızlandırdım.Her erkeği böylesine intikam oyunuma alet ederken hiç birinin kalbini veya düşüncelerini önemsememiştim.Suçluydum en az Demir kadar.Ama insanlara özgü yaratılış vardı.Bizim beynimiz ve irademiz vardı.Benim intikamımı aldığım erkeklerin neredeyse hepsi uçkuruna düşkün olduğundan dolayı kaybetti.Gerçeklerle yüzleşmeye başlamıştım şu sıra fazlasıyla.Bugün yaptıklarım verdiğim sözden ibaret değildi aslında.Bazen gerçeklerden uzaklaşıp sadece hayaletler yaşamak gerek.Kısa süreli olacağını bile bile üstüne yürüyüp hayatı dolu dolu yaşamak gerek.Belki saçmaydı düşüncelerim belkide çocukça.Küçüklüğümden beri mutlu olduğumu yeri severdim.İsterse bu yer dünyanın en tehlike en iğrenç yeri olsun ben yinede orada kalmak isterdim.Bugün hem verdiğim söz için hem merakım için hemde Demir'le mutlu olduğum için buradaydım.Üzerimdeki elbisenin yanında ayağımdaki rahatsız topukluyla kendimi yere bıraktım.Deliler gibi kahkaha atmaya başlamıştım.Fazla ıssız sayılmayan ama fazla insanın bulunmadığı bir sokaktaydım.Bir kadın yanımdan geçiyordu.Cebindeki peçete kutusunu çıkarıp bana uzattı.
"Belki tanımadığım insanla muhabbet etmek iyi gelir ha ne dersin"dedi gülümseyerek.
"Hayır teşekkür ederim"diyip yerden kalktım.Telefonumu küçük kol çantamdan çıkarıp tuş kilidini açtım.Rehbere girip Iremin numarasını buldum.
"Alo"diye açtı telefonu sesi biraz yorgun gibiydi.
"İrem yanıma gel lütfen sana ihtiyacım var"dedim.
"Kızım ne oldu sen nerdesin"dedi.O sırada arkadan teyzemin seslerini duydum.Ve bir anda telefondan cızırtılar geldi.Ve yine lanet olsun ki kimsenin umrunda değildim.Gerçekten ona ihtiyacım olduğunu düşündüğümde Ayaz'ı aradım.
"Efendim Hira"diye Melek açtı telefonu.
"Hastanede misiniz"dedim.
"Evet abim uyuyor o yüzden ben açtım.Önemli birşey mi var"dedi.Herkesi ayağa kaldırmanın önemi yoktu.
"Çağatay evinde mi"dedim.
"Sanırım evet"dedi.
"Tamam sağol"diyip telefonu kapattım.Arkamdan Demir'in seslerini duyunca koşmaya başladım.Adımlarım artık atamaz oldu ve yere yapıştım.Rezil olmanın zirvesindeyken bide gelip bir adam elimin üstüne bastı.
"Ya yuh artık elimi görmedin mi be adam"diye bağırdım.Ağlamaktan biraz da olsa dağılmış olan makyajım ve üstümdeki elbise dikkat çekiyordu.
"Özür dilerim hanımefendi birden düşünce anlamadım"dedi özgüvenli bakışlarıyla.
"Özür dilermiş hah şuna bak ya gelmiş elime basıyorsun hemde özür diliyorsun"dedim saçmalayarak.
"Ne yapmamı istiyosun be"diye çıkıştı.
"Hey birader biraz yavaş ol"diye Demir geldi birden.Hızlı koşuyordum sanırdım birde.
"Sanane be gitsene şurdan"diye Demir'e bağırdım.
"Hadi Hira gidiyoruz"dedi elimi tutarak.
"Çek elini yoksa elini koparırım"dedim mafya kızı olduğumu belli ederek.
"Ay nasıl kız bu be"diyen teyzelere sadece baktım.
"Teyzecim kusura bakmayın ailesinden gelen genler baya bir psikopat"dedi Demir.Kaçmak için direndiğim için beni omzuna aldı.Ne kadar vurup inmeye çalışsamda etki bile etmemişti.
"En azından sizinkiler gibi ayollu konuşan genlerden gelmiyorum"dedim.
"Etrafımdaki kimse birinin sevgilisine bakire misin veya lezbiyen misin gibi sorular sormuyorlar"dedim sinirle.
"Ileri gitme Hira"dedi oda sinirle.Kafasına dişlerimi geçirdim ve küfürlerini duydum.Bu kadar fazla tepki göstermem değişik olabilirdi ama sonuçta orada Demir'in sevgilisi rolündeydim ve bugün büyük rezil olmuştum.
"Pisliğin önde gidenisin"dedim sinirle.
"Neden bu kadar sinirlendin"dedi.
"Çünkü hatalarımı yüzüme vurdun ve bundan nefret ederim.Sen gidip o kızı kandırdığın gibi bugün aileni kandırdın ki benim kandıracak bir ailem bile yok bunu kıskandım.Sana sırf bir kızı kandırdın diye onlarca kızdım ama ben onlarca erkekle sırf lanet olası intikam için dalga geçtim.Hep kaçtığım kendimle yüzleştim senin yüzünden bugün"dedim daha sakin olarak.Sonradan ise kendime tekrar tekrar kızdım.Ona bunları anlatmamalıydım.
"Hira neyin intikamı"dedi oda sakin tavırla.
"Annemin"dedim masum bir kedi gibi.
"Nasıl?Biryere gidip konuşmak ister misin"dedi.
Kafamı 'evet'anlamında salladım.Birini arayıp bişeyler söyledi.Sonrada önümüze arabası geldi.Arabasına atladıktan sonra benimde binmemi istedi.Arabaya bindim.
"Sahile gidelim orada konuşuruz"dedi.
"Peki"diyip yolu izlemeye koyuldum.Sahil kenarında kimsenin olmadığı bir yerde durduk.Demir öylece beni seyretmeye başlamış ben ise gözlerimi kapatıp uyumamak için direniyordum.Sırf konuşmamaya başlamamak için uyku iyi olabilirdi.
"Artık konuşabiliriz"dediği anda uyumadığım için kendime küfrettim.
"Önce her şeyini anlatırsan bende bütün hepsini anlatırım"dedim merakla.
"Neyi anlatayım"dedi.
"Bilmediklerimi hatta hepsini.Öğrenmem gereken ve öğrenmemi istemediğin her şeyi bilmek istiyorum.Farkındaysan bir yola çıktık ve ailen bana senin hakkında birşey sorsa bilemeyeceğim yani eğer bu yolda ilerleyip zaman kazanmak istiyorsan her şeyi tek tek anlatacaksın"dedim.
"Yani benimle oyuna devam ediyorsun"dedi hafifçe gülümseyerek.
"Senin için değil iyi kalpli olduklarını düşündüğüm ailen için"dedim.
"Ve benim sorduğum her soruya cevap vereceksin"dedim inatla.
"O zaman önce sorulardan başlayalım sonra hayatımdan devam ederiz"dedi bana dönerek.
"Geçen gün Ayaz'ın yanında hastaneydim.Hani seninle vakit geçireceğim gün biraz dinlenmek istemiştim ya"dedim.
"Evet devam et"dedi.
"İşte tam hastaneden çıkıcakken beni bir çocuk durdurdu kaşar mar-yani Ayaz'ın sevdiği kızın abisi olduğunu ve Koçbay holdingin 2.varisi olduğunu söyledi.Bu ne demek oluyor"dedim merakla.
"Sanırım küçüklüğümden anlatmaya başlamam gerek"dedi gülerek.
"Sabaha kadar bile dinleyebilirim"dedim bende gülerek.
"Ben küçükken dedem holdingin sahibiymiş yani babam ve amcama kalacakmış ama ölene kadar orada çalışmalarına bile izin vermemiş.Ben 7 yaşındayken dedem rahatsızlandı ve vefat etti.Amcamlar o sırada yurt dışına gitmişlerdi.Ne onlardan bir haber aldık nede ulaşabildik.Anlayacağın dedemin tek oğlu olarak babam kaldı.Bir de iki halam var ama onlara ev vs. bıraktı.Babam dedem ölmeden önce üniversite açmıştı oradan geçiniyorduk.Dedemin ölüp Holding'i bize bırakmasıyla ülkenin zengini olduk.İki yıl sonra yani 9 yaşındayken bir adam çıkıp geldi.Dedemin gayrimeşru çocuğuymuş meğerse.Onunda 1 oğlu ve 1 kızı varmış.Dedemin mirasından hep bişeyler almaya çalıştı.Babam ise kendini sorumlu hissettiğinden dolayı hisselerinden birazını ona verdi.Böylece Holding'e ortak gibi bişey oldular ama çok küçük bir hisseyle"dedi.
"İyi de o zaman o çocuk senin kardeşin değil kuzenin oluyor"dedim.
"Öyle bir ailelerki kendi kafalarında kurdukları gibi yaşıyorlar.Neymiş ben aslında onun kardeşiymişim dedem onlardan gizli beni alıp babamlara vermiş saçmalık"dedi ağzını eğerek.
"O kaş-yani Pınar denen kızın abisi olsan seninle burada duruyor olmazdım"dedim gülerek.
"Sevmiyor musun"dedi.
"Ayaz'ın doğum gününü gelip mahvetti"dedim sinirle.
"Mert'i hafife alma Hira.Eğer gelip seninle konuşmaya çabaladıysa kesinlikle yeni bir planı vardır dikkat et"dedi elimi tutarak.
"Ben mafya kızıyım Demir Koçbay bana bişey olmaz"dedim kaşlarımı çatarak.Gülüştük.
"İyiki varsın"dedi gülümseyerek.
"İyiki varım"dedim bende.
Bana ıslak mendil uzattı.Makyajım dağıldığından dolayı tecavüze uğramış yeni liseli gibi duruyordum.Hemen yüzümü sildim.Diğer kızlar gibi erkeklerin yanında makyajsız gezemeyen tiplerden değildim.
"Kaç kardeşsin"dedim.
"3 iki kız kardeşim var"dedi.
"Abilik yapıyosundur sen"dedim kaşlarımı çatarak.
"Yaptırıyolar mı diye bir sor.Ama seni çok kıskanıyorlar"dedi gülerek.
"Beni tanıyorlar mı"dedim.
"Fotoğraflarını falan gördüler.Bugün yemeğe gelmeyi çok istiyodular ama yaşlıların olacağını duyunca vazgeçtiler.Onlarda bizi evlenecek birbirini seven iki genç olarak görüyorlar"dedi.
"Umarım bu oyun evlilik masasında bitmez"diye mırıldandım.
"Ah keşke öyle olsa"diye bişeyler mırıldanıyordu oda.Anlamamazlıktan gelmeyi tercih ettim.
"Söyle bakalım Demir Koçbay hiç gerçekten sevdiğin kız oldu mu"dedim.
"Oldu güzelim.Hem de öyle bağlandım ki uyuşturucu gibi.Bir an kendimden gidip mutlulukla uçuyordum.Ama öyle zaman geliyordu ki boğuyordu o sevgi beni.Onun beni sevmeyeceğini düşündükçe boğuluyordum.Sonra ne oldu biliyor musun"dedi.
"Merak ediyorum"dedim gülümseyerek.
"Öpüştük hem de deliler gibi"dedi.
"Ne güzel işte sonra ne oldu peki"dedim.
"Bişey olmadı"dedi gözlerime bakarak.
"Kaç kişiyle yattın"dedim hızla.Saçma soruydu ama merak ediyordum.
"Saymadım.Zaten neredeyse hepsi sarhoşken veya mutsuzluktan olmuştu"dedi.
"Hatırladığın biri veya unutamadığın kız var mı yattığın"dedim.
"Unutamadığım değilde hatırladığım biri var"dedi.
"Kim"dedim ağzımı şaşkınlıkla aralayarak.
"Pınar"dedi.
"Ne kaşar markasıyla mı"dedim.

ULAŞILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin