Yaklaşık beş dakikadır oturmuş elindekilerle Hyunjin'i bekliyordu Jeongin. Sevebileceğini düşünerek elma şekeri ve pamuk şeker almıştı. Gözünü yoldan ayırmadığı için metreler ötesinden genci görüp gülümseyerek önüne döndü. İçinde hissettiklerini tam kendi de açıklayamıyordu tek bildiği bugünün iyi bir gün olacağıydı.
Gördüğünü bilmesine rağmen Hyunjin yaklaştığında ellerini arkasında sakladı. Tıpkı Jeongin'in yüzünde de olduğu gibi Hyunjin'in gülümsemesi büyürken şımararak sordu.
"Arkanda benden sakladığın bir şey mi var?"
"Hmmm. Bilmem, var mı?"
"Yok mu?"
"Var, geç hadi yanıma." dediğinde düz oturmak yerine ayaklarını bağdaştırarak Jeongin'e doğru oturdu Hyunjin.
Onu öyle görünce sarışın çocuğa doğru hafifçe dönüp ellerindekini salladığında kıkırdadılar.
"Cidden bebekliyorsun beni bak alışırsam hiç iyi olmaz." dedi Hyunjin.
"Alış, içimden geliyor." derin bir nefes verdi.
"Hm? Şimdi, onu bana vermen gereken yerdeyiz sanırım." diyerek gözlerini şekere dikti.
"Mhh hayır, aslında, bunlar senin için değil."
"Nasıl yani?"
"Bak, nasıl konuşmaya ba-"
"Şeker istiyorum."
"Tamam konuşmamız bitsin v-"
"Şeker."
"Bebeğim k-"
"Şeker."
"A-"
"Şeker."
Bir şey demeden dümdüz bakmaya başladı Jeongin. O öyle yapınca Hyunjin'de somurtup dudak büzdü.
"Asma suratını dinle ilk önce beni bir. İkimiz de bugünümüzü birbirimize ayırdık ve program yaptık ama ben istiyorum ki yapmamız gereken konuşmayı gün ortasında değil sonunda değil şimdi en başında yapalım." onay almasıyla devam etti.
"Ben bugünü iki arkadaş olarak geçirmek istemiyorum Hyunjin, sevgilim ile geçirmek istiyorum. Beraberken elini tutmak istiyorum mesela en ufak bi temasımızda acaba tutsam mı koluna mı girsem diye düşünmekten sıkıldım. Sinemada sen ekrana odaklanmışken ben zibilyon öteden seni izlemek değil, kolumu omzuna atmış sarılırken saatler tüketmek istiyorum. Hayır deme konusunda hiç tereddütün olmasın ben beklerim ne kadar zaman istiyorsan üç ay dört ay çünkü daha her şeyin yeni olduğunun da farkındayım ama yani kime göre neye göre yeni de, işte böyle konuştum diye hemen tamam falan demek zorunda hissetme. Ben sadece kendimi ne kadar ifade edebiliyorum bilemedim evet senden hoşlanıyorum ama bunu sana ne kadar hissettiriyorum ki? Bu yüzden pat diye söyleyeyim dedim. Saçmalamaya mı başladım şuan-"
Lafını kesti Hyunjin. "Jeongin Jeongin Jeongin bir saniye." ne diyeceğini bilemeden heyecanla dudaklarını yalayıp devam etti. "Böyle konuşacağımızı düşünmemiştim heyecanlandım ben gün sonunda seni öperim öyle el ele evlere dağılırız diye düşünmüştüm."
"Hyunjiiin, Hyunjin hâlâ öpebilirsin öpsene." diyerek dudaklarını öne doğru uzatıp yaklaştı Jeongin.
"Heyy sok o dudakları içeri." işaret parmağıyla dudaklarını içeri ittirdi. Biraz daha Jeongin'in suratını inceledikten sonra kahkaha atarak gülmeye başladı.
"Ne oldu şimdi?"
"Çok tatlısın."
"Ya Hyunjin ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmate | Skz
FanfictionLix tesadüfen Chan'ı görüp instasını buluyo iki arkadas grubu bir sekil tanısıyor ama olaylar olaylar fln yani yaziyom iste bsiler |texting+düz yazı|