"Bıktım sizin şu gizemli tavırlarınızdan." dedi Chan bıkkınlıkla. "Ne diyecekseniz beni aradığınızda deyin işte ne diye adamı meraka sürüklüyorsunuz?"
"Öfff ne nazlısın beee."
"Naz değil bu sitem."
"Bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı-"
Derin bir nefes alıp "Ne içeceksin?" diye sordu.
"Limonata."
"Güzel, yanında?"
"Sen ne alırsan."
"Pekii."
"Ne güzelmiş benden büyük birinin olması, oh be!" dediğinde güldü Chan Minho'nun suratındaki ifadeye.
"Üçtüler yedi oldunuz, ben ne yapayım ahh."
"Ağlama hadi ağlama. Başlıyorum konuşmaya."
"Dur siparişi vereyim." dedikten sonra her şey tamamlandığında konuşması için işaret yaptı. "Dinliyorum."
"Piknik yaptığımız günü hatırlıyorsundur?"
"Evet daha iki üç gün önceydi."
"Heh, bizim bu gerizekalı Wooyoung'u da hatırlıyorsundur."
"Hatırlatma şu gevşeği bana."
"Konu onunla ilgili ama, bak yine sinirlendim."
"Oğlum anlat da beraber sinirlenelim kendi kendine kurulma karşımda."
"Heh, gel hissettiklerime de karış gel çekinme."
"Abart."
"Neyse ne ya bak şimdi; Bu andaval yanımıza geldi ya o günün gecesi Hyunjin'e yazmış Seungmin hakkında soru falan sormuş numarasını istemiş. Bizim Hyunjin'de vermemiş hoşlandığı biri var hayatında biri var tarzı şeyler söylemiş."
"La beni dedikodu yapmak için mi çağırdın?"
"Sus bi ne dedikodusu çok gerginim hyung demem ağzının ortasına çakarım bir tane."
"Normalde yapacağımı biliyorum da dua et ikna oldum gerçekten bir şeyler olduğuna. Eee, devam et."
"Buna rağmen gecenin bir vakti Seung'a aptal aptal şeyler söylemiş. Yok işte birinden hoşlanman önemli değil beni sevmeni sağlayabilirim bir şeyler bir şeyler işte."
"Eeeeeee?"
"Dur biraz limonatamdan da içim." deyip ses çıkararak bir kaç yudum alıp devam etti Minho.
"En son dayanamayıp engellemiş Seungmin'de. Ertesi gün yani hesap edemezsin sen şimdi dün de, Hyunjin ile Seungmin beraberken dışarıdayken tekrar karşılarına çıkmış hiçbir şey olmamış gibi yapmış. Bu arada Hyunjin'de engelledi çocuğu ama çocuk yavşak olduğu için hiç gücenmemiş yani."
"İlgisini çektiyse tekrar karşısına çıkmak istemiş olabilir Seungmin'in. Yani bir şey göremedim anlattıklarında yüzsüzlüğü de kendi yüzsüzlüğü işte."
"Daha bitmedi. Bunlar yanından kovmuş işte akşamına Seungmin'in cep telefonunu ve ev adresini bulmuş nereden bulduysa. Geç bir vakte doğru buna mesaj atmış mesajda sadece evinin fotoğrafı varmış."
"Hadi canım!"
"Aynen canım! Çocuk da korkmuş yani haliyle tek yaşıyor olabilir bana yazdı işte bir şey söyleyeceğim kimsenin haberi olmasın falan diye tam anlatıyordu bir anda çevrimdışı oldu mesajlarıma cevap vermedi."
"Seungmin iyi mi?"
"İyi, iyi de bir lafımı bitireyim izninle. Bende endişelendim evine gittim baktım ağlamış kızamadım bile. Orospunun fırlattığı Wooyoung eve gelmiş o yüzden yazamamış meğerse. Eve girmiş biraz üzerine yürüyüp yüzüne dokunmaya falan çalışmış. Kovmuş Seungmin bunu, gözü falan dolmuş ama baya öyle görünce şimdi gidiyorum ama bir daha geleceğim karşılaşacağız daha istekli olacağım falan falan falan bir şeyler zırvalamış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmate | Skz
FanfictionLix tesadüfen Chan'ı görüp instasını buluyo iki arkadas grubu bir sekil tanısıyor ama olaylar olaylar fln yani yaziyom iste bsiler |texting+düz yazı|