"Mmmmh elinize sağlık guys. Her zaman böyle şeyler yapın tamam mı? Sonra da beni tadım testi için çağırın zevkle geleceğim." dedi Jisung üçüncü dilim pastasının son kalan parçasını yerken.
"Baksan beli de avucum kadar ama habire yiyip kilo almıyor, Jeongin benim belim kalın mı?" diyip sevgilisine döndü Hyunjin somurtarak.
"Saçmalama istersen güzelim miniciksin, ölürüm sana."
"Yia."
"İyi ki böyle saçma bir ilişkimiz yok." dedi Chan sanki Felix ona daha yakın olabilirmiş gibi kendine çekerken. Genç olan hemen bir bacağını sevgilisinin bacak arasına yollayıp elini tuttu.
"Biz neyiz sorusunu sana sormadığım için şanslısın sevgilim."
"Ne var bende sormadım." dedi Hyunjin ve Jisung aynı anda. Sonra tekrar güldüler kahkahayla. Hepsi bir araya gelince o kadar gürültülü oluyorlardı ki bazen başı ağrıyordu Chan'ın.
"Bu soruyu soracak tek kişi Seungminmiş gibi hissediyorum." dedi Felix. O böyle diyince herkes gözlerini Min'e çevirdi ve süzdü.
Bakışlardan haberi olmayan, bacak bacak üstüne atmış, tekli koltukta oturup telefonuna bakan Min sessizliği hissedince kafasını kaldırdı. "Ne?"
"Bence bunu soracak son kişi." dedi Minho'da son bir kaç dakikadır sürdürdüğü sessizliğini bozarak. "Benim bile sorma ihtimalim daha fazla."
"Yine de kararsızlığa gelebilen biri değil, açıklama isteyecektir." dedi Jisung'da.
"Ona bakarsan kim kararsızlığı sever ki?" -Chan.
"Neden öyle diyorsun aşkım senin yüzünden biz yaşayamadık pek ama flört dönemi falan çok güzel geliyor bence ilişkinin en güzel günleri o sırada geçiyor." -Felix.
"Neyi kaçırdım? Anlamıyorum da bir şey." dedi Seungmin tam Chan kaşlarını çatıp cevap verecekken.
"Bir şey kaçırmadın da bırak elindekini dahil ol bize biraz." - Changbin.
"Hayır merak ettim yeniliyorum soruyu, bir ilişkide biz neyiz diye sorar mısın sence?" dedi Jisung heyecanla.
"Konuyu biraz daha aç bari." -Hyunjin.
"Gerek yok, aslında bilmiyorum bulunduğum duruma hissettiklerime ve karşımdakinin hislerine göre değişir çok göreceli. Ama sanırım, sormazdım. Daha çok akışına bırakırdım ya, mutluysam ve mutluysa illa bir ad koymak zorunda hissetmezdim kendimi. Hem o belirsizliğin de kendince bir heyecanı olur, tabii dediğim gibi kiminle ve o anki yaşadıklarınla falan değişir. Klişede olsa ben saçma bulmuyorum bu soruyu, bir gün öpüşüp diğer gün arkadaş gibilerse mesela-" deyip duraksadı Seungmin cümlesini toparlamak için, devam etti çok geçmeden. "Hani hiç yaşanmamış gibi devam ediyorsa karşındaki bir şey olursun yani, neyinim ben şimdi senin arkadaşın mı sevgilin mi flörtün mü ne yani bu sinir bozar. Çok aklın karıştığında sorarsın."
"Yine çok mantıklı konuşuyor bu çocuk." -Jisung.
"Hak verdim ama yine de bana sorulmasını istemezdim." -Jeongin.
"Benimle aynı düşünüyor işte dediğime geldik." -Chan.
"Ben bi su içeyim, geliyorum hemen." yerinden kalkıp mutfağa gitti Seungmin, biraz uykusu gelmişti ve bu sessizleşmesine sebep olmuştu. Böyle olunca muhabbeti istese de takip edemediğinden sıkılmaya başlamıştı.
İlk elini suya tutup kurulamadan yüzünü ve ensesine sürmüştü ayılmak için, ardından dolaptan soğuk su şişesini kafasına dikip yerine geri koydu ve gözlerini kapattı. Saatlerce uyumak istiyordu, yatıp uyumak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmate | Skz
FanfictionLix tesadüfen Chan'ı görüp instasını buluyo iki arkadas grubu bir sekil tanısıyor ama olaylar olaylar fln yani yaziyom iste bsiler |texting+düz yazı|