"Ben hiç böyle hayal etmemiştim." sevgilisinin bileğinden tuttu Jeongin. Yürüyüşleri iyice yavaşlayıp dururken elini aşağı doğru indirip parmaklarını geçirdi Hyunjin'de.
"Neyi bebeğim?"
"Herkes kendi halinde takılıyor, eskisi kadar bir vakit geçirmediğimizi fark ettim hyunglarla." tekrar yürümeyi başlattı sıkıntıyla nefes alıp.
"Bende farkındayım aslında, bizde de aynı durum geçerli. Görmezden geliyordum sadece."
"Hepimizin bir şey saklamadan beraber gülüp eğlenmesi çok mu zor?"
"Değil, yakında her şeyi düzeltecek Chan hyung."
...
Changbin'i görmesiyle gülümsedi Chan, içten içe gergin olsada belli etmemeyi elbette tercih ederdi. Zaten nasıl etkileşime geçebileceklerini düşünecekti, kendi kendine kafayı yemektense akışa bırakması daha iyiydi. Jisung farkında olmadan yardım etmişti bir nevi.
"Chan hyung!" diyerek sarıldı bir kaç adım koşup Jisung abisini görmesiyle. Bu davranışı Changbin'in gözlerinin devrilmesine sebep olduğunda Chan istemsizce gülümsemişti bu sefer.
"Beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim." diyerek fısıldadı ve ayrıldı.
İki baskın karakterli hyung hâlâ göz temasını kesmiyordu bu sırada. Gram sırıtmaktan taviz vermeyen Chan acaba itici duruyor muyum diye düşünürken anlık elini uzatıp selam verdi. "Changbin'di değil mi?"
Cümleyi kurduğu gibi pişmanlık da beraberinde gelmişti, 'Changbin olduğunu tabii ki biliyorsun aptal, merhaba demen yeterliydi.'
Uzatılan eli görgü kurallarını göz önünden geçirerek sıktı Changbin. "Gerçekten kim olduğumu bilmiyor musun Chan?" elini geri çekti.
"Aslında senden büyüğüm, iki yaş."
"Bu hyung de mi demekti?"
"Sen bilirsin, takılmam pek."
"İyi, Chan." diyip sırıtıp hemen eski ifadesine geri göndü Changbin. İçten içe kendini tutuyordu, kafasında şimdiye kadar söylemek isteyip söylemediği çok şey birikmişti neticede. Sonuçta arkadaşını sebepsizce üzen, Hyunjin ile Jeongin'i kısıtlayan, rahatsız olmalarını sağlayan biriydi gözünde.
Onu görmezden gelip bir şey demeden kartını Jisung'a uzattı Chan'da. "Anlaştığımız gibi." derken cümlesi bitmeden kartı alıp ilerlemeye başlamıştı bile karşısındaki heyecanlı çocuk. İkiside ne söyleyeceklerini bilmeden sağa sola bakındı bir süre, biraz sessizlik sonrası Changbin konuşmayı başlattı.
"Gelmezsin sanıyordum, sürpriz oldu."
Karşı tarafın konuşmayı başlatmasıyla biraz daha rahatladı Chan, en azından konuşmaya çalışıyor diye düşündü. O zaman vahim bir durum yoktu, güzel bir ikna ve manipüle yeteneği olduğunun farkındaydı, buradan Changbin ile de güzel ayrılacaklardı.
"Bana da sürpriz oldu." dedi dürüstçe.
"Neden buradasın? Bir bahanen mi yoktu ya da Jisung şantaj mı yaptı? Ya da sıkıldın yeni zorbalık yapacak insan mı arıyorsun?"
Gerçekten de çocuğun sabırsız olduğunu ve kendini sıktığını fark etti, onun aksine daha sakin konuşarak devam etti. "Hayır, sadece gelmek istedim. Aslında konuşacak şeylerimiz olduğunu düşünüyordum."
"Güzel, bende aynı şeyi düşünüyorum çünkü. Çok merak ediyorum bu tavrının sebeplerini, ne değişti bir anda?"
"Hiçbir şey, sadece biri aydınlanmama yardımcı oldu diyelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmate | Skz
FanfictionLix tesadüfen Chan'ı görüp instasını buluyo iki arkadas grubu bir sekil tanısıyor ama olaylar olaylar fln yani yaziyom iste bsiler |texting+düz yazı|