Öncelikle kitabımı arkadaşına önerdiğin için teşekkür ederim tatlım
Şirin bir okuyucumun isteğini yapacağım umarım seversinizEsen rüzgar narin teninize deyiyordu.
Olanları düşünüyordunuz.
Bir tepki bile yoktu.
Boşluktaydınız hiçbir şey hissetmiyordunuz.
Şöyle bir düşündünüzde sahinden ne olmuştu;
Çiçeklerinizi suluyordunuz.
Ablanız size seslendi
"Hadi (s/a) yatma vakti"
"Tamammm"
Ablanız sizi yatağınıza yatırdı her zamanki gibi huzurluydunuz ablanızla
Siz uyuyana kadar başınızda beklerdi
Tam uykuya dalacağınız sıra dışarıdan bir çığlık sesi geldi
"Sen burda dur bebeğim gidip hemen bakıcam"
Ablanızın kolunu tuttunuz gitme der gibi
"Bir şey olmayacak söz veriyorum"
İstemeye istemeye kabul ettiniz.
Ablanız gitti bir süre beklediniz hala bir şey olmamıştı.
Dışarı çıkıp bakmaya karar verdiniz.
Yerde duran 5 cesetle karşılaştınız ısırık izleri vardı ve vücutlarının yarısı yoktu karşıya baktığınızda ablanızı parçaya ayıran birisi vardı sanki yemeğe hazırlanıyormuş gibi.
Çığlık attınız hıçkıra hıçkıra ağlıyordunuz.
Ablan son kelimelerini söyledi
"Üzgünüm. Kaç"
Tüm hızınızla koşmaya başladınız çokta yüksek olmayan bir uçurumdan atladınız
Kesin bir yerleriniz kırılmıştı.
Ağlamanız şiddetlenmişti.
Düşünüyordunuz.
Ablanız sözünü tutmamıştı.
Hani bir şey olmayacaktı!
Ona gitmemesi gerektiğini söylediğiniz halde neden gitti?!
Bunları düşünüyordunuz.
Bir süre sonra duygularınız yok olmuş gibiydi.
Uyumaya başladınız acılarınızı ancak bu unuttururdu.
Uyandığınızda hala aynı yerdeydiniz.
Kalkmaya çalıştınız ama bacağınızda bir acı hissettiniz.
Kesinlikle kırılmıştı sürünmeye başladınız.
Bir kaç saattir sürünüyordunuz ama kimsecikler yoktu.
Sürünmenizden birkaç saat daha geçti en sonunda mor ağaçlı bir yer gördünüz.
Tam oraya giderken biri size dokundu
Güzel geç bir bayandı.
"Ara ara çok kötü yaralanmışsın zavallı şey seni"
Cevap vermediniz.
Açlıktan ve susuzluktan ölmek üzerdeydiniz bundan dolayı oracıkta bayıldınız.
Uyandığınızda bir yataktaydınız.
Yaralarınız sarılmıştı. Bunları düşünürken üç kız geldi
"İznin olursa seni kontrol edeceğiz"
Kafanızı salladınız birkaç dakika kontrol ettiler
Tam gideceklerken
"Bura nere?"
"Burası kelebek konağı burda birkaç gün tedavi göreceksin"
Başınızı tamam anlamında salladınız
Birkaç gündür burada tedavi görüyordunuz.
Sizi buraya getiren Shinobu-san'dı gerçekten tatlı bir insandı size burda bakıyordu ve bunun karşılığında sadece buraya gelenlerin yaralarını sarıyordunuz.
Yine güzel bir sabaha kalkmıştınız.
Üstünüzü başınızı giydiniz kısacası sabah rutininizi halledip kahvaltı ettiniz.
Bugün üç çocuk gelmişti aralarında sarı saçlı olan dikkatinizi çok çekmişti gerçekten tatlıydı.
Onları kontrole gittiniz.
Sıra sarı saçlı çocuğa gelmişti.
Onu kontrol ettikten sonra tam gidecekken sizin kolunuzu tuttu
"İsminiz nedir genç bayan?"
Yüzünde yara olan çocuk ona kızgın bir bakış attı.
"Adım (s/a)"
Hemen ordan uzaklaştınız.
Utanmıştınız.
Ertesi gün yine kontrole gelmiştiniz.
Zenitsu'yu kontrol ederken konuştu
"Bugün müsait olunca takılalım mı (s/a)-chan"
"Olur"
Kısık bir sesle söylemiştiniz.
"Ha- bu arada ben Zenitsu gün batımında dışarda buluşalım"
"Tanıştığımıza memnun oldum Zenitsu-san zamanında orada olacağım"
Çıktınız odanıza çıkıp süslenmeye başladınız neden mi? Çünkü ona aşık olmuştunuz.
Zaman gelmişti aşağı iniyordunuz
Dışarı çıktığınızda sizi bekleyen bir Zenitsu gördünüz
Yanına doğru gittiniz
"(S/a)-Chan çok güzelsiniz"
"Te-teşekkür ederim"
Utanmıştınız.
"(S/a)-chan biliyorum çok birbirimizi tanımıyoruz ama ben sana aşık oldum"
Şaşırmış bir ifadeyle ona baktınız
"Benimle çıkar mısın (s/a)-Chan zamanla birbirimizi tanırız o zaman bu konuda bir sorun olmaz"
Düşündünüz daha adam akıllı tanımıyordunuz.
"Her şeyi yaparım söz veri-"
"Bana söz verme"
Ablanızla olan o olaydan sonra insanların söz vermesinden nefret ediyordunuz
"Oh- Üzgünüm"
"Sorun değil. Teklifini kabul ediyorum"
Mutlu gözlerle birbirinize baktınız.
Aşıkınız böyle başladı zamanla mutlu ve hüzünlü anılarınız olmuştu.
Birbirinizi çok seviyordunuz...