0.4

896 93 78
                                    

"Günaydın sistem mağdurları." Changbin gülüp diğerleri gibi selam vermişti.

"Sana da yoldaş. Çalıştın mı bari?"

"Ne sınavı olduğundan bile haberim yok." Seungmin kafama vurunca hızla ona dönmüştüm ve sadece elimi kaldırıp onunla yetinmiştim.

"Sen de hiç ders almıyorsun hyung yaa."

"Napalım Jeongin? Oturup ders mi çalışalım? Delikanlı adama yakışır mı?" Seungmin'i gösterip konuşmaya devam ettim.

"Bak Seungmin hyunguna, ders çalıştı başımıza gay oldu. Ben demiştim çok çalışma diye. Laf dinleyin biraz, laf." Changbin hyung daha sözüm bitmeden yerine oturmuştu. Tabii Seungmin'le ben hala birbirimizle uğraşıyorduk.

"Ne gayliğimizi gördün be Han Jisung? Tescilli gayin bana dediğine bak."

Sağ elimi kalbime götürüp kafamı eğip, eyvallah hareketi çekerken konuştum.

"Teveccühünüz Seungmin Bey."

Hoca ders çalışmamıza izin verdiğinde herkes harıl harıl ders çalışmaya başlamıştı bile.

"Jeongin, şimdi bizim sınav ne?" Bana 'ciddi misin?' bakışı attıktan sonra cevap verdi.

"Matematik hyung, matematik." Ne? Ne matemetiği? Tanrım bu bir şaka olmalı.

"Nasıl ya? Niye?"

"Bilmiyorum niye hyung, isyanını sonra edersin sen şimdi şu sorulara bak. Hoca bunlara benzer sorduk dedi." Jeongin'im olmasa ne yaparım? Herkesin bir Jeongin'i olmalı.

Bir yandan soruları yapmaya çalışıp bir yandan da Jeongin'in kısa kısa bana anlattığı formül ve konuları düşünürken nöbetçi öğrenci gelmişti.

"Hocam, öğrencilerin sınava gireceği sınıfların kağıdını getirdim," dedikten sonra hoca sınıf başkanını çağırmış ve herkesi tek tek listeden okumaya başlamıştı.

Zil çalınca yavaş yavaş, tenneffüs bitmesin diye yine dua ederken sınıfıma çıktım. Sıramı bulduktan sonra oturdum ve etrafa bakındım biraz.

Bizim sınıftakiler dışında çok fazla tanıdığım yoktu okulda ama sanki yeni yüzler görüyormuş gibi insanları inceledim.

Kafamı yanımdaki hareketliğe çevirince hiç hoşuma gitmeyen bir tiple karşılaştım.

"Bana burada oturduğunu söyleme lütfen." diye yalvaran gözlerle bakıyordu. Alaycı flörtöz bir şekilde merakını giderdim.

"Üzgünüm sarı palmiye. Ben de bu sırada oturmayı istemezdim."

Hwang Hyunjin. Yemekhanede son kalan patates topunu aldığı için kavga edip hatta beraber idarelik olduğum çocuğun ta kendisi yanımda oturuyordu sınavda.

"Sınavınız matematik. Bana iyi davransan iyi olur. Belki yardım ederim." Resmen dalga geçiyordu benimle.

"Belki? Sayısal öğrencisisin diye sana iyi davranmamı mı istiyorsun? Anca rüyanda görürsün." Dediğime alayla gülüp yanıma oturdu.

"Bol şans o halde." Göz devirip ona ters yöne doğru döndüm ve hocanın gelmesini bekledim.

Hoca sınıfa girince yanımda oturan sarı ukala yaratık hocaya 'yer değiştirebilir miyiz' diye sordu ama cevap hayır olunca sıkıla sıkıla yanıma oturdu.

Önüme gelen kağıtla sadece bakışırken sorulara hoca belki puan verir diye formülleri yazmıştım sadece.

Yanımda oturan şahıs çoktan bir şeyler yazıp neredeyse kağıdını doldurmuştu. Bu salak nasıl bu kadar bilgiye sahip diye şaşırırken hoca bir öğrenci ile kavga etmeye başlamıştı.

Çok fazla anlamamıştım olayı ama sanırım öğrenci kopya çekmişti. Önüme döndüğümde kağıdım yoktu. Yanıma baktım ve çakma sarı kağıdımı almış üstüne bir şeyler yazıyordu.

Tam ağızımı açıp bir şeyler söyleyecekken bana susmamı işaret etmiş ve yazmaya devam etmişti. Ne yapmaya çalışıyordu anlamamıştım.

Hoca masasına dönünce kendi kağıdını bana vermişti. Yaptığı sorulara bakarken yine hocanın bize doğru bakmadığı bir anı yakalamış ve kağıdı değiştirmişti.

Kendi kağıdını hocaya götürürken ben hayretle kendi kağıdıma bakıyordum. 2 tane soru boş bırakmış ve diğerlerini yapmıştı. Umarım hepsini yanlış işaretlememiştir diye umut ederek ben de kağıdımı teslim etmiştim.

Sınav bitiş zili çalınca herkes çıkmaya başlamıştı. Ben de dönüp ne yapmaya çalıştığını anlamak için soru sorucaktım. Ne cürretle kağıdımı alırdı?

"Hayırdır çakma sarı güzeli, saçlarını sarı yapınca kendini iyilik meleği falan mı sandın?" Dediğim şeye anlam veremediğim şekilde içten gülüp cevap vermişti.

"İkimiz için sıfırdan güzel bir başlangıç olsun istedim sadece." Öpücük atıp cevabımı beklemeden çoktan sınıfına doğru ilerlmeye başlamıştı. Havada sanki attığı öpücük varmış gibi havayı tokatlıyordum. Çok sinir etmişti beni.

- - -
bölüm sonu.

napıo bu hyunjin yaaa
umarım bölümü severek okumuşsunuzdurr

220422

kelebek gibi sınav sistemi arı gibi sınav, hyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin