Derslerin başlaması ile bu sefer sırf annem için derslere katlanmaya başlamıştım. Daha ikinci sınavlar vardı bu yüzden belki işime yarar diyordum. Bu ders ise hoca herkes ders çalışsın diye boş bırakmıştı. Çantama koyduğum tarih kitabını çıkarmış ve kaldığım yerden okumaya başlamıştım.
Jeongin bir şeyleri fark etmiş olacak ki bana döndü. "Hyung iyi misin? Aylık arama mı yaptılar yine?" Sıra arkadaşım olduğu için böyle zamanlar daha çabuk fark ediyordu.
Boş boş yüzüne bakmaya başladım çünkü biraz daha zedelenirse bu konu gerçekten inceldiği yerden kopup ağlamaya başlayabilirdim.
"Hyung boş boş bakma bana öyle. Her ay aradıklarında dersleri en fazla 1 hafta dinliyorsun. Sıra arkadaşınım ben senin. Bunu Changbin hyungun fark etmesini bekleme." Jeongin'e baktım ve gözlerim yaşarmıştı.
Jeongin ise bana üzüldüğünü belli eden gözlerle bakıyordu. Teması her ne kadar sevmese de bana sarılmıştı. Ayrıldıktan sonra ise elini kafama koydu ve yavaşça sıraya doğru ittirdi.
"Uyuyabilirsin hyung, elinden geleni yaptın zaten. Kafanı bulandırırsın bu saatten sonra çalışırsan." Kafamı onaylar anlamda salladım ve gözlerimi kapattım. Bugün neredeyse okula geç kalacaksın kadar uyumuş olsam da bu uykumu almak için bir uyku değildi, rahatlamak için uyumuştum.
Teneffüs zili çalınca uyanmış ve etrafıma bakmıştım. Herkes sınıflarına doğru ilerliyordu. Yanımda Seungmin vardı.
"Bu sınıftasın diye uyandırmadık seni, ama 2 sıra arkaya gitmeniz lazım Jisung bey." Gülüp kafamı tamam anlamında salladım.
"Ayrıca bugün okul çıkışı bize gel, kimse benimle çalışmıyor. Study buddy oluruz." Göz kırpıp güldü ve sınıftan çıktı. Ben de Seungmin'in gösterdiği, 2 sıra arkaya geçmiştim. O sırada sınıfa öğrenciler giriyordu.
Sıraya oturup derin derin nefesler almaya başladım. Tarihin ortalamaya çok da büyük bir etkisi yoktu ama dün olan şeyler yüzünden gerilmiştim.
Sınıfa giren hırsız ile ofladım. Bıkmıştım artık.
"Yeter lan artık. Bıktım senden." Dediğimle sinir edici bir şekilde gülmüş ve arka sırama oturmuştu.
"Duygularımız karşılıklı yakışıklı." Gözlerimi devirip önüme döndüm, şu an uğraşacak havamda değildim.
Hoca gelince gerekli uyarıları yapmıştı. Ben ise geçen her dakika daha çok geriliyordum. Hemen yanımdaki camı açtım ve gözlerimi kapatıp derin nefesler almaya başladım.
Omzuma dokunulmasıyla gözlerimi açtım ve arkama döndüm. Yine hırsızdı ve şu an hiç sırası değildi.
"Şu an değil hırsız, şu an değil." Onu dinlemeden söylediğim şeyle şaşırmıştı. Hemen önüme döndüm ve hoca diğer taraftan kağıtları sırayla dağıtmaya başlamıştı.
Kulağıma yaklaşılmasıyla ilk başta biraz ürkmüştüm ama sonra hırsız olduğunu görünce durup göz devirmiştim.
"Hey, sadece iyi misin diye soracaktım. Ateşkes yapabiliriz bu seferlik." Sağ tarafımdaki hırsızı sol elimle geriye doğru ittirdim ve hiçbir şey demeden önüme gelen kağıtla sınava başladım.
Gözlerim bulanık görmeye başlamıştı bir anda. Ne olduğuna anlam veremedim ve gözlerimi kırpıştırdım. Dışarıdaki sesleri ise artık duymuyordum. Kalemimi bırakıp elimi kaldırdım.
"Efendim Jisung?"
"Hocam tuvalete gidebilir miyim? Kendimi iyi hissetmiyorum, nefes alamıyorum." Zar zor konuşmuştum. Hoca ise benim bu halime gülmekle yetinmişti sadece.
Hocaya laf bile çevirememiştim. Ne oluyordu bana? Elime suyumu aldım ve şişeyi kafama diktim. Gözlerimi uzun bir süre kapattım. Sakinleşmem gerekiyordu.
Önümden kağıdımın alınması ile sinirlenmiştim. Başka kağıt gelince önüme baktığımda ismim yazıyordu. Hırsızın işi olmalıydı yine. Elini kaldırıp iki kağıdı da hocaya teslim etmişti.
Yanımdaki kıza ise kalkması ve arka sıraya oturması için emir vermişti. Hocanın umrunda bile değildi.
"Jisung, Jisung." Omzuma koyulan el ile sağ tarafına dönmüştüm.
Her şey çok karışıktı beynimin içinde. Algılarım tamamen birbirine girmiş durumdaydı.
"İyisin, sınavını bitirdin. Beraber nefes alalım. Beni takip et, tamam mı?" Dudaklarım hareket etse de ses çıkmamıştı ama hırsız onu onayladığımı anlamıştı anlaşılan.
Derin derin nefesler alırken biraz daha rahatlamıştım. "Aferin, şimdi camı aç ve dışarıyı izle. Parkta çocuklar oynuyor, bak." Dediğini yaptım. Temiz hava iyi gelmişti cidden.
Zilin çalması ile birlikte herkes çıkarken hırsız yanımda kafasını koymuş yatıyordu ama uyumuyordu.
"Ateşkes bugünlük. Kendine gel önce. Arkadaşların geliyorlar." Bizimkiler gelmeden sınıftan çıkmıştı. Yanıma geldikleri gibi ise benle ilgilenmişlerdi.
- - -
bölüm sonu.bu bölüm biraz uzundu çünkü jisung panik atak geçirdi çünkü çok stres olup kendini yapamayacağına inandırdı. bu kısmı kendimi baz alarak yazdm çünkü aynı şeyi ben de yaşamıştm
neyse çok uzatmıyım umarım sevmişsinizdir bölümü <3240622
![](https://img.wattpad.com/cover/305616100-288-k273945.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kelebek gibi sınav sistemi arı gibi sınav, hyunsung
De Todo"Bana burada oturduğunu söyleme lütfen." "Üzgünüm sarı palmiye. Ben de bu sırada oturmayı istemezdim." #2 hyunsung 160722 #4 jeonglix 170822 #1 seungbin 250922