0.5

19 6 0
                                        

Medyadakini kesin açın :))

Hatırlatma...
Poyraz... bize saldırı düzenlediler."

"NE!" (Poyrazın tepkisi)
"ÇÜŞŞŞ!" (Çağrının tepkisi)
"NASIL!!" (Açelyamın tepkisi)

Hepimiz farklı tepkileri sergiledikten sonra Caner söze tekrardan girmişti...

"Anlatıcam durun..."

________________________________

Açelyadan...

Caner olayları anlattıktan sonra onlara bir şey olmadığı için, biraz bile olsa içim rahat olmuştu.
Caner telefonu kapattıktan sonra Poyraz Ata diye birini aradı ve edebildiği kadar küfür etti. Yani ben ağzını okuduğum kadarıyla öyleydi.
Eğer çağrı hazretleri kulaklarımı kapatmasaydı anlardım.

"Ne kadar yolumuz kaldı Poyraz?"
Soruyu yönelttiğim de ilk başta telefonunu açtı kafasını bana doğru çevirdi.

"8 dakika 54 saniye, şu an 52 ve şu an... 45. Daha sayayım mı?"

Alayla söylediği cümleyle azıcık da olsa sinirlenmiştim, böyle ucundan...

"Ha ha ha çok komik Poyraz, götümden güldüm şu an!"
Çağrının koruma içgüdüsü ile söylediği cümle azıcık da olsa hoşuma gitmişti.
Aman aman nerelere geldik şdjxşsnxşsmcl

"Hatta geldik bile!" Diyerek Poyraz arabayı sağa kırarak pardon, sağa doğru uçurduğu için  Çağrı beni kollarımdan tutarak düşmemi engellemişti.

"ÇÜŞ POYRAZ! ARABADA KIZ VAR HAYVAN!" Ben ve Poyraz Çağrının tepkisine gülerken, Çağrı oldukça sinirlenmişti.
"Aşk olsun açi ya! Ben burada şu hödük ile senin için kavga edeyim, sen gel bana bu herif ile Gül."

"Ne yani ağlayayım mı Çağrı?"

"Yok yok, ağlama da... gülme de."

Poyraz ön koltuktan arka koltuğa doğru yöneldi ve tahmin ettiğim gibi olmuştu.
Çağrının ensesine Yapıştırmıştı.
Yani beş kardeşten bahsediyorum...

"Şu an saçmaladığımızın farkında mıyız?"
Diyerek soru yönelttiğim de Çağrı lafa atladı.

"Değiliz"

"Çağrı sen aç mısın annem? Ateşin mi var? Ne böyle içmiş gibi haraketler" diyerek elimin tersini alnına ve yanaklarına değdiriyordum.
O ise bana sadece yeşillerini kırpıştırarak saf bakışlar atıyordu.

Etrafıma baktığım da Poyraz araba da değildi.
Çoktan inmişti sanırım.
Of Çağrı! Senin yüzünden çocuk indi mi ona bile bakamadım.
Aklımı karıştırıyor bu çocuk!

En sonunda arabadan indiğimiz çok enteresan bir evin karşısındaydık.
Evin içinde dört dönen insanlar vardı.
Bu... aynı şey gibiydi... şey...
perşembe pazarı!

"Evin içinde pazar mı var?"
Diyerek sorduğum saçma sorunun bir de cevabını bekliyordum.
"Bunu benim az önce ateşimi ölçen güzeller güzeli kız mı diyor?"

Kazdığım kuyuya düştüm.

"Aynen Çağrı. Ben diyorum, hayırdır bir sıkıntı mı var?" Elimi omuzuna koyarak sorduğum sorunun cevabı çok gecikmemişti.

Kaçış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin