Yatağımda uzanmış olanları düşünüyordum. 1 hafta geçti işe gitmedim. Son yaşananlardan sonra kendime de gelemedim. Hyunjin dediklerimden sonra özür dileyip dışarı çıktı. Ryunjin gelip sorular sordu ama cevap vermedim. Fiziksel ve ruhsal olarak o kadar yorgunum ki. Akşamları 4 saat yatıyorum. Önceden gordüğüm kabusu daha çok görmeye başladım. Yoruldum.
Yemek yiyemeyecek haldeyim. Normalda az yemek yerken şimdi 1 haftada 2 kere yemek yedim. Onun dışında ara sıra su içiyorum. Yoruldum.
Göz altlarım morarmış. Çökmüş bedenim ruhumun aynası olmuş. Yoruldum.
Yaşamak istiyorum ama halim yok. Ölmek istiyorum cesaretim yok. Yoruldum.
Sadece herkes gibi yaşayamaz mıyım? Mutlu olamaz mıyım? Arkadaşlarımla dışarı çıkıp hiçbir korkum olmadan kahkaha atamaz mıyım? Evet Kim Lena sanırım yapamazsın. Acı içinde gülümsedim. Banyoya girip duş aldım, yüz bakımımı yaptım. Üstümü giyip saçımı yaptım. Bir farklılık yapıp full beyaz giyindim.
İyi hissetmek istiyordum dışarı çıkıp dolaşamaz mıydım acaba? Telefonumdan gelen bildirimlere baktım. Ryunjin şimdiye kadar 20 kere aramış 10 kere de mesaj atmış. Gülümsedim. Ona arada mesaj atıp iyi olduğumu söylesem de merak ediyordu. Patronum Suga Bey aramış iyi olup olmadığımı sorup kapatmıştı. İstediğim kadar izin kullanabileceğimi de söylemişti.Dış kapının önüne gelip elimi kapının koluna attım. Kapı kolunu yavaşça aşağı indirip kapıyı açtım elim hâla kapı kolunda duruyordu. Bir anda kulağım çınladı kapıyı açtığım gibi sert bir şekilde kapattım. İçeri girdim ellerimi kulaklarıma götürüp çığlık attım. Sinirlenmiştim sinirden deliye dönmüştüm kendimeydi bu sinirim. Hastalığım bitmiyor artıyordu. Sürekli birilerine muhtaçmış veya başkalarına yük olmuş gibi hissediyordum. Bir hastalığı yenemedim. Hem çığlık atıp hem ağlıyordum. Ellerimle kulaklarıma vurmaya başladım. Geçmedi aksine çınlama arttı.
Şapkamı çıkarıp yere attım. Odanın ortasındaki büyük sehpanın üzerindeki sürahiyi yere attım. Salondaki komidinin üzerindeki büyük aynayı iki elimle alıp yere attım. Daha büyük bir çığlık attım. Parçalanan aynadan mahvolmuş görüntüme baktım.
Parça parça kırılmış olan camların önüne kendimi bir anda bıraktım.
Dizlerimin üstüne çöktüm. Eklemlerim büyük bir acı içindeydi ama umrumda değildi. Başımı yere eğip hıçkırarak ağlamaya başladım. Yerde parçalanmış olan camları avucumun arasına alıp sıkmaya başladım. "YETER" diye çığlık attım ağlarken.Kapı bir anda büyük bir gürültüyle çaldı. Bir anda gözlerim korkudan büyüdü. Rüyadan uyanmış gibiydim. Yavaşça elimdeki camları bıratım. Ellerimle yerden destek alarak ayağa kalktım. Camların üstünden yürüyerek kapıyı yaklaştım. Kapı çalmaya devam ediyordu.
Kapıyı açıp kapı önünde duran bedene baktım. Gölzlerinde korku ve endişe vardı. Bir anda gözlerim karardı.
.
.
.
.
.Umarım beğenirsiniz.
Bu bölümü bebişim olan kişiye armağan ettim gitti 🥺✨
queenrexxw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aydınlık Gelecek
Fanfiction"Sen benim en büyük fobimsin." dedi kız karşısındaki uzun boylu adama