cinnamon girl.
eğer beni incitmeden tutarsan, bunu yapan ilk kişi olacaksın.
"Aslında, benden hoşlanıyorsun, değil mi?"
Ne zaman bu kadar cüretkar, lafını esirgemeyen biri haline gelmiştim bilmiyordum fakat dudaklarımın arasından çıkanlar beni de korkutmuştu. Uzun zamandır düşünüyor olduğumun gerçeği beni, bir anda söylemeye teşvik etmiş ve sonucunda olabilecekleri ancak kelimeleri ikimiz de işittiğimizde düşünebilmiştim. Benden hafifçe ayrılmış bedeniyle karşımda duran oğlan, yavaşça aralanan dudaklarıyla birlikte kaskatı kesilmiş ve belki, tamamen yanlış yaptığımı bana söylemek istemişti.
Nereden cesaret almıştım bilmiyordum, birkaç gündür hareketlerini düşünüp duruyor ve kesinlikle bundan başka bir şeyi aklıma getiremiyordum. Abimden hoşlandığını ona söylediğimde bana asla kesin olarak Seokjin'den hoşlanıyorum diye bir cümle kurmamıştı fakat buna karşı da çıkmamıştı. Ama nasılsa, abimle ikimiz aynı odada bulunsak dahi gözlerinin tek bulduğu kişi ben oluyordum. Yakınında durduğu kişi de ben oluyordum ve bunu yalnızca, öpüşmeyi öğrettiği oğlan olduğum için yapmasını yadırgıyordum.
Yanlış olabilirdi, bu söylediklerimin hepsi yanlış olabilirdi, yalnızca şansımı denemek istiyordum.
Ona karşılık veremeyecek olsam dahi, benimle açık olmasını istiyordum çünkü hisleri yüzünden onu kırabilecek olmanın düşüncesi beni daha da kötü hissettiriyordu.
Aramızdaki ilişki zarar görsün istemiyordum.
"Bu..." Diye mırıldandı, gözlerinde hiçbir duyguyu belli etmiyordu ve her zamanki ifadesiz haline bürünmüştü. Korkutucu olduğunu itiraf ederken aynı zamanda titreyen sesini de hissetmiş ve belimi tutan ellerinin beni daha da sıkıştırmasına izin vermiştim. Gergin olduğu zamanlarda bunu yapıyor olmalı diye düşünürken, hafifçe yutkunmuştu. "Bunu, nereden çıkardın?"
Bu sefer öylece kalan ben olurken aynı onun gibi dudaklarım aralanmış, belimdeki elleri gevşerken boğazımda bir yumrunun olduğunu düşünmüştüm. Dudaklarımın arasından yalnızca, ne dökülürken gözleri farklı bir duyguyla kaplanmış ve yüzümde gezinmişti. Kıpırdayamıyormuş gibiydim ve onun da aynı durumda olması beni biraz olsun yatıştırırken belimden ayrılacak olan elleri garip hissettiriyordu.
Hayır, hayır yanlış okumuş olamazdım. Abimden hoşlanmıyordu, benden etkileniyordu, değil mi?
Bakışları elleri yüzünden dağılmış pembe saçlarımda, dakikalar öncesinde yemiş olduğu kıpkırmızı dudaklarımda ve açıkta kalan köprücük kemiklerimde gezinirken gözlerindeki bakış yüzünden yanlış okumadığımın neredeyse farkındaydım fakat bunu inkar ediyordu. Söylediklerimin yanlış olduğunu söylüyordu ve bu bir anlığına öyle sinir bozucuydu ki, gözlerim üstünde gezinirken ne söyleyeceğimi dahi bilememiştim. Bir şey demeyeceğimi anladığında ipleri kendi eline almış ve yeniden konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adore :yoonmin:
Fanfic❝ Jimin, Yoongi'den ikizi ile birlikte olabilmek için yardım ister. ❞