33; 'her şeyi bitirmiş gibi hissediyordum'

3.3K 257 547
                                    

atlantis.

bizi kurtaramam, atlantis'im, düşüyoruz.

Gözlerimi onun odasında araladığımda, hava henüz aydınlanmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerimi onun odasında araladığımda, hava henüz aydınlanmamıştı.

Üstümüzdeki yorgan ayak ucumuza, oradan da yere sarkacak kadar dağılmış, sıcak bedeninin yanıma iliştiğini hissetmiştim. Gözlerimi kapadığım anda ona arkamın dönük olduğundan emindim fakat kirpiklerimi birkaç kez kırpıştırdığımda şimdi, bedenine doğru dönük bir şekilde uzanıyor, gevşek bir şekilde parmaklarına tutunuyordum. Ellerimiz gecenin hangi vaktinde birbirine kenetlenmişti düşünememiştim fakat boşta kalan elini belime yerleştirmiş bir halde huzurluca uyuduğunu fark ettiğimde bunun pek de önemli olmadığını biliyordum. Yüzü bütün kötü düşüncelerden arınmış gibi yumuşak gözüküyordu, perdeler kapalı olduğundan yeteri kadar ışık yoktu ve dudaklarının hafifçe büzüşmüş olduğunu fark edebilmek için gözlerimi uzun bir süre üstünde tutmam gerekmişti fakat bu bir sorun değildi. Parmaklarımdaki tutuşunu, belimdeki elini ve göğsümdeki kolunun ağırlığını hissederken bu sorun değildi çünkü uzun bir süreden sonra nihayetinde hiçbir şeyi düşünmüyormuş, mutluymuş gibi gözüküyordu.

Bembeyaz tenini izlemiş, elmacık kemiğindeki dövmesine uzunca bir süre bakmıştım. Gece mavisi saçları karışmıştı ve şimdi biraz daha kabarık bir halde, alnıyla birlikte yastığına dökülüyordu ve bu hali öyle tatlıydı ki, uzanıp yanağını okşamak istememe sebep olmuştu.

Elimi kaldırmış, yüzünden biraz yukarıdayken cesaret edemeyerek öylece kalırken ise dokunmaya kıyamamıştım. Parmak uçlarım dövmesinde gezinmeyi deli gibi istese de geriye çekilirken, uykusundan uyanmaması adına usulca parmaklarımızı birbirinden ayırmış, aynı zamanda bu hissin fazla soğuk olduğunu düşünürken ise elini belimden çekmiştim. Tutuşunun kaybolmasıyla birlikte gelen boşluk hissi, fazla belliydi.

Yatakta doğrulduğumda yokluğumu fark eder gibi kısa bir süre kıpırdanmış, saniyeler öncesinde üstünde uzandığım yastığı kolları arasına alırken ise sıkıca sarılmış ve burnunu oraya yaslamıştı. Bu, sol yanımın düşüncesiz bir şekilde hızlanmasına sebep olsa da çıplak ayaklarımın soğuk zeminde gezinmesine izin vererek sabahın soğuğunun içime işlemesini sağlamış ve küçük sesli adımlarla birlikte mutfağa doğru ilerlemiştim.

Oradan gelen ufak tıkırtılar dışında ev sessizdi, abimin sabahları hazırladığı pankeklerle birlikte gelen gürültülü seslerine benzemiyordu ve bu biraz yalnız hissettirmişti. Doyoon ve Yoongi'nin evde birbirleriyle düzgünce iletişime geçip geçmediğinden bile emin değildim fakat içimden bir ses yalnızca ihtiyaç duydukları vakitlerde konuştuklarını mırıldanıyordu. Sessiz bir evde yaşamanın her ne kadar huzuru getireceğini düşünmüş olsam da, şimdi abimle birlikte olmanın aslında fazlasıyla iyi hissettirdiğini ve o giderse ne kadar yalnız kalacağımı hatırlatmıştı. Soğuk havanın işlediği bedenim kısa süreliğine titremiş, mutfağa yavaşça girdiğimde Doyoon'un geceden kalma bedeniyle karşılaşmıştım.

Adore :yoonmin:Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin