Tony Stark

1K 115 173
                                    

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar..

"These are the lies."

Kuledeki adımlarını garaja yönlendirerek sevgilinin yanına inmeyi planladın. Elindeki bir kutu donatı görünce Tony'nin yüzünde oluşacak sırıtmayı hayal edebiliyorsun ve bu senin de sırıtmana sebep oluyor. Asansörü kullanmak yerine ağır ağır merdivenlerden inmeye başladın. Garaja yaklaştıkça kapının açık olduğunu ve içeride birinin Tony'yle konuştuğunu duydun. Sesi hemen tanıdın. Rhodey gelmişti. Garaja dalıp ikisini selamlamadan önce kendi adını duymanla duraksadın ve girmeyip ne olduğunu anlamaya çalıştın.

"Y/n ile nasıl gidiyor?"
"Ona sadece göz kulak olduğumu biliyorsun."
"Ve bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim." Kaşların çatıldı. Nefeslerin sıklaşırken kendini sakin kalmaya zorladın. Önce ne olduğunu bilmelisin.
"Y/n daha çok genç. Sorunlu bir çocuk. Neyi, nasıl istiyorsa sonuçlarını düşünmeden yapıyor. Sorumsuz ve sinirlendiğinde tüm dünya için tehlikeli. Birinin ona göz kulak olması gerekiyordu. Ekiptekiler de böyle düşünüyor. Ben de bunu yapıyorum-"

Konuşmanın devamını duyamadın. Kulakların uğuldamaya başladı. Tüm ekip sana yalan söylemişler. En çok da sevgilin(?) aslında gözetim altında kalması gereken sorunlu bir çocuksun. Sorunlu bir çocuk? Yutkundun ama kendini tutmak zorundaydın.

Yaşadığın bir laboratuvar kazası sonucu elektrikle aran pek iyi değil. Vücudun, özellikle sinirlendiğinde elektrik saçıyor. Bulunduğun çevredeki elektrikleri kontrol edebiliyorsun ve bu, sen istemeden bile olabiliyor. Bir nevi Bruce gibisin, kontrol sende değil. Sadece kanındaki şeker oranı yükselince sakinleşip elektriği kanından atabiliyorsun.

Hızlıca geldiğin merdivenleri tekrar çıktın. Odana gitmen gerekiyordu. Kontrolü yavaş yavaş kaybedeceğini biliyorsun. Bu yüzden elindeki kutudan bir donat aldın ve yemeye başladın. Sinirle ve daha çok hayal kırıklığıyla yerken kendine hakim olmaya çalışıyorsun. Kontrolü kaybedip onları haklı çıkaramazsın.

"Sorunlu bir çocuk. Sorumsuz ve sinirlendiğinde tüm dünya için tehlikeli."

"Birinin ona göz kulak olması gerekiyordu."

"Ekiptekiler de böyle düşünüyor."

Odana gidip yatağına oturdun ve kutudaki tüm donatları yemeye başladın. Bunca zaman sevdiğin adam senin ona olan zaafını kullanmıştı. Ekip arkadaşların sana güvenmeyip arkandan iş çevirmişti. Herkes sana yalan söyledi. Canının ne kadar yandığını tahmin bile edemezler. Ama şu an sakin olmak zorundasın. Kontrolden çıkmak istediğin en son şey bile değil. Sakin kalmak ve hesap sormak istiyorsun.

***
"Akşam yemeği için sizi bekliyorlar bayan Y/ln." Jarvis seni uyarana kadar odanda duvarı izledin. Derin bir nefes alıp yerinde doğruldun ve normal görünmeye çalışarak adımlarını mutfağa çevirdin. İçindeki kızgınlık minik elektrik dalgaları halinde damarlarında sana göz kırparken sakin olup kontrolü kaybetmemek için çabaladın ve sahte bir gülüş yerleştirdin yüzüne. Mutfağa girdiğinde mırıldandın.

"Afiyet olsun."
"Hemen otur Y/n, bugün yemekleri Steve yaptı." Gülümsedin ve bir şey yokmuş gibi Tony'nin sandalyesinin yanındaki yere oturdun. Onun sandalyesi boştu ama yaklaşan adım seslerinden geldiğini anladın.
"Afiyet olsun." Neşeyle mutfağa girdiğinde miden bulanmaya başladı.
"Sevgilim?" Tony yanağına bir öpücük bırakıp masanın baş köşesindeki yerine yerleştiğinde sakin kalmak için yumruğunu sıktın ve gülümsedin.

Tabağına aldığın etten bir parça kesip ağzına attın ve odağını yemeğe vererek sakin kalmaya çalıştın. Ancak Tony, tabiki sende bir terslik olduğunu anlamıştı.
"Hayatım iyi misin?" Gülümsedin ve başını sallayıp cevap verdin.
"İyiyim. Uslu uslu yemeğimi yiyorum. Olmasını istediğiniz gibi." Bu kez herkesin kaşları çatıldı. Şimdi bir şeylerin yolunda gitmediği barizdi. Ekip kendi arasında bakışırken sen söze başladın.

"Söylesene Tony, beni gözetim altında tutmak için sevgili olmamız fikri kime aitti?" Herkesin yüzü ciddi bir ifadeye bürünürken sen yemeğinden bir çatal daha aldın. Bakışlarını herkes üzerinde gezdirip ne kadar gerildiklerini gördün ve bu sana keyif verdi.
"Bu da nereden çıktı?"
"Bugün Rhodey'e söyledin ya. Ne kadar sorumsuz olduğumu, sinirlendiğimde tüm dünya için tehlikeli olduğumu ve bana bakıcılık yaptığını."

Tony yutkundu ve toparlamak için elini tutarak konuşmak istedi. Ancak teni tenine değdiği an Tony'nin canını yakan bir elektrik kıvılcımı yüzünden elini hızla geri çekti ama konuşmaya devam etti.
"Sevgilim, öyle değil. Dinlemen lazım-" Elindeki çatalla bu kez biraz salata alıp yemeye devam ettin. Senin dışında hiçkimse yemeğine dokunmuyordu.
"Söylesene Tony, çocuk olarak gördüğün kızla yatmak da planlarında mıydı? Yoksa, zaten vaktimi ona harcıyorum en azından güzel vakit geçireyim mi dedin?"

Tony'nin yüzü sertleşti.
"Asla. Ben seni-" Onun lafını tamamlamasına izin vermeden Steve'e döndün.
"Ya sen Steve?" Dudaklarını masadaki peçeteye silip ona döndün.
"Beni her zaman kızın gibi görüp korumaya çalıştın ya hani? Beni bundan da koruyacak mıydın yoksa bu da planınızı gerçekçi kılan bir detay mıydı?" Steve yutkundu.

"Y/n, sen her zaman benim için çok değerliydin."
"Kes palavrayı!" Mutfaktaki ışıklar gidip gelmeye başladı. Herkes endişeyle sana bakıyordu. Sense sadece canının yanmasını hissediyordun. Herkes senin ne kadar sinirlendiğini somut olarak görebiliyordu.
"Senin, işine geldiğinde devreye giren ahlakını sikeyim yüzbaşı." Yüzünü Bruce'a döndün.

"Sen Bruce? Sen niye uyarmadın beni? Bir kafeste gibi gözlem altında tutulmanın ne demek olduğunu sen bilmiyor musun? İnsanların senden korkmasının, yetkililerin seni etkisiz hale getirmesinin ne demek olduğunu, daha da önemlisi Fury senin için bir kapsül yaptırdığında bunun ne hissettirdiğini hatırlamıyor musun?" Işıklar o kadar hızla gidip geliyordu ki kimse hiçbir şey yapamıyordu. Herkes sadece sessizliğe bürünmüştü.
"Nasıl bana söylemezsin?!"

Sinirle güldün. Parmaklarının ucunda beliren mavi elektrik akımı ışığın gittiği zamanlar parlıyordu.
"Yine en haklı sen çıktın Natasha. Ama ben, sen bana hiçkimseye güvenmemi söylerken kendinizi de bu gruba kattığını bilmiyordum." Masadaki herkesin birbirine bakışları devam ediyordu. Kimse, seni neyin sakinleştireceğini bilmiyordu. Elektrikler o kadar sık gidip geliyordu ki Jarvis tamamen devre dışı kalmıştı. Ve artık çevre binalarda da elektrikler gidip gelmeye başlamıştı. Sebebi senin öfkendi.

"Clint'in, beni zapt edecek bir orduyla buraya gelmesi için Fury'e çağrıda bulunduğunu bilmesem kalıp sizinle sohbetime devam ederdim. Ama gitmek zorundaydım." Ayağa kalkıp son kez onlara ve yüzlerindeki korkuya baktın.
"Wanda da yok. Beni durduramayacak olmanız ne kötü." Hızlı adımların kulenin çıkışına giderken arkandan bir takım şeylerin konuşulduğunu duyabiliyordun. Senin için alınan önlemler..

Tüm merdivenleri inmen biraz uzun sürdü. Ama bu ana kapıya ulaşmana engel olmadı. Elindeki elektrik enerjisini cam kapıya fırlatıp kapının büyük bir enerjiyle patlamasını sağladın ve hiçbir şey yokmuş gibi binadan çıktın. Bundan sonra yalnızca tek başınaydın.


Kaos ihtiyacımızı buradan alalım..

Epeydir buraya bölüm atmamışım, nasılsınız? Okul nasıl gidiyor?

İmagine yazmayı özlemişim..

Bu bölümün devamını yazmaya çalışacağım..

With Robert Downey Jr.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin