Rüzgar yüzüme vuruyordu. Hava keskin ve soğuktu. Bir evin bahçesinde kamelyada gözlerimi açmıştım. Ciğerimden içeri dolan bu hava öksürmeme neden olmuştu. Gözlerim sulanmıştı. Gözlerimi kapadım. Gecenin karanlığını henüz güneş bölmemişti. Az önce belki de hayatımın en gerçek rüyasını görmüştüm. Beni kucaklayan yabancının sıcaklığı hala gövdemdeydi. O an kendimden nefret etmiştim. Gördüğüm rüyalarla avunduğum için çağresizliğim gözlerimi doldurmuştu. Koşup ağlamak bağırmak istiyordum ama heryerim soğuktan uyuşmuştu.
Yağmur sokakları okşuyordu. Burnuma toprak kokusu doluyordu. O an fark ettim kar yağmıyor muydu? Yoksa ben mi yanılıyordum ? Buraya nasıl gelmiştim. Gördüklerimin rüya olduğuna inandırmıştım oysa. Ama umutlanmamalıydım. Belki yardımsever biri yere yığılan beni görünce buraya getirdi? Ya da belki hepsi bir rüyaydı. Belki hiç bayılmadım. Aklımda onca soru varken bir de yenileri çıkmıştı.Olduğum yerden doğruldum. Pelerinim nemliydi. Üşüyordum. Birden aklıma cebimdeki kibriti hatırladım çıkardım. Kibritçi kız masalını hep çok severdim. Kendimi onun gibi hissediyordum. Bir kibrit çaktım... Uzun saçlı bir suliet hayalimde canlandı. Annemdi , sımsıkı sarılıp ısıtıyordu. Kibrit yanana kadar kalmıştı yanımda annem. Bir tane daha yaktım , babam belirdi gözlerini hep ela hayal ederdim. Gür saçlı güzel gözlü babam. Ellerimi ısıttı hayalim sönene kadar...
Bir tane daha yakmayı düşündüm ama neye yarardı ki. Hepsi hayalden ibaretti. Gerçek dünyaya dönme vakti. Kibriti cebime atıp olduğum yerden fırladım.Bütün bu hayaller , gerçekler , yalnızlık boğuyordu beni. Dayanamıyordum. Artık bir yerlere , birilerine , en önemlisi kendime ait olmak istiyordum. İçimdeki bu koca bosluk artık dolsun istiyordum. Gözlerim dolmuştu adımlarım sert ve hızlıydı.. Koşuyordum. Nereye , kime gittiğimi umursamadan. Rüzgar sertçe yüzüme çarpıyordu. Göz yaşlarım ıslak sokaklara karışıp akıyordu. Koşuyordum .. Ciğerlerim patlayabilirdi. Yağmur başlamıştı.. Sırılsıklamdım.. Koşarken bişeyler olmuştu anlamamıştım . Az önce çamurlar içinde debeleniyordum şimdi kupkuru bir toprağın üstünde uzanıyordum.
Tamam baştan alalım. Koşuyordum , her yer çamurdu. Sonra düştüm ve bir de baktım ki gayet kuru bi yerde iki seksen uzanıyordum.. Yağmur yoktu. Kafayı yiyebilirdim. Yani nasıl olabilirdi aklım almıyordu. Pes dediğim noktadaydım sanırım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Hayaller
ParanormalAllen kim olduğunu bilmeden yaşıyordu. Babasının bir vampiri öldürdüğünü öğrendiği gün hayatı tamamen değişti. Bu Allen'in kaçış ve kovalayış hikayesi.. (Bu kitap düzenlenmektedir.)