Sesi titriyordu..
-Allen...Sen..
-Neyden söz ettiğini anlamıyorum.Alende kim? Konuşsana sana diyorum
-Allen. Sen , sen burayı nasıl buldun ..
-Durmadan koşuyordum . Birde baktım burdayım.
Şaşırmıştım ilk defa biri bana bir isimle sesleniyordu. Sahi nasıl gelmiştim ben buraya. Aklımdan sorular eksik olmuyordu.
-Bu nasıl olur . Usta geleceğini söylemedi. Tanrımmm! Neler oluyor.
Tüm bu duyduklarım beynimi uyuşturmuştu. Usta kimdi ? Buraya neden gelemezdim?Allen kimdi? Ben kimdim?-Bak söylediklerini anlamıyorum. Usta kim yada Allen kim bilmiyorum. Sen birileriyle karıştırıyor olmalısın.
Yüzüme donuk donuk bakıyordu. Belliydi hala şaşkınlıktan kurtulamamıştı.
-Şimdi anlayacağız senin Koruyucu olup olmadığını. Pelerinini çıkar!
-Heyy ne diyorsun sen. Bunu yapmayacağım!
-Aklını kullan . Kolunu aç göreceksin. Mühürü göreceksin. Anlamıyorsun değil mi Allen .. Güçlerini.. Neden yalnız olduğunu ... Sen buraya aitsin Allen. Burası senin evin. Sen koruyucu doğdun. Ve. Evin tehlikede Allen. Haydi çıkar pelerini.. Sol kolunun üstüne bak.
Bu sözler beni korkutmuştu. Anlayamıyordum. Söyledikleri mantıksız geliyordu. Ama doğru olabilir miydi? Bu güne dek o pelerini hiç çıkarmamıştım. Hava değişmiştti. Kuvvetli bir rüzgar esiyordu. Saçlarım dolaşmıştı. Ama bu rüzgar beni korkutmuyor güç veriyordu. İlk defa ürkmüyordum. Fakat içimde işler yolunda değildi. Kollarımı yukarı kaldırıp pelerini üstümden sıyırdım. Üstümde beyaz diz kapaklarıma uzanan bir elbise vardı. Kendimi bir peri kızı gibi hissetmiştim Daha önce pelerini çıkartmayışım saçma geliyordu. Sahi hiç düşünmemiştim Bu güne dek de pelerini çıkar diyen olmamıştı..
O da ne kolum.. Sol kolumda bi.. Bir mühür vardı. Parlıyordu. Allahım . Ne yapmalıydım. Kendimi aptal gibi hissediyordum. Bu güne dek nasıl olurda fark etmezdim.
-Hey Allen beni anlıyorsun değil mi ? O kolundaki mühür koruyucu işareti. (Kolunu açtı) Gördün mü ? Aynısından bende de var. Sende bizden birisin Allen. Damarlarındaki koruyucu kanı Soğuk kanlıların en sevdiği içecek ..
-Sen .. Sen bana bütün olanları anlatmalısın.
-Bekle öğreneceksin.
Bana doğru yürüdü..Yaklaştı.. Bağırdı ;
-Heyyy Allen dikkat ett!
Arkasında sakladığı kılıcı savurdu. Korkmuştum. Bir boğuşma sesi.. Kafamı çevirmemle olduğum yerde dona kalmam bir oldu. Bir yaratığın pençelerini bana geçirmek için can attığı gördüm. Kalp atışlarım ritmini bozmuştu. Sternumum yarılmak üzereydi. Nefesim çoktan kesilmişti.Bu çocuğun kılıç darbeleri onu parçalamıştı. Beyaz elbiseme sıçrayan kanlar kendi kendine kül olup uçuyordu. Herşey farklıydı. Sanırım bundan sonra hep öyle kalacaktı.
-Gidelim Allen. Ustayla konuşmanın vakti geldi.
-Usta kim? Nerede?
-Görünce şaşıracaksın.. Önce sen zarar görmeden gidelim burdan. Hadi giy pelerini.
Umutsuzca pelerini giymeye koyuldum. Aklımdaki soru işaretleri kadar aciz bedenim çok yorulmuştu. Lucid bir rüya olsun diye yalvarıyordum. Belki de yine bir rüyadır diye geçiriyordum içimden..Ama biliyordum bu kadarı rüya olamazdı...Yine birden bire o soğuk yağışlı sokağa dönmüştük .. Ama bu kadar mekan değiştirmek beni tüketmiş olmalıydı. Tıpkı dün olduğuğu gibi gözlerim bulanıklaşmıştı. Aklıma beni tutan yabancı gelmişti ve yanımda duran çocuğa ;
-Beni tutar mısın yabancı?
Demekten başkasını yapamamıştım
Derinden gelen ses çınlıyordu.
-Artık bana yabancı deme Allen. Ben Lean..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Hayaller
ParanormalAllen kim olduğunu bilmeden yaşıyordu. Babasının bir vampiri öldürdüğünü öğrendiği gün hayatı tamamen değişti. Bu Allen'in kaçış ve kovalayış hikayesi.. (Bu kitap düzenlenmektedir.)