Bnha karakterleriyle başrolü paylaştığınız kısa hikayeler.
(๑Genel olarak değerinin fark edilmesini istediğim, kendileri hakkında fazla hikaye bulunmayan karakterleri yazıyorum. Çeviri yapmıyorum.๑)
Umuyorum ki bölümlerden birinde size hitâp eden bi...
Bölüm: Sihirbazın gizemli sevgilisi ve onunla tanışmak isteyen Toga ile Twice.
Karakterler: Mr. Compress, Toga Himiko, Twice
Kelime sayısı: 3826
Uyarı: Çok fazla gülümseme okuyabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yine mi gidiyorsun?"
Dabi'nin bıkkın sesi onu kapıdayken yakaladı. Şapkasını düzeltirken başını salladı koltuktaki adama.
"Uzun zaman oldu, gitmezsem merak etmeye başlayacak."
"Saçmalık." Yayıldığı koltuktan biraz doğrulduğunda bundan rahatsız olduğu belli olan sesiyle konuşmaya başladı Dabi. "Onun yolundaki bir tümsek olduğunu anlayacak kadar zeki olduğunu sanıyordum."
Mr. Compress onu dinlememeyi seçti herzamanki gibi. Her gidişinde aynı şey oluyordu. Dabi aklına gelen tüm sebepleri ortaya koyarak biriyle birlikte olmasının zaman kaybı ve tehlikeli olduğunu söyleyip duruyordu. O kadar fazla bu tarz konuşmalar yapmışlardı ki artık Dabi'ye olan güveni sadece iş arkadaşı statüsünde kalmış, senin yerini ondan hep gizlemişti. Gittiği yeri tek bilen Shigaraki'ydi. İlk başta ona da söylemek istemiyordu ama elinden bir şey gelmezdi.
Sonuçta patronun kim olduğu belliydi.
"Pekala, gerçeği öğrenmenin zamanı geldi bence." Sako yavaşça arkasını dönüp yanık derili adama baktı. "Bu kadar ısrar etmeni göz önüne alırsak eğer tek bir sonuç çıkıyor... Bana aşıksın?"
Twice ve Toga duydukları şeyi beğenmiş olacaklar ki kahkaha atarak Dabi'ye bakmaya başlamışlardı. Siyah saçlı adam tükenmişlik içinde göz devirip başını tekrardan koltuğa yasladı.
"Siktir git."
İçeri giren genç patronuna zarif bir selam verip mekandan çıktı. Fazla uzak bir yere gitmiyordu ama gizlenerek gitmesi gerektiğinden yolun uzayacağı kesindi. Her zaman yaptığı gibi yine kuytularda dolanarak ilerlemeye başladı. Elleri uzun paltosunun ceplerinde yapacakları bir sonraki saldırı planını gözden geçirirken gözüne caddenin girişindeki görünen çiçekçi takılmıştı. Sana bir demet çiçek alması , çalması, hoş olabilirdi. Fakat onların solup gideceği düşüncesi ile bu fikirden vazgeçip yoluna devam etti. Zaten bir hediyesi vardı ve o birkaç günlük ömürleri olan otlara ihtiyacı yoktu.
Bir anda durdu olduğu yerde. Bir şey hissediyordu... Sırtını delip geçen bakışlar, gayet usta bir saklanma ustasının bakışları. Yolun burasına kadar fark etmediğine göre öyle olmalıydı. Yavaşça arkasını döndü ve karanlık sokağa şöyle bir göz gezdirdi. Sonunda gözü ufak bir detaya takıldı ve verdiği derin nefesle birlikte o kişiye seslendi.
