Bnha karakterleriyle başrolü paylaştığınız kısa hikayeler.
(๑Genel olarak değerinin fark edilmesini istediğim, kendileri hakkında fazla hikaye bulunmayan karakterleri yazıyorum. Çeviri yapmıyorum.๑)
Umuyorum ki bölümlerden birinde size hitâp eden bi...
Bölüm: Bir numaralı kahraman olan Mirio Togata, mücevher düşkünü bir kötüye aşık olur.
Karakterler: Midoriya, Mirio
Kelime sayısı: 4294
Uyarı: Cinsellik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hah.
Sevemez miydin yani?
Mücevherleri, takıp takıştırmayı, süslenmeyi, parlak kıyafetlerin içinde ışıldamayı sevemez miydin yani?
İnsanlar ne çok konuşuyordu öyle.
Kimi senin bir kadın olarak süslenmeye sahip bir doğaya sahip olduğunu, kimi böyle davranarak toplumun kadına dayattığı şeyleri yaptığını söylüyordu.
Herkes kendince doğruydu, kimse senin doğrunla ilgilenmiyordu. Tek dertleri onların doğrularına uyup uymadığındı.
"Ucuzsunuz, tıpkı yol kenarlarında satılan şu sahte kolyeler gibi."
Paraya düşkündün, nesi yanlıştı bunun? İnsanlar niye parası varsa bu parayı illa diğerlerinin istediği ya da uygun gördüğü şekilde harcamak zorundaydı ki?
"Siz eve yatırım yaparken ben elmas kolyeleri tercih ediyorum."
Parmaklarına doladığın, zümrütler ile süslen kolyeyi hevesle boynuna tuttun. Üstündeki deri tuluma pek gitmemiş olsa da tenine öyle güzel uymuştu ki elbiseden kurtulup sadece kolyeyi takmak istemene sebep olmuştu.
"Hediyemi beğendiniz gibi duruyor." Diyen adam ile gözlerini güzelim kolyeden yeşil saçlı adama çevirdin.
Deku. İki numaralı kahraman.
"Parlak şeyleri severim."
Fazlasıyla yapılı olan adam 'bunu biliyorum' dercesine salladı başını. Gözleri bir elindeki kolyede bir senin yüzündeydi bir süredir. Hediyesini beğenmene göre teklifini sunacak bir ortam yaratabilirdi, bu yüzden sevdiğinden emin olmak istiyordu.
"İki numara, neden bana rüşvet veriyorsunuz?"
Izuku yaptığının asıl ismini duymasıyla gerçekliğe dönmüş, ellerini yumruk yapacak kadar zorlandığı bir duyguyu tatmıştı: parçalanan özsaygı.
Onun isteyeceğini az çok tahmin edebiliyordun, yüzündeki gülümsemenin sebebi de bu farkındalıktı zaten. İki numaralı kahraman, seni işlerinden alıkoyan o adam işbirliği yapmak istiyor gibi duruyordu.
"Böyle yapmayın lütfen. Burası sizin kahramanlık ajansınız değil, kolayca rüşvet gibi uygunsuz kelimeleri kullanabilirsiniz." Dedin alayla.
Elindeki kolyeyi ortanızdaki masanın üzerinde, açık duran kutusuna itinayla koydun. Doğru, mücevherleri severdin ama daha çok sevdiğin mücevher gibi zihinlerdi.
