Üzümlü Kek (AlNaz)

15. Bölüm- FİNAL

Müdahelenin ardından doktor Nazlılara döndü.

Muhsin: Ateşi düştü merak etmeyin.

Nazlı: Ne oluyor doktor bey, bir anda nasıl olur?

Muhsin: Nazlı Hanım, açık konuşacağım. Her şeye hazırlıklı olmamız lazım.

Nazlı:(ağlayarak) Yapmayın ne olur, yapmayın, öyle şeyler demeyin, ne olur.

Ali: Kendine geldi biraz. Dedi Enese bakarak

Selvi: Erimiş bitmiş halde, bu nasıl bir hastalık? Ah yavrum ah Enesim

Muhsin: Durumu çok ileri safhada olabilir!

Nazlı: Off Allahım. (Enes yorgun halsiz haliyle bir şeyler yapmaya çalışınca)

Selvi: Nazlı kızım, bir şeyler anlatıyor Enes? Baksana kızım.

Nazlı:(hemen Enes'in yanına oturdu) Efendim canım, ne oldu? Ne istiyorsun kardeşim?

Ali: Kartlara ulaşmak istiyor, Nazlı.

Nazlı: Hangi kart Enes? Ne istiyorsun söyle?

Ali: Üzümlü kek kartını istiyor galiba? Elini kolunu kaldıramıyor.

Nazlı: Ne üzümlü kek mi? (Enes karta uzandı) Al, al canım, bunu mu istiyorsun? Dedi ağlamaya devam etti.

Ali: Sakin ol, ağlama ne olur Nazlı

Nazlı: Efendim Enes, kek mi yapayım sana, evet mi? Ama nasıl, nerede? Dur tamam, hemen eve gidip yapıp getireceğim, olur mu?(Enes gülümsedi)

Selvi: Nasıl da yüzü güldü, kızım. Üzümlü kek istiyormuş, yavrum benim.

Ali: Ama ben nasıl bırakayım seni Enes?

Selvi: Hadi kızım, ben burdayım. Sen eve git. Halledin gelin hemen. Canı çekmiş herhalde

Nazlı: Tamam tamam.

Ali: Nazlı, hadi hemen gidelim.

Nazlı: Evde malzeme var mı, Selvi Teyze?

Selvi: Evet var, ama kuru üzüm yok be kızım.33

Ali: Tamam ablacım bende var! Hadi Nazlı diyerek hızla çıktılar.

*
2 saat sonra

Kısa bir süre sonra Nazlı ile Ali eve gidip üzümlü keki yapmaya başlarlar, ama korku, üzüntü, tüm duygular birbirine karışmış haldedir. Hemen üzümlü keki yapıp aceleyle hastaneye dönerler. Enes'in odasına çıkmaktadırlar...

Nazlı: Hadi Ali acele et (diyerek hızla yürürken bir çığlık sesi duyar korkuyla) B-bu çığlık da ne? Selvi Teyze mi bu?

Ali: Sakin ol bakalım. Panik yapma. Desede Nazlı koşmaya başlar Ali de peşinden odanın önüne geldiklerinde Selvi yere çökmüş çığlık çığlığa ağlıyordur

Nazlı: Selvi Teyze, ne oldu?

Muhsin:(doktor odadan çıkar başı önde eğiktir) Maalesef başınız sağ olsun der

Nazlı:(elindeki kek kutusu yere düşerken acıyla bağırır) HAYIR OLAMAZ HAYIRRRRRRRR! ENESSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSS! diyip bağırarak dizlerinin üstüne düşer ve ağlamaya başlar. Ali de şok olmuş yerinde çivilenmişti sanki gözünden bir damla yaş akar sonra kendine gelip yerde olan Nazlıya sımsıkı sarılıp beraber ağlamaya devam ederler

*

Ertesi gün öğle namazından sonra defnedildi. Enes. Nazlı perişan olmuş şekilde mezarın önünde oturmuş toprağı sıkıyordur. Adil hoca Beliz Gülin Açelya Doruk Demir Güneş... Ali'nin ve Nazlının en yakınları ve Enes'i çok çok seven komşuları son yolculuğunda onunlaydılar. Selvi deseniz tekerlekli sandalyede öz gibi olan evladının toprağa verilişini acıyla izlemiştir...