Nazlı odasında ağlayarak acısını yaşarken nefes almak işin dışarı çıkmaya karar verdi.
Nazlı: Selvi Teyze ben çıkıyorum biraz.
Selvi: Hayırdır kızım akşam akşam nereye?
Nazlı: Birazcık hava alıp geleceğim.
Selvi: Tamam kızım. Dikkatli ol. Dediğinde Nazlı Selviye sarılıp evden çıktı. Hemen telefonuna sarılıp Ali'yi aradı
Ali: Nazlı?
Nazlı: Alo, Ali.
Ali: Efendim canım.
Nazlı: Neredesin? Müsait misin?
Ali: Arkadaşlara uğradım, müsaidim.
Nazlı: Ali, nefes alamıyorum, senden başka arayacak kimsem yok. Ne olur buluşalım.
Ali: Sakin ol öncelikle şimdi söyle neredesin sen?
Nazlı: Nefes alamıyorum. Şimdi çıktım evden, nereye gideceğimi de bilmiyorum!
Ali: İstersen bir yere geç, ben hemen oraya gelip alayım seni.
Nazlı: Tamam, bizim evin oradaki parkta hava alacağım biraz.
Ali: Tamam canım, hemen geliyorum. Diyip kapatırken Nazlı parka doğru yürüyordu bir süre sonra telefonu çaldı arayan Selviydi
Selvi:(telaşla) Alo! Nazlı?
Nazlı: Efendim, Selvi Teyze.
Selvi: Nazlı, Nazlı! Enes fenalaştı, ateşi çok yüksek, vücudu da mosmor kesildi.
Nazlı:(korkuyla) NE! Selvi teyze, geliyorum hemen diyerek eve koşmaya başladı
Selvi: Tamam. Diyerek telefonu kapatıp Enes'le ilgilenmeye devam etti
*
Nazlı hızlı ve nefes nefese eve geldi
Nazlı: Ne oldu Selvi Teyze, Enes!
Selvi: Kızım, yanına gittim inliyordu yavrum, ateşine baktım elim yandı, baksana vücuduna.
Nazlı: Hemen ambulans çağır.
Selvi: Tamam diyerek giderken Nazlı Enes'e döndü
Nazlı: Enes'im, kardeşim, bak yanındayım, geldim, ateşin çıkmış sadece. Selvi Teyze, doktor ateş için ilaç vermişti, nerede?
Selvi: Dur getiriyorum. Diyip ambulansı arayıp ilaçla geri geldi
Nazlı: Gel atletini değiştirelim, ambulans geliyor, hastaneye gidiyoruz şimdi.
Selvi:(ilacı verip) Al kızım, baksana ya gözlerine günlerdir uyumamış gibi, ne hale gelmiş, aman yarabbi.
Nazlı:(ağlamasını durdurup) Tamam, sakin ol Selvi Teyze, ambulans çağırdın mı?
Selvi: Evet, on beş dakikaya oluruz dediler. O sırada telefon çaldı
Nazlı: Telefonum çalıyor, bakar mısın?
Selvi: Ali. Ali arıyor kızım
Nazlı: Şimdi konuşamayacağım, söyler misin buraya gelsin.
Selvi: Tamam. Diyerek telefonu açıp Ali'ye durumu anlatıp kapattı
Nazlı: Ambulans gelene kadar şu ateşini bir düşürsek
Selvi: Soğuk suyla bez ıslatıyorum kızım, dur.
Nazlı: Tamam acele et Selvi Teyze. (Enes'e bakıp) Enes'im canım daha iyisin değil mi? Sakin ol, korkma kardeşim, ağrıların var biliyorum hastaneye gittiğimizde ağrıların bitecek. (Enes'e mektubu işaret edip duvarı gösterdi) Ne oldu canım, ne istiyorsun? Evet sana yazdığım mektup, okudun mu? (Başıyla onayladı zar zor) Yapma böyle dayanamıyorum Enes, içim yanıyor, okudun demek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzümlü Kek (AlNaz)
Cerita Pendek(Mini Bir Kurgu) Otizmli Enes'in Hikayesi ve AlNaz'ın Aşkı ❤️