11.Bölüm"Yeni Ortam"

845 67 15
                                    


Yeni bölümle karşınızdayım (İnşallah beğenirsiniz, iyi okumalar)

Multimedyadaki "Elvin Özdemir"

Bölüme başlamadan önce sizlere bir durumdan bahsetmek istiyorum. Mayısta başlayacak olduğum YGS kampı dolayısıyla Mayıs itibari ile hikayeme ara vermek durumundayım. Mayısa kadar elimden geldiğince bölüm yazıp belirli bir yere geldikten sonra ara vermeyi düşünüyorum. Benim için hikaye yazmak gerçekten çok önemli fakat YGS'de bir o kadar önemli benim için. Arada bir özel bölüm yazabilirim fakat wattpade girecek vaktim olacak mı ondan da emin değilim.
Beni anlayışla karşılayacağınızı bildiğim için aslında içim bir nevze rahat çalışacağım sınavıma. Sınavdan sonra emin olun çok daha güzel bölümler sizleri bekliyor olacak. Beni bu dönemimde yalnız bırakmassanız çok mutlu olurum.

Bu çocuk Miray'ı nereden tanıyor olabilirdi ki? Yoksa bu çocuk Miray'ın sürekli bahsettiği benimle tanıştırmak istediği meşhur çocuk Efe miydi?

Geçen her saniyede bir adım daha yaklaşıyorlardı bize. Atılan her adımda söylediğim o utanç verici sözler geliyordu aklıma. Aklıma geldikçe daha çok mahcup hissediyordum kendimi. Daha çok utanç, daha çok nefret...

İşte şimdi tam karşımızda duruyorlardı. Miray'a baktığımda oldukça heyecanlı gözüküyordu. Belki de beni Efe ile tanıştıracağı için heyecanlanmıştır, kim bilir? Aslında Efe'nin beni hemen tanımasını bekliyordum. Sonuçta beni düşmekten kurtardığı için teşekkür etmek yerine ağzıma geleni sayarak yine keşkelerimi konuşturmuştum. Keşke daha sakin olup söylemeseydim o sözleri...
Unutamazdı heralde beni, unutmamalıydı da. Kim unuturdu ki böyle bir kızı. "Eylül, seni Efe'yle tanıştırmadan önce beni yanındaki tatlı arkadaşınla tanıştırır mısın?"
Miray'ın konuşmaya başlaması düşüncelerime bir ara vermeme sebep olmuştu. Miray'ın Büşra'ya söylediği iltifat karşısında ise Büşra'nın yüzünde oluşan küçük bir tebessüm masumluğunu korumaya devam ettiriyordu.
"Ozaman tanıştırayım sizi, Miray-Büşra, Büşra-Miray" diyerek yeni tanıdığım iyi kalpli, açık sözlü, masum ama bir o kadar tatlı kızla tanıştırmıştım. Büşra'yla yeni tanışmama rağmen hemen içim ısınmıştı, ona karşı güven problemi yaşayacağımı sanmıyordum, en azından şimdilik.
"Tanıştığıma memnun oldum, Büşra" dedi Miray elini uzatarak. Buna karşılık,
"Ben de memnun oldum Miray"
diyerek hemen karşılık vermişti Büşra. Tanışma fastının bittiğini zannederken Miray henen lafa atladı.

"Şimdi de ben sizi yeni tanıdığım, içimde apayrı yeri olan, çok iyi kalpli bir arkadaşımla tanıştıracağım. Eylül-Efe, Efe-Eylül, Büşra-Efe, Efe-Büşra."

Miray bizi Efe ile tanıştırırken ben ise Efe'de birşeyi farketmiştim. Anlatmak istediklerini adeta gözleriyle anlatabilecek kapasite var gibiydi Efe'de. Hani yakın arkadaşının söylediği yalanı gözlerinden anlarsın ya işte bu da onun gibi birşeydi. Efe'nin düşüncelerini gözlerinden anlayabilirdim. Efe'nin konuşmaya girmesiyle sohbet devam etmişti "Biz seninle dün sabah karşılaştık öyle değil mi? Eylül." dedi gülümseyerek. Bilerek mi yapıyordu Acaba? Utanacağımı ve mahcup olacağımı bildiği halde, inadına söyleyecek miydi? Bir süre iç sesimle boğuşurken Efe'nin anlatmasına gerek kalmadan Miray kahkaha atmaya başlamıştı bile.

"Demek o kişi sendin. Ahah hiç güleceğim yoktu. Bizde evde ikimiz aynı kişiden bahsediyormuşuz da haberimiz yokmuş."
Miray kahkahalarının arasına sıkıştırdığı cümlelerini sıralarken Büşra anlamdıramayan gözlerle bizi izliyordu. Miray'ın herşeyi anlaması yüz sinirlerimin yavaş yavaş gerilmesine sebep oluyorken sinirlenmeme sebep olan tek kişinin Aras olduğunun da farkındaydım. O gün Aras'a sinirlenip hızlanmasaydım Efe ile çarpışmayacaktım ve kullandığım o mahcup düşürücü sözlerle keşkelerin arasında kaybolmayacaktım.

EYLÜL&İntikam UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin