AILE SAADETI

KANITLARI TOPLAMAK

Feride'yi işten alan arkadaş grubu, kaydı fark edilmeyecekleri bir yerde izlemenin daha iyi olacağına karar verdiler, ancak kanıtların babalarını ikna etmeye yetmemesi ihtimaline karşı Mine'ye umut vermek istemedikleri için ona henüz planlarını devreye soktularıyla ilgili bir şey söylemediler ve bu yüzden Emin'in evine gidemiyorladı. En güvenli ikinci yerin Osman'ın evi olduğuna karar verdiler ve Bedri beyin evine yola çıktılar.

Osman'ın evine gittikten sonra Gökçe, Feride'nin telefonunu cebinden çıkardı ve ona verdi, "Al izle bakıym, ben yolda izledim, siz ona bakarken bende mesajlara bir göz atıym yine."

"Sibirya kurdum, elimizdekiler yeter de artar bence, uğraşma şu mesajlarla istersen." Osman sevgilisine söyler.

"Öyle demeyin, fazla kanıt göz çıkarmaz," Gökçe cevap verir, "İzleyin siz, konsantrasyonumu bozmayın."

Videoda Cana'nın yüzünün büyük bir kısmı görülmese de, yine de Cana olduğu belliydi. Feride, telefonun Cana'nın sesini de yüksek ve net olarak kaydetmesinden memnundu, ancak babası hakkında söylediklerini duymak onu tedirgin etti.

"Ay rahatsız bu kadın," Feride Osman'a döndü, "Güya ailemizi bozucak ve kalıntıları ile kendine aile kuracak. Ruh hastası."

"Yapamıycak, çünkü Kuzey abi Yıldız ablayı zaten brakmaz. Bunu da gördükten sonra artık Cana'dan da sonsuza kadar kurtulacaz." Osman cevap verdi, "Şimdi bu kayıt hariç, elimizde kanıt olarak ne var bu kadına karşı?" Osman sordu.

"Sahte paralar var işte," Feride cevap verdi, "Bir de akşam yollanan fotoğrafların birinin orijinalini buldum."

"Fotoğrafa ikna olur mu acaba Kuzey abi?" Osman sordu, "Siz photoshopladınız, kandırıyonuz beni demez mi?"

"Ya demez bence, zaten zor buldum gerçek fotoğrafı, bilgisayarım mahvoldu." Feride cevap verdi.

"Ya derse?" Osman endişelendi.

"Osman, derse elimizde hala kapı gibi kayıt var, beni panikletmeye keser misin lütfen?" Feride cevap verdi.

"Özür dilerim, Feride Abla haklısın evet, ama nebiliym söz konusu bizimkilerin mağsum olduğunu kanıtlamak olunca, her şeyin tam olmasını istiyo insa-" Osman'ın cevabı Gökçe'nin yumruğunu masaya vurması ile kesilir.

"Evrekaa, Evreka!" Gökçe bağırır, Osman korkar.

"Kim o ya? Tanımiyorum ben!" Osman hemen savunmaya başlar.

"Yok yok, bir şey buldu!" Feride heycanlanır.

"Evet sistacım. Beni tebrik etmeye, alkışlamaya başlaya bilirsiniz, çünkü başardım canlarım." Gökçe açıklar.

"İlk önce neymiş onu söyle, hadi hadi." Feride kardeşinin çabuk olmasını ister.

"Şu mesajın üstünde ki tarihe bakarmısın?" Gökçe telefonunu ablasına uzatır.

"Evet te, anlamadım ben pek." Feride'nin kafası karıştı, "Tarih mi yalnış."

"Hayır tarih gayet doğru." Gökçe gülmeye başladı, "Gaayet doğruu."

Gökçe, sevgilisinin ve ablasının telefonda yazan tarihin önemini anlayamadıklarını görünce gözlerini çevirir.

"Ay biz bu tarihte Mine ile kaybolmadık mı?" Gökçe tarihin önemini sonunda anlattı, "Telefonlarımız çekmiyodu ya? Kızı o gün kene ısırdı ya? Ateşler içinde yatmadı mı bu kız tüm gece? Bayılmadı mı? Ne are böyle fantazisi geniş mesajlar yollamaya vakit bulacak bu kız?"

Feride, Gökçe'nin söylediklerinden sonra ayağa kalkar, "Ay evet! siz o gün kayıptınız, Mine'nin o gün bu mesajları gönderme ihtimali sıfır!" Feride böyle bir kanıt buldukları için heycanlanır.