"Cana mı?" Yıldız anneleri merak etti.
"O nerden çıktı şimdi?" Kuzey sordu
"Kadın senin peşinde baba." Gökçe kolayca cevap verdi.
"Ne?!" Yıldız şaşırdı.
"Yok artık," Kuzey kızına cevap verdi, "Kızım, kardeşini affetireceksiniz diye başkasına böyle iftiralar atmanız çok yalnış."
"Ya doğruyu söylüyorum baba!" Gökçe babasını inandırmaya çalıştı, "İlk başlarda bende inanmamıştım ama gerçekten kadın takıntılı bir manyak!"
"Gökçe doğru söylüyor baba." Feride kardeşini savundu, "Al bak. Bunu bu gün kayd ettik." Feride telefonunu uzattı.
Kuzey videoyu oynatmadan önce Yıldız'ın yanına oturmasını bekledi. Videoda Güney'i tutan kesinlikle Cana'ydı, buna kesinlikle şüphe yoktu.
Videoda Cana'nın oğulları ile konuşurken böyle çılgınca şeyler söylediğini duymak onları derinden şoka uğrattı.
Cana onlara sadece işini yapan gerçek bir profesyonel gibi görünmüştü ve niyetinden asla taviz vermedi. Kuzey'e bu kadar takıntılı olacağını asla tahmin edemezlerdi.
"Biz bir de bu kadını çocuğunuzla güvendik," Yıldız Güney'i öpüp koklamaya başladı, "Çocuğumuza bir şey yapmışmıdır acaba?"
Yıldız birdenbire kocasına takıntılı olan kadının oğluna zarar verecek bir şey yapmış olabileceğinden endişelendi. Kızların kaydettiği klibi izledikten sonra bundan daha azını beklemezdi. Böyle birinin evine girmesine izin verdiğine inanamıyordu. Bu korkunç insanın hayatına girmesine izin verdiği için kendini suçlu hissetti. Kocasına duyduğu aşk yüzünden gözleri o kadar kör olmuştu ve ona o kadar güveniyordu ki Cana'nın niyetini bile fark etmemişti. Mine'a olanlardan kendini sorumlu hissetti. Yıldız onların evinde çalışmasına izin vermeseydi, Mine bu durumda olmayacaktı.
"Yani sanmıyorum. Güneye de, babama olduğu kadar takıntılı. Kendi çocuğuymuş gibi davranıyor." Gökçe cevap verdi.
"Benim yüzümden oldu bunlar," Yıldız söyledi, "Onun burda çalışmasına izin vermeyecektim."
"Anne, senin bir suçun yok." Gökçe Yıldız annesine söyledi.
"Evet, nerden bilebilirdin ki böyle olucağını?" Feride katıldı.
Kuzey hiç bir şey söylemeyip, kaydı tekrar oynattı.
"Peki ya, Mine'nin bununla ne alakası var?" Yıldız endişeli bir şekilde sordu.
Kızlar cevap vermeden önce, babalarının kaydı tamamıyla izlemesini sonrada onlara dönmesini beklediler.
"Ya işte Mine, Cana'nın babama aşık olduğunu anlamış bir şekilde." Feride babası ona döndükten sonra cevap verdi, "Kadını tehdit etmiş 'babamın ve annemin arasına girme' diye."
"Evet, kaç vakit bize anlatmaya çalışmıştı ama biz inanmadık, " Gökçe ekledi, "Mine'nin kadını sevmediği için uydurduğunu sanıyorduk, çünkü bir kanıtı yoktu. Yani ilk önceden 'gözlerinden anladım' falan diyodu."
"Evet, sonra tabi Cana'nın, Güney'e böyle konuştuğunu duymuş geldi bize anlatmaya çalıştı, ama biz dinlemedik." Feride açıkladı, "Kadını tehdit etmiş, sizin aranıza girmemesini söylemiş. Cana da onu bir tehdit olarak görüdüğü için Mine'yi ortadan kaldırmak istedi her halde."
"O yüzden o mesajları, Mine'nin telefonundan alıp bana attı, öyle mi?" Kuzey sordu.
"Hayır, o mesajlar gerçek değil sahte." Gökçe kardeşini savundu.
"Evet, bak." Feride, Gökçe'den telefonunu istedi sonra da Kuzey'den kendi telefonunu aldı, "Bu fotoğrafla oynanmış." Feride, üzerine kardeşinin yüzünün photoshoplandığı fotoğrafı gösterdi, "Bu ise aslında olan fotoğraf." Feride diğer telefondan orijinal fotoğrafı gösterdi.
"Foto montajlı olan çok gerçekçi görünüyor, ama orijinali ile yan yana tuttuğunda hangisinin gerçek olduğu gayet açık." Gökçe ekledi.
"Evet, Cana'nın bu fotoğrafları ve masajları yalnız yaptığını düşünmüyorum ben. Her halde profesyonel olarak bu işi yapan birini tuttu." Feride söyledi.
"Evet ama, araştırmalarını yapmadan çalıştıkları için çuvallamışlar." Gökçe ablasından telefonunu geri istedi, "Şu tarihe baksana Yıldız anne." Gökçe hata tespit ettiği mesaj'ın fotoğrafını çıkardı.
"Aa siz ikiniz o gün kaybolmadınız mı?" Yıldız hatırlar.
"Aynen anneciğim," Gökçe gülümser, "O durumda Mine bu mesajları nasıl atmış olabilir? Kaybolmuştuk, telefonlarımızın sinyali yoktu. Ayrıca kız o gün bütün gece ateşler içinde yattı bikere, sonra da bayıldi. Hatırlıyorsan babacım, Mine'yi kene ısırmıştı." Gökçe babasına döndü, "Hangi ara mesajlaşacak bu kız?"
"Mine'nin bu şeylerle alakası olmadığı belliydi zaten." Yıldız kocasına bakarak cevap verdi.
"Evet. Şimdi ise Cana, Mine ile iletişimi kestiğimizi sandığı için bizi de ortadan kaldırmaya çalışıyo," Feride çantasından sahte paraları çıkarıp masaya koydu, "Bunları bana Cana okula dönmek için para biriktirdiğimi öğrendiğinde verdi. Güya bir katkısı olsun istiyormuş. Hepsi sahte."
"Geçen gün senin arabanı ödünç aldığımız gün deponu dolduralım dedik, o zaman fark ettik." Gökçe açıkladı, "Paranın sahte olduğunu görünce zaten kıllandık, acaba Mine'nin başına gelenlerin Cana ile bir alakası olabilir mi diye."
"Evet iyi ki harcamadık, başımız belaya girebilirdi." Feride söyledi, "Parayı kasten mi verdi kontrol etmek için harcamaktan Cana'ya bahsettim, paniğe kapıldı ve harcamamam için bana söz verdirsin diye bin takla attı." Feride anlattı, "Bence sahte para harcıyorum diye beni ihbar etmek için doğru zamanı bekliyo olabilir." şüphelerini paylaştı, "Gökçe'ye zarar vermek için şimdilik bir şey yapmadı, yani en azından biz hiç bir şey bulamadık. Ama onunda başına bir şey gelebilir."
"Evet, Yıldız anne bence sende dikkat et. O kadının sağı solu belli olmaz, Allah korusun senin de başına bir şey gelebilir o kadın yüzünden." Gökçe annesini uyardı.
Kızların yaptığı açıklama boyunca Kuzey sessiz kaldı. Uzun zamandan beri ilk defa oturup kızlarını dinledi. Artık hayatında pek çok şeyden pişmanlık duymuyordu. Ama ömrünün sonuna kadar dinlemesi gerekirken kızlarından hiçbirini dinlemediği için pişman olacaktı. Korktuğu için inatçı davrandı. 20 yıldır sahip olmadığı ailesini tekrar kaybetmekten korkmuş ve bu yüzden aptalca davranmıştır. Kurduğu aileyi kaybetmek istemiyordu ve onu koruma sürecinde Mine'i ondan mahrum etmişti.
Şimdi hatırlamıştı. Cana, Kuzey'i Mine'ye karşı nasıl ustaca ve görünüşte kasıtlı olarak kışkırtmıştı. Cana'nın kızının güvenilir olmayabileceğini ve arkasından iş çevirebileceğini ima etme şeklini hatırladı. O gün fark etmemişti, Cana'nın onu kışkırtmaya çalıştığını bile düşünmedi. Ama kızların sağladığı tüm kanıtlarla her şey açıktı. Kuzey manipüle edilmişti.
Kızları içeri girmeden önce karısının kendisine sorduğu soruyu düşündü. Nasıl bir insana dönüşmüştü? Ve şimdi o da merak etti. Kızlarını canı pahasına koruyan Kuzey nasıl olup da kendi kızına kasten manevi ve fiziksel zarar verecek bir adama dönüşmüştü?
"Her şey beklenir o kadından." Yıldız söyledi, "Ama merak etmeyin bana hiç bir şey yapamaz o. Denesin de görsün bakalım.""Ona bu şansı vermemeliyiz," Feride cevap verdi, "Bize daha fazla zarar vermesine izin veremeyiz."
"Evet. O kadından ebediyen kurtulmamız gerek." Gökçe ablasına katıldı.
"Merak etmeyin kızlar. Sizin başınıza hiç bir şey gelmiyecek." Yıldız kızlarına söz verdi, "Biz babanızla sizin başınıza hiç bir şey gelmesine izin vermeyiz kızlar. Kurtulacaz o kadından."
Kuzey hala bir şey söylememişti. Karısının ona sorduğu diğer soruyu düşünüyordu. Mine'nin onu affetmesini nasıl sağlayacaktı? Yaptığı onca şeyden sonra bunu hak etmemişti ama en azından kızının her şeyden çok pişman olduğunu bilmesi gerekiyordu. Kendini affetirmeye başarmasa bile,elinden gelen herşeyi yapmaya karar verdi. Ancak önce, Cana'dan kurtulması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AILE SAADETI
FanfictionYıldız restorana çalışmaya geri döndüğünde, kızlarda okula dönünce, şirin ailemiz bakıcı tutmak zorunda kalıyor. Ailelerinin içine getirdikleri bu yeni ve yabancı insan ailemize yardım mı edecek, yoksa bu mutluluğuna yakında kavuşan ailenin saadetin...