müziğin sesini kıstım, banktan kalktım. kulaklığımı çıkarıp pantolonumun arka cebine soktum ve sana geldim. sana her yaklaştığımda acıdan inleyişlerini işittim, kalbim buz tuttu, gözyaşlarım akacak sandım. sen bir yabancıydın fakat gözlerim seni gördüğü andan itibaren kalbim seni en güzel odasına koydu.
elimi sana uzattığım da gözlerini bana çevirdi, kaşların çatarak baktın bana. çok küçük bedenin vardı ama ruhun yaşından da büyüktü. sen büyümek zorunda bırakılmış bir melektin ve ben sana geç gelmiştim.
"yardım edebilir miyim?" diye sordum, sesim çekingen çıkmıştı ama bunun nedeni senden çekindiğimden değildi, sen benden ürküp kaçma diyeydi. sana yardım etmek istedim, tabii sen izin verirsen.
çatılı kaşlarını düz hâline getirdin. "neden yardım etmek istiyorsun?" dediğinde sesinin bu kadar kalın olmasını beklemiyordum ama belli etmemeye çalıştım. anladın mı bilmiyorum, çok da önemli değil.
gülümsemeye çalışarak, "içimden geldi," dedim. elimi uzattım. "gel hadi." uzattığım elime baktın, sonra yüzüme. karar vermiş olacaksın ki küçük elini elimin içine bıraktın. elini çekip seni kaldırdığımda yüzündeki çilleri gördüm.
sana çok yakışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevginin mum ışığı, hyunlix ✔
Short Story"kaçar gider yine gözlerin, yeterli değil miydi sözlerim?" angst kısa hikaye hyunlix. 110422