SERİ15

6 1 0
                                    


MEDİA; Ali bebeimm <3

~Aliden;

Doruk gitmişti. Hemde bizi kurtarmak için. Seviyordum ibneyi.

Ateş piçi yüzümü gözümü kan içinde bırakınca o yardım etmişti yine bana.

Edecekti tabi lan kardeşimizdi o bizim.
"Doruk bile bile kendini Ateşe attı." Doğa endişeliydi.

"Doğa sakin ol."

"Ateş ben sakin olamam. Herşey benim yüzümden.! Lanet olsun Doruğa birşey olmasına izin veremem. Bok vardı şu siktiğimin yerine geldik. Herşey benim suçum.!!" dizlerinin üzerine çöktü çaresizce ağlamaya başlamıştı.

Yanına eğildim. Kollarımı omzuna sardım.

Canı yanıyordu suçluluk hissediyordu belli ki.

Ama Doruk, babasını alt edebilirdi bu belayı da temizlerdi emindik.

Ateşte yanımıza eğildi. Hepimiz yerde birbirimize sarılmıştık.

Ateşle konuşmuyordum yaralarım bile hala iyileşmemişti ama ibne kardeşimdi sonuçta.

Çaktırmayın ama haklıydı da.

"Doğa ağlamayı kes, Doruk halledecek." Ateşin sesi emindi.

"Ama ateş-" sözü kesildi. Ateş lafa atladı.

"Bak Doğa, biz ne zaman pes ettik? Söylesene tanrı aşkına! Doruk ölmüş gibi davranma. Ayrıca kendini de suçlama."

Doğa biraz daha sakindi şimdi. Güldü ve konuşmaya başladı.

"Hatırlıyor musun? Bu mal Ali parmağını kapıya sıkıştırıp koparmıştı. Alinin parmağını ben taşımıştım hastaneye kadar amınakoyim. Normalde bebek Ali ayılır bayılırdı ama ben kötü olunca o kendini unutup beni düşünüyordu. Çocuğun parmağı bendeydi ama o benden iyiydi." güldüm, o ânı anımsadım. Baya komikti Doğaşkım.

"Hatırladım güzelim. Bak Ali bile o gün güçlü kaldıysa Doruk babasını bi güzel ikna eder. Korkma." Ateş ikna edici teselliler veriyordu.

"Doğa Ateş haklı lan. Bu ibneyle küs olsamda haklı."

Ateşe bakıp göz devirdim.

"Ateş bana çikolatalı süt alır mısın?" Ateş tebessüm etti.

"Alırım tabi yavrum." bu Ateşte bi Doğaya böyle yavrum felan diyor. Bana niye demiyor banane ya bende istiyorum.

Neyse bi dakika ben onunla konuşmuyordum doğru.

Sessizlik hakim oldu. Sonrasında olanları unutup sarıldık.

Doğaşkıma destek olmamız lazımdı. Kötü günde bir olmamız lazımdı.

"Ya kızım sümüğün koluma aktı ıy." yüzünü güldürmeye çalıştım.

Başarılı olmuş olacağım ki güldü.

Ateş, elini sırtıma koydu ve sırtımı sıvazladı.

Affettim.

Sarıldım ona.

"Ulan Ateş, hani hediye alacaktın?"

"Ne diyosun Doğaşkım? Ateş bana affedilmek için hediye mi alacaktıı? Hay anasını ya. Bilsem affetmezdim lan."

Tüh ya kaçırmıştık hediyeyi.

"Zırlama lan aldık hediyeni yukarda odanda." nasıl mutlu olduğumu anlatamam.

Bir çocuk gibi seke seke odaya çıktım.

Ailemle aram iyiydi. Çok hediye almıştım. Diğer arkadaşlarım benim kadar şanslı değildi belki ama onlar birbirilerinin yaralarını kapatıyordu.
Yıllardır birlikteydik de.

Hediyemi aradım ama bulamadım, masanın üstünde yoktu.

Yatağın üstünde de yoktu. Acaba dolapta mıydı?

Dolabı açtım. Burada geçici kaldığımız için, bavulumu boşaltıp eşyaları dolaba asma gereksiniminde bulunmamıştım.

Dolabı geldiğimizden bu yana İlk kez açıyordum.

Kapağını açar açmaz gözüme birşey takıldı.

Bu neydi böyle gizli bölme felan mıydı?
Dolabın içindeki o kapağı da açtım.

"HASİKTİRR O NE LAN!!?"






ALİ yine birşeyler buldu sanırım. Acaba yine mi belaya bulaştılar yoksa bu sefer iyi birşey mi??


AŞK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin