SERİ20

7 2 0
                                    

~DOĞADAN;

" İlk senden başlayalım güzel oğlum.." derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı.

"Hep bir erkek çocuk hayalim oldu. Ablan doğduğunda çok üzüldüm bu yüzden ona sevgi veremedim. Annenle bilirsin ki severek evlenmedik zaten. Bu yüzden ne anneni nede ablanı sevdim. Sevemedim. Kötü şeyler beni kötü biri yaptı. Pişman mıyım asla." haykırırcasına bir kahkaha patlattı.

"Sen doğdun sonra, sana sevgi vermeye çalıştım hayalim olan erkek Çocuk doğmuştu çünkü. Ama sen annene ve ablana kötü davrandığım için bana hep uzak oldun. Çabalamadın deme asla çünkü ben senin için çabaladım oğlum." şimdi duygusal bir konuşma yapıyordu dengesizdi bu adam.

"Sen uzaklaştın evden gittin, ve ben ne kadar çabalarsam çabalayayım bi sike yaramadı. Sonrasında vazgeçtim ve bende anneni aldattım. Zaten o lanet kadını hiç sevmiyordum belki defalarca kez aldattım o bunu biliyordu."  iğrenç herif.

"Allah belanı versin keşke gebersen. Keşke babam sen olmasaydın." Doruk acı çekiyordu, bu belliydi ses tonundan. Ağlamaklı ama bi o kadar sert çıkmıştı sesi. Ona sarılmak istiyordum. Gözlerim doldu onun bu haline.

"Belki şimdi öğreneceksin ama senin bir üvey kardeşin var adı Diyar. Senin vermediğin o evlat hissini o verdi çünkü o bütün pis işlerime destek oldu. Senin gibi nankör bir evlat olmadı. Onun seni öldürmesini o kadar çok isterdim ki. Ama senin ölümün o güzel arkadaşından olsun."

Bana döndü ve eliyle işaret etti.

"Sıra sende minik kaşar." cümlesini bıçak gibi kesen Doruğun sesiydi.

"Doğayı çevrendeki fahişeler sanma. Kardeşime kaşar diyemezsin." Doruk ona vurmaya yeltendiği sırada, lanet korumalarından birisi Doruğun ayak bileğine bir el ateş etti.

Doruk acıyla yerde kıvranıyordu. Adam ise sadece gülüyordu. Bu ona zevk vermişti.

"Çocuğun vuruldu iğrenç adam. Bu halde keşke diğer Oğulcuğun olsaydı Diyar ya. Elbet canın acır. Mutlaka bunun bedelini ödersin orospu çocuğu." bu adam iyice ağzımı bozmuştu.

Boynumdaki fuları hemen çıkartıp yerde kıvranan Doruğun bacağına sardım. Ona sarıldım. Ellerime kan bulaşmıştı.

Ellerime bakakaldım. Gözlerimden öfke bir lav gibi fırlarken, sinirden bağırarak yerimden kalktım.

Sandalyede oturan adama yumruk attığımda yere savruldu.

Dudağında ki kanı silerken, sinsice sırıttı.
Adamları bana yeltenmişken, parmağıyla dur işareti yaptı.

Silahı yerden aldığım gibi, ağzı kan dolu şerefsize doğrulttum.

Sadece öfke dolu bakıyordum. Ellerim sinirden titriyordu ve çığlık çığlığa bağırmak istiyordum.

Sağımda Doruğun hareketlendiğini gördüm,  ama ben sadece bu ite bakıyordum.

Bir hamle ile elimden silah alındı. Bu Doruktu.

"Ne yapıyorsun Doruk bırak şu silahı.!" boğazım bağırmaktan acıyordu ama bu acı bileklerimde hissettiğim sızı kadar çok değildi.

Canım acıyordu,  hem bedenen,  hem ruhen..

Doruk silahı şakaklarına koyduğunda, "Bırak şu silahı Doruk. O silah sana değil baban olacak bu piçe doğrulacak." yalvarırcasına gözlerine baktım.

Gözlerinden yaşlar akıyordu, omuzları düşmüştü. Bacağının üzerine zorlukla basıyor ve pantalonu kanlar içinde gözlerime bakıyordu sadece. Susuyordu.

AŞK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin