SERİ18

7 1 0
                                    


MEDİA; •Dorukk•

~DORUKTAN;

1 hafta önce..

Sonunda adımımı atabildim şu koca şehire.

İçimdeki boşluk hissi bir türlü bana huzur vermiyordu, hep beni bir balon gibi havada tutuyordu.

Ayaklarım sanki yere basmıyor, nereye gittiğimi bilmiyordum. Sürükleniyorum hissi veriyordu.

Canım acıyordu.

Babam, ruhuma yapışıp kalmış bir kaktüs gibi batıyordu. Ne kadar bu pislikten kurtulmaya çalışsam daha çok ellerime, kollarıma, her yerime batıyordu.

Önce annemin mezarına gitmek istedim.

Tam yanında da ablamın yine babam yüzünden kaybettiği bebeği yatıyordu.

Belki o bebek dünyaya gözlerini açamadı, ama o bizim yüreğimizde minik bir prenses olarak yaşıyordu.

Annemin ölümünde, ablam üzüntüden bebeğini düşürünce, bir daha anne olamayacağını da öğrenmişti.

Babam elini nereye atsa kurutmadan bırakmıyordu.

Annemin mezarına gelince, 'Geldim sana Annem' dedim. Beni duyardı mutlaka biliyordum.

Çiçeği mezara bırakıp konuşmaya başladım.

"Annem, sana olanları anlatmayacağım. Zaten bir yerlerden beni izliyorsun. Biliyorsun herşeyi. Seni çok özledim ama bazen, iyiki de kurtulmuşsun bu adamdan diyorum. Sonsuz bir yaşam vaad edildi sana. O dünyada mutlu yaşa. Babamın yanına gidiyorum, yolda çok düşündüm anne. Ben o adamı öldüreceğim."

O an şimşek çaktı, güneşli bir havayken birden, gök simsiyah olmuştu.

Annem bana mı kızmıştı?

Yağmur yağmaya başladığında, daha fazla dayanamayıp kendimi bir taksiye attım.

Bir otele gidip oraya yerleştim. Yarın onunla yüzleşecektim.

Bir güzel dinlenmeye koyuldum.

1 hafta sonra...

~Doğadan;

Kafam zonkluyordu. Heryerim tutulmuştu sanki kireçlenmiş gibiydi eklemlerim. Lanet olsun bu nasıl bir ağrı.

Kafam.

Ayaklarımı hareket ettirmek istedim bağlıydı. Kollarım zaten ters bağlanmıştı arkadan.

Omuzlarım ağrıyordu. Belim ağrıyordu. Heryerim ağrıyordu.

Uyandıktan sonra çok geçmeden, arabada olduğumu fark ettim.

Nereye gidiyordum?

Bir arabada olduğum kesindi. Arkadan lanet iğrenç bir şarkı çalıyordu.

Ellerim çok acıyordu, bileğime iplerin oturduğunu derin yaralar açtığını hissediyordum.

Ağzımda sikik bi bez vardı ve çenem açık kaldığı için uyuşmuştu artık.

Sinirle tepinip inlemeye başladım.

Gözlerimde de bir bandaj vardı. Aaahh lanet olsun delireceğim.

"Açın şunu.!" E tabi ki ağzımda bez olduğu için ne dediğim anlaşılmıyordu.

Boğazım kurumuştu ve bu bez yüzünden midem bulanıyordu.

Tok bir ses, "Bağırmazsan açacağım. Ağzını ve gözünü."

Tamam anlamında kafamı salladım.

AŞK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin