17-sus çakarım ağzına

321 39 34
                                    

"Gitmiyor musun?"

"Nereye?"

Younghoon sırada oturan Sunwoo'nun kafasına vurdu.

"Ne vuruyon be!"

"Kardeşim, Changmin ile konuşacaktın ya."

Sunwoo kafasını eğip parmaklarını birbirine kenetledi.

"He o mu?"

Jaehyun ve Younghoon "Evet?" der gibi baktılar.

"Onu yapmicam ben."

Younghoon alnını sinirden ovuşturdu, o sırada da Jaehyun Younghoon'dan önce davranıp Sunwoo'nun yakasına yapıştı.

"Kardeş ekicen mi çocuğu amk? Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik tam her şey oluyoken Changmin bu belli olmaz gelmedin diye bozulur bok gibi kalırız amk."

Jaehyun Sunwoo'nun yakasını bırakırken arkalarından Eric'in kahkası duyuldu, herkes sese doğru bakınca karnını tutarak gülen Eric'i ve ona sinirli bakan Juyeon'u gördüler.

"Noluyor?"

Eric her ne kadar kahkaha atmaktan konuşamasa da anlatmaya çalıştı.

"Ben Juyeon'a 'Eli yüzünden büyük olanlar cennete gidiyomuş' dedim inandı salak!"

Eric sakinleşince anlatmaya devam etti.

"Sonra ben de eline vurdum işte."

Sunwoo, Jaehyun ve Younghoon onlara "Yeterince derdimiz var sizinle uğraşamayız." der gibi bakıp konularına geri döndüler.

"Ya bak güzel arkadaşım, sonuçta çocuğu dudaktan öpmedin. Alnından öptün değil mi? Sana da demiş işte hoşuna gittiğini, ya dün geceyi hatırla. Basbaya her şey iyi giderken bok etme Sunwoo."

"Ya utandığım olay o değil,bir daha olsa bir daha öperim orası ayrı. Benim utandığım-"

"Öpsene."

Sunwoo'nun lafını sınıf kapısından gelen tanıdık ses bozdu. Jaehyun, Younghoon ve Sunwoo sesin geldiği tarafa baktıklarında kollarını göğsünde birleştirmiş,kapıya yaslanarak onları (daha doğrusu Sunwoo'yu) izleyen bir Changmin görmeyi beklemiyorlardı. Onlar Changmin'e şok içinde bakarken Changmin bu sessizlikten sıkıldığını belli eden bir "of" çekti ve Sunwoo'nun oturduğu sıraya doğru yürümeye başladı. Sunwoo'nun yanına geldiğinde adeta gözlerini birbirlerine kenetlediler. Sunwoo'nun gözlerinin altında "Söylediklerinde ciddi misin?" sözleri, Changmin'inkilerde ise "Bu kadar süre seni beklediğim yeter." cümlesi yatıyordu. Jaehyun, Younghoon onların sözlerle değil gözlerle anlaştıklarını anlamış ve hiçbir şey dememişlerdi. Bunların hepsi uzun gelse de sadece 5 saniye içinde gerçekleşmişti.

"Hadi."

Changmin Sunwoo'nun kolunu tutup sıradan kaldırdı ve peşinden "sürüklerken" parmaklarını kolunu tuttuğu gencin eline indirdi. Changmin onu katlarındaki erkekler tuvaletine götürdü ve kapıyı kapattı. İçeride kimse olmadığına emin olunca konuşmaya başladı.

"Eee? Konuşmamızı sen istedin. Bir şey demeyecek misin?"

Sunwoo ani gelişen olaylar karşısında ne yapması gerektiğini de unutmuş, sadece Changmin'e bakıyordu. Changmin Sunwoo'nun konuşmayacağını anlayınca kendisi girdi lafa.

hani aromantiktin orospu cocu | sunkyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin