denek 1

22

Kapı tekrar, hızlı bir şekilde açıldı. Kafamı o tarafa çevirdim. Yine o gelmiş. Bu sefer neden?

"Şunu unutmuşum." Hızlı bir şekilde yanıma geldi. Ben daha ne olduğunu kavrayamadan, boynuma iğneyi yedim.

"Gerek yoktu...." Ve devamı yok.

---

05.04.2022

"Hey, uyan!" Gözlerimi yavaşça araladım.

"N'oluyor?"

"Test zamanı!"

"Ne testi sabah sabah?" Acaba saat kaç? Pencere falan da yok. Akşam mı sabah mı belli değil.

"Hiç uyandırmasa mıydım acaba seni? Neyse artık çok geç." Elinde tuttuğu çanta benzeri şeyi bana uzattı. Yatakta oturup, uzattığı şeyi aldım.

"İçindeki kutulara, üzerinde yazan şeyleri koy. Bazılarında ben yardım edeceğim." Hiçbir şey söylemedim.

Çanta benzeri kutunun kapağını açtım. İçinde şeffaf kutular var. Elimi içine attım ve birini çıkardım. Üzerinde; 'saç teli' yazıyor.

Bizim manyağa baktım. İçine saçımı mı koymam gerekiyor?

"Saçından bir tel koparıp içine koy." Aklımı okumuş gibi, ben bir şey söylemeden cevapladı. Kopartmama gerek yok ki. Elimi saçıma daldırdım. Biraz karıştırıp, çektim. Ta-daa! Elime bir sürü saç telim gelmiş. Elimdekileri poşetin içine koydum. Poşeti de sağ tarafıma bir yere koydum.

"Bakalım sırada ki ne?" Elimi kutunun içine attım ve bir tane daha alıp geri çektim.

İdrar.

Poşette yazan kağıdı ona gösterdim.

"Maalesef, bunu gerçekleştiremem."

"Sorun değil. Hallederiz."

"Nasıl?"

"Sırada ki." Yatağın biraz uzağında duran koltuğa oturmuş dik dik beni izliyor. Amacı ne?

Elimi tekrar çantanın içine attım ve sonra tekrar ve tekrar...

Şimdiye kadar benden, tırnak, saç teli, kirpik, kan, tükürük, her iki tuvaletimi istedi. Buraya kadar tamamdım ama ZEVK SUYU NE LAN?

"Sakin ol. Abartılacak bir şey değil. Kendin yapacaksın zaten."

"Yok ya, gel sende yardım et." Sinirlenmemem lazımdı güya!

"İstiyorsan, yardım ederim."

"Lan bir siҟtir git!"

"Küfür yok. Bekliyorum."

"Daha çok beklersin."

"Ya sen boşalırsın ya ben-"

"Tamam! Odadan çık bari..." Bir süre bakıştık. Sonra göz devirdi ve ayağa kalktı.

"Benden utanman çok saçma." Kapıya kadar hızla ilerledi. Aynı şekilde kapıdan da hızlı bir şekilde çıktı.

Büyük oğlan! Uzun zaman oldu, he?

Bunu yaptığıma inanamıyorum!

Pantolonu diz kapaklarıma kadar indirdim. Boxerimi de aynı şekilde çıkarttım.

Gözümde bir şeyler canlandırmaya çalışırken, elimi üstünde gezdirmeye başladım. Önce yavaş yavaş çektim sonradan hızını arttırdım. İnlemelerimi zar zor bastırırken sona yaklaştığımı hissettim. Bu malın verdiği garip kabı ayarladım ve tek elimle çekmeye devam ettim. Birkaç dakika içinde, küçük bir inlemeyle boşaldım. Kabın çoğunluğu dolmuştu. Kabı sağ tarafa bir yere bıraktım. Yatağın üzerindeki peçete dikkatimi çekerken, ne olduğunu umursamadan, aldım ve aletimi sildim. Boxerimi ve pantolonumu da kaldırdım.

"Gel buraya ve şu lanet şeylerimi al!" Kapı düşündüğümden daha hızlı bir şekilde açıldı.

"Bu kadar hızlı ve sessiz olmana ne kadar sevindim bilemezsin." Göz devirdim ve kabı uzattım. Elimden alarak kapağını kapattı ve çantaya, diğerlerinin yanına, koydu. 

"Sadece 2 tane kaldığı için sevinmelisin. Büyük mü küçük mü?"

"Ha?" Ne diyon oğlum?

"İlk hangi tuvaletini yapmak istersin?"

"Küçük."

"Tamam." Çantayı yatağın biraz uzağına bıraktı ve yanıma geldi. Arkama yönelmesiyle, kaşlarımı çattım. Uzattığı elini tuttum.

"Ne yapıyorsun?"

"Çek elini." Göz devirerek elini bıraktım. Yatak başlığı ve zincirin bağlantısını kesip, zinciri kendi bileğine taktı. Anahtar benzeri şeyi de cebine koydu.

"Yürümek ister misin yoksa kucağıma mı alayım?" Ben bundan korkuyorum.

"Gay misin? Kendim yürürüm." Bir elini uzatıp diğer elini sırtıma koydu. Kolunu tutarak yataktan indim.

"Aseksüelim." İyi iyi.

Bacaklarım acıyor biraz. Ne zamandır yatıyorum ben?

Yavaş yavaş bu salağın yardımıyla bir kapının yanına geldik. Yatakta yatarken bu kısmı görmemiştim.

Kapıyı açmasıyla ufak bir şok yaşadım.

Tahmin ediyordum ama olmamasını umuyordum...