Bölüm 2

54 2 0
                                    

Cameron acele ile oturdukları havuzlu alana gitti. Beth oradada yoktu. Saat 4 olmuştu. Cameron odada bekliyordu. Yanında durab ev teleonunun düğmelerini çevirerek açmaya çalıştı. Cameron polis ile birlikte yürüyordu.
-pekala, kayıp birşey yok. Sky dragon'a gittin... Geri geldin ve nişanlın ortada yoktu ha? Kapı kilitli değildi, sende kapıyı kilitleyip kilitlemediğini bilmiyorsun, doğru mu?
-uyku sersemiydim. Kilitlediğime neredeyse eminim.
Orta yaşlı kel polis motel sahibi hank'ın kapısını tıklatarak; hank, ben marvin. İçeride misin ? Motelin sahibi kısık bir sesle geliyorum diye seslendi. Kapıyı açtı ve uykulu uykulu polis ve camerona baktı. Polis hank a; "bu bay nişanlısını kaybetmiş. Sana bir kaç soru sorabilir miyim?" Hank tamam der gibi bir adım öne gitti. Polis; onu gördünmü? Yada sıra dılı birşey oldumu?
-yok. Buradı son derece sessiz. Sadece bu adam ve bir eşi var.26.odada kalıyorlar. Tüm müşteriler gitti.
- bay cameron eşinizle ilişkiniz iyi miydi? Yakın zamanda tartışma falan yaşadınız mı?
- hayır ilişkimiz son derece iyidir.
-hiç zihinsel hastalık geçirdinizmi? Geçici unutkanlık yada şuan ilaç kullanıyor musunuz?
- bu saçmalık. Beth kayıp, üstelik hamile. Onu bulmak istiyorum.
-yanınızda resmi varmı?

Cameron cüzdanını açarak beth'in resmini çıkarıp kel polise uzattı. Motel sahibi hank resime bakıp sırıtmaya başladı.
- yeter artık! Buraya gelir gelmez beth'e sulanmaya başladı.
Polis marvin ; "ağızınızdan çıkanı kulağınız duysun" diye atıldı. Cameron "motelin aranmasını istiyorum" diye sesini yükseltti.
Marvin; "korkaım bunu yapamam. Hiçbirşey çalınmamış , boğuşma izleri yok."
Cameron sesini dahada yükselterek ; " bu saçmalık. Bildiği bir şeyler var!"
Polis marvin ; bayım, sizden sesinizi alçaltmanızı istiyorum." Diye uyardı.
- eşimi aramak için bir şey yapmaya başlayana dek sesimi alçaltmayacağım!
Motel sahibi hank birşeyler söylerken cameronun sözü onu böldü. ;" pislik!"
Diyerek adamın üzerine atıldı. Cameron "söyle hadi" diye bağırarak adamın boğazını sıkıyordu. Kel polis adamın ellerini tutarak onu arabanın kapırtasına dayadı. "Sana sakin olmanı söylemiştim!" Diyerek cameronu yumruklamaya başladı. 3. Yumruk cameronu bayılttı. Hank "muhteşem" dedi. Polis marvin ; "teşekkürler hank."
Diyerek cevap verdi... Beth bebeğinin ağlama sesini beyninde duyuyordu. Gözlerini hafifçe açmaya çalıştı. Titriyordu. Etrafına bakarak ağlıyordu. Kendini bir küvetin içinde buldu. Her tarafında buzlar vardı. Başını hafifçe açağı indirdiğinde bebeğinin olmadığını farketti. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Karnında dikiş izi vardı. Soğuktan hareket edemiyordu. Küvetin içi buz küpleri ile kaplıydı. Kalkmaya çalışarak ; "yardım edin, yardım edin!" Diye bağırıyordu. Yanındaki sandalyede DCVII yazılı alt ve üst vardı. beth küvetten zorlanarak kalktı. Ve giyindi. Kapıyı yavaşça açtı. Nerede olduğunu bilmiyordu. Ağlamaklı bir sesle ; "kimse yokmu? Burada kimse yokmu" diye sesleniyordu. Yanındaki odaya baktı. Oradada küvet ile sandalye vardı. Bu şey bir tek beth'in başına gelmemişti. Beth karşısındaki kapının aralık olduğunu gördü. Aralıktan ışık sızıyordu. Beth adımlarını hızlandırarak koşmaya başladı. Gün ışığı gözlerini kamaştırıyordu. Kimse yoktu. Tekrar ağlamaya başladı. Hızlı adımlarla bir çıkış yolu arıyordu. Yolun sonunda otluk vardı çöldü. Kaçmak için koşmaya başladı. Koşuyordu. Ama karnındaki bir acı koşmasına engel oluyordu. Kafasını eğerek tişörtüne baktı. Tişörtünden kan sızıyordu. Dikişi açılmıştı. Buna aldırış etmedi. Ama bir sonraki engel önünde duran ve her tarafı sarılı çitlerdi. Beth "hayır!" Diyr haykırarak bağırmaya başlamıştı. Sinirden çiti sallıyordu. Çit kilitliydi. Ağlıyordu ve başı dönüyordu. Birden yere yığılıverdi. Tam olarak bayılmamıştı. Sesler duymaya başladı. "Yaşıyor." "gitmemiz gerek" "çok kan kaybetti" "sadece biz varız"

KlinikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin