"Bu kadar ezik olduğunu bilmiyordum."
İnsanoğlunun garip bir özelliği vardı.
Sezgi.Dünya varolduğundan beri akla ilk gelen olmasa da insanlığı yöneten;akıl,zihin,irade gibi güçlü kavramların yanında bir de "sezgiler" vardır.Öyle ki,o aslında birçoğumuzun pek de umrunda olmayan filozoflarının,peynir ekmek gibi türettiği akımlardan biri bile olmuştu "sezgicilik"
Ama işte insanoğlunun belki de en çok görmezden geldiği özelliğidir bu aynı zamanda.İnsan yeri gelirdi aklını bile dinlerdi de sezgilerini bir türlü dinlemezdi.
Ben de her insanoğlu gibi sezgilerimi kolay kolay sallamazdım.İçimde bir Chanyeol vardı,sürekli "Lan oğlum,bana bak.Çok pis şeyler hissediyorum lan,yapmasak mı?" diye beni uyaran ama ben dümdüz bir heriftim.Beni demoralize eden sözlerini duyardım bir tek içimdeki benin.
Yine öyle olmuştu.Daha o kızıllının yüzüne ilk baktığımda içimdeki ben "Kalk ve arkana bakmadan kaç." demişti.
Onu bar çıkışına kadar takip ettiğimde "Kaşınma gece gece birader,bas eve gidelim uyuyalım mışıl mışıl." demişti.
Bardan çıkar çıkmaz beni öptüğünde "Sıçtık.Boku yedin oğlum sen." demişti.
Gözlerimin içine bomboş bakıp "Gecenin sonunda aşık olup mutlu bir ilişkiye başlamayacağız." dediğinde biliyordum.Bir başka sıçış hikayesinin başlığını altın harflerle yazdığımı,ama bir türlü dinlememiştim işte.
Hayatımın en güzel gecesini yaşamış,günlerce aklımdan çıkmayacak sahneleri beynimde en güzel yere,şöyle metroya beş dakika,deniz manzaralı yerine yerleştirmiştim.
Kyungsoo'nun da dediği gibi,bu kadar ezik olduğumu ben de bilmiyordum.
"Fazla üstüne gidiyorsunuz ama."
Sejeong oturduğu banktan kalkıp ayakta dikilen bana yanaştı ve bir koluma girip diğerini şefkatle pat patladı.En azından birinin beni anlıyor oluşu iyi hissettirmişti.
"Sonuçta duygusal boşluktaydı,o gece karşısına şeyini koyabileceği bir pisuvar çıksa ona da aşık olurdu."
Kolumdan ittiğimde kahkaha atıp sevgilisinin yanına yeniden oturdu.
Yılan.
Sehun'un sevgilisinden ne bekliyordum ki zaten."Yardımcı olmayacaksanız gidin arkadaşlar,ben sizi bunun için çağırmadım."
Üçü anında ciddileşirken derin bir nefes alıp oturdukları bankın tam karşısındaki kayaya çöktüm.
O gecenin ertesi günü,niye gecenin sonunda onlarla dönmediğimi onlara anlatmıştım.Tabi fazla detaya girmemiştim,yalnızca geceyi barmenle geçirdiğimi söylemiş o an için konuyu kapatmıştım.Ama beynimin içinde bu konu sonsuz süre boyunca açılmıştı.Her dakika,her saniye o anları düşünüyor kafayı yiyordum.Ertesi gün bıraktığı notta veda edişi bunun bir "tek gecelik" olduğunu açıkça belirtiyordu ve bu çıldırmam için bir başka nedendi.
O günden sonraki 4.günde,banka müdürünün yaptığım hesap yanlışı için beni odasına çağırması son noktaydı.Kesinlikle delirmiştim.Düşünmekten hiçbir işe odaklanamıyor,yıllardır yapmadığım hataları yapıyordum.
Neyseki müdürümüz iyi bir adamdı,yaptığım hatayı anında düzeltmiş,bir daha olmaması konusunda net bir şekilde uyarmış ve bugün kafamı toparlamam adına erken çıkmamı söylemişti.
Ben de üzerimi değiştirip bana çözüm bulacakları umuduyla dostlarımı toplamış,olanları anlatmıştım.Ve şimdi deniz kıyısında bir yerlerde benimle dalga geçmelerinin bitmesini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"seni sevmek" üzerine | chanbaek
Short StoryChanyeol ona aşık olduğunda aldatılmasının 5.günüydü.