•"kahroluşlar" üzerine (m)

271 29 14
                                    

Sehun'u hayatım boyunca sadece bir kere kahrolmuş görmüştüm.Onun da nedeni;Sejeong'a açılmayı düşündüğü sıralarda,kızın ödevleri için çektikleri videonun başında "Herkese merhabalar! Biz SeSe kardeşler!!" gibi saçma bir giriş yapmasıydı.

O zaman son sınıftaydılar ve Sehun sürekli nasıl açılacağının pratiğini yapıyordu.Derken ödev için bir araya geldiklerinde bu olay yaşanmıştı ve Sehun aptal aptal kameraya bakıp astım krizi geçiriyormuş taklidi yapmıştı.

Bir kere Sehun astım değildi.

Video hala duruyor ve inanın depresyondan çıkmak için birçok metot geliştirmek yerine,bu videoyu piyasaya sürsek ne dert kalırdı ne de tasa.Düşünsenize;video kayda başlıyor,ikisi de gülümseyerek kameraya bakıyor,sonra kız "Biz Se&Se kardeşler" diyor ve çocuk önce inme geçirmiş gibi hareketsiz durup ardından "Allaaaaah!" diye bağırarak elektrik çarpmış gibi astım atağı taklidi yapıyor.Kamera hala kayıtta ve çocuğun aptal astım krizi oyununa aldanan kız ağlayarak onu kaldırmaya çalışıyor.

Terapi: Pahalı. Bu video:Bedava

Her neyse,Sehun işte ilk ve son kez o zaman bu kadar kahrolmuştu.Hem sevdiği kız onu kardeş olarak görüyor diye hem de acile gittiklerinde aptal oyunu ortaya çıkınca yine aynı kıza rezil oldu diye.

Şimdi diyeceksiniz ki; "Bunu bize niye anlattın?" Ya da "E sonuç olarak bu ikisi nasıl sevgili oldular?"

İlkini şimdi cevaplayabilirim,ikincisini ise siktir edin.Nasıl oldularsa oldular yani.

Benim kahrolduğum birçok an oldu.Yalnızca aşk meşk işlerinde değil,hayatın birçok anında kahroldum,rezil rüsva oldum ama sonunda hiçbir bok alamadım.

Sevgilimin evine gidip beni bir kadınla aldattığını görmek inanılmaz gurur kırıcıydı ve ben bu kahrolmalara o kadar alışmıştım ki sonunda bir bok olmayacağını bile bile aptal bir gay bara sürüklenmiştim.

Birkaç bardak içki içecek,kendime "Senden bir bok olmaz" temalı konuşmalar yapacak,gecenin sonunda da muhtemelen sadece Sehun ile evime dönüp zıbaracak,ertesi gün bir başka kahroluş hikayesinin tohumlarını atmak üzere hayatıma devam edecektim.

Ama şimdi;daha birkaç saat önce tanıştığım günbatımı saçlı barmenle karanlık bir sokakta deli gibi öpüşmüş,bu da yetmemiş gibi "Sevişsene benimle." demiştim.

Kaç saniyeydi bilmiyorum,sorumu idrak etmesi ve gülümsemesi ama emin olduğum tek bir şey vardı.O da bu çocukla bu geceyi daha da ilerletmek istememdi.

"Netsin."

"Süsü sevmiyormuşsun."

Omuz silkip bir adım daha yaklaştı ve bütün bir geceden farklı bir ifadeyle baktı.
Bomboş.

O kadar boş ve umursamazdı ki bakışları bir an bütün bir gecenin benim hayal dünyam olduğuna ve yeni yeni kendime geldiğime inanmaya başlamıştım.

"Gecenin sonunda aşık olup mutlu bir ilişkiye başlamayacağız."

Dediği şeyle kaşlarım çatılırken o boş bakmaya devam ediyordu.

"Gay barda çalışmanın gay olduğun anlamına gelmediğini de söylemiştin." Kısık sesle dediğimde alayla gülümsedi.Kafası yana çevriliyken bir müddet daha oyalandı ve sonra yeniden bakışlarını gözlerime çevirdi.Buz gibi başparmağı dudağımı okşarken gözüm tırnağının hemen yanındaki büyük bene takılmıştı.

"Dudakların güzel,günaha davetkâr."

Sen bir de kendininkileri gör.

Yavaşça dudaklarımı aralayıp hala dudaklarımın üzerinde gezinen parmağı öptüm.Gözü refleksle mi kapanmıştı emin değildim,bu cesareti veren kanımdaki alkol müydü yoksa aklımı başımdan alan bu güzellik miydi bilmiyordum ama o an aklıma esen ilk şeyi yapıp belini yeniden kavrayıp kendime çektim ve az öncekinden daha tutkulu öpmeye başladım.

"seni sevmek" üzerine | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin