Yürüyüş yapmak insanlığın icat ettiği ve icat ettikten bu yana da değişmeyen nadir eylemlerden biri.Yürüyüş yapmayı severim.Çünkü,bir kere bedavadır.Yani çıkarsın dışarıya ve yürürsün.Kimse,her zaman adımladığın yolda bir yere varmayacağın halde yürüyorsun diye para istemez.Devletin aldığı vergiler hariç,onu zaten her şey için alıyorlar.
Sonra,yürüyüş yapmak bedenine de iyi gelir.Bedava olduğu gibi oldukça işe yarar bir spordur.
Ama tüm bunların dışında,yürüyüş yapmak; kendinle başbaşa kalabildiğin en güzel andır.Bir nevi terapidir.İstediğin kişiyle kafanda kavga edebilir,bacısından girip anasından çıkabilir ya da ertesi gününü planlamak gibi daha masum şeyleri yapabilirsin.
O günden sonraki iki hafta boyunca her akşam yürüyüş yaparak kafamda Baekhyun ile farklı farklı senaryolarda kavga ettim.Birinde iş yüzüne yumruk atmama kadar gitse de 12'sinin sonu yatakta bitiyordu ki bu da ne derece boku yediğimi kanıtlıyordu.
Bu konuyu,yani Baekhyun'un evine gittiğimi ve kız arkadaşıyla tanıştığımı bizimkilere anlatmamıştım.Çünkü düştüğünüzde,düştünüz diye bizi döven annelerimiz gibi Kyungsoo da benim ağlamamı umursamaz,beni bir güzel eşek sudan gelene kadar döverdi.
Birine anlatmasam kafayı yiyeceğimi bildiğim için,Baekhyun'un evine gitmem fikrini veren kişiye,Handong'a karşılaştığım manzarayı anlatmıştım.Tabi bunu anca kendime gelebildiğim 14.günde yapabilmiştim.Banka o gün çok yoğun olduğu ve mesai saatlerinde sohbet etmemiz göze battığı için akşam buluşma kararı almıştık.
"Yemin ediyorum senin yüzünden yeni bir fobim oluştu."
Akşam yürüyüşümden sonra onunla Han Nehri yakınlarındaki bir kafede buluşmuştuk.Tüm her şeyi detaylara girmeden,hani şu kendimden çıkıp onu duvarla kendi aramda sıkıştırdığın an hariç her şeyi anlatmıştım.Ve ilk yaptığı yorum buydu. Pipetime eziyet etmeye devam edip soğuk kahvemden yeni bir yudum aldım.Arkasına yaslanıp meyveli içeceğinin pipetiyle oynamaya başladı.
"Yixing'i bir gün bir erkekle basacağım diye ödüm kopuyor.Ya geçen sinemaya gittik,über yakışıklı bir adamın yanına oturacaktı 'Sen böyle geç,oraya ben oturayım.' dedim."
Görüntü gözümün önüne geldiğinde uzun zamandır ilk defa güldüm.Handong aslen Çinliydi ama lisedeyken ailece buraya taşınmışlardı.Yixing ile de bankada tanışmışlardı.O da Çinliydi ve Kore'ye iş için yeni gelmişti.Çin'de çalıştığı şirketin Kore'ye açtığı firmasında takım lideri olarak çalışacaktı.Bankaya hesap açmaya geldiğindeyse Handong ile tanışmış,yabancı olduğu bu memlekette hemşerisini görmesiyle birkaç kez yardım için buluşmak istemişti.Çıkmıyorlardı ama flört aşamasında gibi bir şeylerdi.
"Ne dedi sen öyle diyince?" Gülmem ve anlattığı şeyin absürtlüğü sonunda onu da güldürmüştü.Gözlerini devirip gülümsemesini bastırmaya çalıştı.
"Ne desin,şok oldu.Ben de bozuntuya vermeden şaka yapmışım gibi kahkaha atmaya başladım.Ay yüzünü görsen..." Sonunda kendini serbest bırakıp kahkaha attı. "Çocuk şaka yaptığımı sanınca bir rahatladı ki.."
Bir süre daha gülüp yeniden sessizliğe gömüldük.Gülsem de içime oturan şeyler sürekli arka planda;oturdukları yerde zıplayarak kendilerini hatırlatıyorlardı.
"Ne durumdasınız peki?" Yüzüme boş boş baktığında devam ettim. "Sen ve Yixing işte.Hala açılmadı mı?"
Kaşlarını kaldırıp cıkladı.
"Yok ya..Çok güzel vakit geçiriyoruz,eğleniyoruz falan ama beni o şekilde sevdiğini sanmıyorum."
"Daha yeni tanıştınız.Belki de sen yanlış anlama diye bir adım atmıyordur." Bilmiyorum der gibi omuz silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"seni sevmek" üzerine | chanbaek
Historia CortaChanyeol ona aşık olduğunda aldatılmasının 5.günüydü.