"seni sevmek" üzerine | chanbaek

• "çığrından çıkmalar" üzerine

Lisedeyken; şu her zaman espri yapan,ortamın modunu yükselten,başını belaya sokmak için özel bir çaba gerektirmeden başı bir şekilde belaya giren,herkes tarafından sevilen tiplerdendim.Herkesle mutlaka konuşacak ortak bir konu bulurdum.Ayrıca uzun boyum ve eh,mütevazi olamayacağım bu konuda,yakışıklı yüzümle kızlar arasında oldukça popülerdim.Ve kızlar bir şeyi beğendi mi o şeyi öyle parlatırlardı ki benim gibi gay olan biri bile bu durumdan son derece hoşnuttu.Hatta yemekhaneye gideceğim zaman bilerek yavaş ve model edasıyla yürüyerek beni daha da parlatmalarına izin veriyordum.Çünkü iş "gerçek" aşk hayatıma geldiğinde özgüvensiz bir aptal olduğumdan bu tarz egomun şişirilmesine ihtiyacım oluyordu.

Kızlar arasındaki bu popülerliğim erkeklere batmıyordu.Gereksiz bir kıskançlıkla bana saldırmıyorlardı çünkü şeytan tüylüydüm yahu! Ayrıca etliye sütlüye karışmaz,kimseyle papaz olmazdım.Sadece lisede değil,hayatım boyunca kaosu sevmezdim.Gereksiz kahramanlıklar yapmaz,dayak yiyeceğimi bildiğim anlarda aptal bir gurur yapmazdım.

Hayatım boyunca bir kez sesimi yükseltip çizgimden çıkarak kavga etmiştim. Lise 1'in ikinci yarısıydı.Kyungsoo ile o zamanlar yeni yeni yakın olmaya başlamıştık ve şimdiki gibi özgüveni ve dobralığı yerli yerinde olduğu için beni bir gün karşısına alıp erkeklere yönelimi olduğunu söylemişti.

Bu;kendimde de yeni yeni keşfettiğim ve açık olmak gerekirse ölümüne utandığım bir konuydu ve Kyungsoo'nun bundan bu kadar cesurca bahsedişi beni epey hayrete düşürmüştü.Ama o; bu konuda oldukça açıktı,öyle ki diğer bir yakın arkadaşımız olan Hongmin'e bir şeyler hissetmeye başladığında bunu benden saklamamıştı.

O anlara şahit olan biri olarak söylüyorum ki,Hongmin kesinlikle Kyungsoo'ya umut vermişti. Her dakika dibinde olup başı sıkıştığında soluğu benim Kyungsoo'mun dizinde alıyordu ki ikisinin birbirine aşık olduğu konusunda oldukça emindim.

Kyungsoo onu öptüğünde ve Hongmin ona karşılık verdiğinde,bütün bir gece ne kadar mutlu olduğundan bahsedip durmuştuk.Ayrıca kendisi aramızda ilk öpücüğünü alan ilk kişiydi,hem de YÖNELİMİ OLDUĞU KİŞİDEN, ve bu deneyimi en ufak ayrıntısına kadar elbette anlatmak zorundaydı.

Sonraki gün okula gitmiştik.Kyungsoo'yu inanılmaz mutlu ve enerjik gördüğüm son andı bu sanırım,yanımdan koşarak Hongmin'in yanına gitmişti.

Peki tahmin edin Hongmin ne yaptı?

Bağıra çağıra bütün okula,Kyungsoo'nun onu zorla öptüğünü söyledi.Kyungsoo'nun yüzündeki o hayal kırıklığına ve Hongmin itinin yaptığı piçliğe rağmen Kyungsoo'nun koluna girip sessizce ortamı terk etmeye niyetlendim. Çünkü ben kaos sevmezdim.Çünkü ben hesap sormaktansa sineye çekip sessizce devam ederdim.

Ama Hongbin'in "İbnesin diye herkesi ibne mi sanıyorsun lan yarrak kafalı?" diyişi bendeki kayışları ilk koparmıştı.Gözlerim ne ara döndü,ne ara Hongbin'in üstüne çıkıp ağzını,yüzünü dağıtmaya başladım bilmiyordum ama asıl beni şok eden dilimin çözülmesiydi.

"Ben de ibneyim lan,var mı bir diyeceğin? Al bak şimdi ne yapıyorum?"

Devamındaki şey bu hayattaki en büyük pişmanlığım ve bahsetmekten hiç hoşlanmıyorum ama madem anlatmaya başladık,devam edelim.Yabancı değilsiniz nasıl olsa.

Ben bak şimdi ne yapıyorum diyip adamın dudaklarına yapıştım arkadaşlar.Hayır tüm okulun önünde bunu yaptığıma mı yanayım,ilk öpücüğümü bir sikik ile harcadığıma mı yanayım,bağıra çağıra eşcinsel olduğumu duyurduğuma mı yanayım,,hangisine yanayım siz seçin. Hal böyle olunca bir güzel müdürün odasına gittik.O zamanlar dayak falan yasak değil tabi okullarda,tüm okulda adı 70'lik Aristo olan müdürümüz bizi bir temiz yatırıp ayağımızı kanatana kadar dövdü.Eh,kimse kavganın detaylarını anlatmadığı için,yani iki oğlanın bahçede öpüştüğünden bahsetmediği için dayağımızı yiyip sınıflarınıza dağıldık.70 yaşındaki adamdan yediğiniz dayaktan ne olacak demeyin,adamın lakabı yaşından değil herkesin sözlü notuna 70 vermesinden geliyordu.100 hak eden adama da 40 hak eden adama da geçme notu verip kendince vicdanı rahat uyuyordu işte.Yoksa daha 45 yaşında,emekliliğine çok vardı.