7

86 4 5
                                    


Aslı karşısında oturan arkadaşına bakıyordu. Ona birşey belli etmemeye çalışırken kendini o kadar kasmıştı ki. Yudumladığı kahvesi bitsin ve gitsin istiyordu.

Derken Yiğit söze girdi.

-İhtimal vermiyorum Aslı ama o gün o eve gittiğinde hiçbirşey bulamadın mı?

Ona yöneltilen soruyu algılayan kadın derince yutkundu. Birşeylerden mi şüphelenmişti?

-Sorguda mıyım başkomiserim?

İşi şakaya vurmasına rağmen arkadaşının yüzünde tek bir mimik oynamamıştı. Boğazını temizledi ve sakince konuştu kadın.

-Bulamadığımı biliyorsun ama neden soruyorsun ve hatta merak ediyorsun Yiğit?

Soruyla kaşları havalandı adamın.

-Şey bir nedeni yok.

Gözlerini kaçırarak verdiği cevap kadını şaşırtsa da sessiz kaldı.

Yiğit kahvesi bitince müsaade istedi ve kalktı. Bu kadına iyi gelmişti. Neden saklamak zorunda olduğunu bilmese de böyle hissediyordu kadın.

Pars belki de ölmüştü. Ona zarar verecek birşey yoktu sonuçta. Keza günlüğü de merak ediyordu tamamen okumadan kimseye birşey söylemek istemiyordu.

Günlük demişken,  o kara defteri yeniden okumalıydı. Melek Pars'a gidecekti. Reşit bile olmayan bir kız eğlence için mi bir sadistin evine gitmiş miydi  acaba. Ne yaparsa yapsın Melek'in psikolojisini anlamıyordu.

Yastığının altından günlüğü çıkardı. Kaldığı sayfadan devam etmeye başladı.

...............................................

Evet günlük, hala uyuyor ve ben onu izlemekten sıkılmıyorum. Acaba aşk dedikleri insan saçması şey bu mu? Kaburgalarımın arasında bir sıkışma bir hızlanma var. Sanırım kalbim doğuyor. İnanabiliyor musun?

Üzerindeki kıyafetleri inceledim. Özenle karanlık giyiyor gibi.

İnanabiliyor musun günlük ? Herkes benden kaçarken bu kız bana kendi ayağıyla geldi. Ona ne yapacağıma hala karar veremedim. Diğer kızlar gibi davranmak istemiyorum ona. Hepsi başta kraliçe kadar güzel olsa da sonradan dönüştükleri o iğrenç insan kabuğu...

Artemis'i böyle görmek istemiyorum. Onun kendine hayran bıraktıran mermer teni ve siyahın en güzel tonu saçları olduğu gibi yerinde kalmalı. Bir yandan içimdeki sinsi ses beni çıldırtmak üzere. Bu ilahi güzelliği kana kana içmek ,kanatarak sevmek istiyorum. O vahşi bakışları kanlar içinde kalan yüzünde görmek istiyorum.

Ve dahası , lanet olası güzelliği içimde yatan tutkuyu uyandırıyor. Bu küçük tanrıçayı çıldırırcasına arzuluyorum günlük. Pars bu kadına her şeyi yapmak istiyor...

Yatakta gerinmeye başladı. Sana söz , bir sonraki seferde kanıyla imza atacağım. Bu tapılası kızın kanına erişme zevkini yaşatacağım sana kadim dostum.

Bir sonra ki sefere kadar kendine cici bak. Nice kanlı günlere... :)


................................................................................................................................................................


Aslı okuduklarıyla derince yutkundu. Olası ihtimalleri düşünen kadın şiddetle başını salladı. Korku , merak , tedirginlikle koltuğa tutundu . Sarsak adımlarla mutfağa yürüdü. Boğazı kurumuştu. Düşünceler girdabındayken duyduğu sesle yerinden sıçradı. Kapı çalıyordu. Korkak adımlarla kapıya yürüdü. Kimse gözükmüyordu. Biraz daha bekleyip kapıyı titreyen eliyle açtı. 

Suratı bembeyaz olan kadın karşısında kimseyi göremedi. Durumun tuhaflığına şaşırdı ve dışarı bir adım attığında ayağının takılıp düşmesiyle bağırdı. Etrafta hala kimseyi görmeyen kadın korkuyla yavaş yavaş arkasına baktı...


Karşısında duran şeye şaşkınlık ve dehşet içinde baktı... 

ÖLÜM'ÜN KIYISINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin