O Şimdi Asker | 19

8.4K 810 579
                                    

Gerilimi azaltacağım az kaldı.


Geçmiş bölümün son kesiti;

Düşük omuzlarla mecburen kafa salladım. Daha fazla kaçamayacaktım. "Tamam." Dedim pes ederek. "Anlatacağım." Bir şeyleri düzeltmek gerekiyordu artık.

Gözlerimiz kesiştiğinde, arkasını dönüp az önce kalktığı koltuğuna geri oturdu. Ayakta kaldığımda, kucağına oturmak için yanına gidip gitmemek arasında kalmıştım. Eğer gidersem ters tepki alma ihtimalim var mıydı? Onun tarafından terslendiğimde istemsizce gözlerim doluyordu.

Çünkü o kimseye göstermediği yumuşak tarafını bana gösteriyordu...

Bunu kaybetme düşüncesi bile ağırken yaşaması çok kötüydü. Hele ki odaya ilk geldiğimde beni kendinden uzaklaştırmak istemesi kalbimi ağır yaralamıştı. Huzeyfe benim hassas noktam olmuştu. Ona mesaj yazdığım ilk andan itibaren o kadar çok bağlanmıştım ki, ötesinin varlığı yada yokluğuyla ilgilenmemiştim.

Karşısındaki koltuğa oturduğumda, derin bir nefes alıp başımı kaldırdım. Gözleri pür dikkat üzerimdeyken, dudaklarımı ıslatıp iç çektim. Yolun sonuydu, söylemek zorundaydım. Bu sır bende kaldıkça içimde büyüyor, dışımı siliyordu. Hem söylemedikçe zaman geçiyor, belkide Huzeyfe'nin vereceği tepki daha da büyüyordu.

"Sen göreve gittiğinde, hani uzun süre gelmedin ya." Dedim hatırlaması için işin en başından başlarken. Gözlerini kısıp düşündüğünde, kafasını olumlu anlamda salladı. Hayatımın en zor zamanlarını anlatmak için araladım dudaklarımı.

"Geceleri uyuyamıyordum, yemek yiyemiyordum, yürüyecek halim kalmamıştı. Endişeliydim, korkuyordum seni kaybetmekten." Derin bir nefes alıp bakışlarımı yere çevirdim. "O günlerden birinde, sen hâlâ dönmeyeli iki haftayı geçmiş, üstelik haber de alamadığım için perişandım. Ali çavuş geldi yanıma.." Dediğimde bakışlarımı yüzüne çıkardım. Kaşları çatılırken, oturduğu yerde dikleşip masaya yaklaştı. Gerginliği hissedebiliyordum, belkide anlatacağım şeyin onun nezdinde nasıl bir şey olacağını bilmediğimdendi.

"Ben kötüyüm diye benimle ilgilenip halimi hatırımı soruyordu. Yemek yemediğim için de kızıyordu." Dediğimde kaşları olabilirmiş gibi daha da çatılırken, elindeki kalemi sıktı. Yutkunurken gözlerimi kaçırdım, kıskanmıştı.

"Biz Ali çavuş ile kardeş gibiyiz, korkma farklı tür yaklaşacak biri değil, hem sevgilisi olan kızla da tanıştım yanlış anlama." Dediğimde tepkisini görmek için kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

Hâlâ çatık kaşlarla beni izlerken boğazını temizleyip öksürdü. Kısa bir baş sallama ile onayladı beni.

Yapısal bir kıskançlığı vardı Huzeyfe'nin. Sahiplenici bir yapısı vardı Huzeyfe'nin. Beni sevmeye başladığından itibaren hissettiriyordu bunu. Huzeyfe cidden güzel sevenlerdendi. Kıskançlığı hiçbir zaman aramızda büyük bir kavga sebebi olmamıştı. Beni incitmekten korktuğu için uzaklaşır, sakinleşir öyle gelirdi. Müdahale etmesi gerektiği yerleri bilirdi. Çok aşırı Kıskançlığını bile benim kırılmamam için törpülerdi.

O ŞİMDİ ASKER | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin