O şimdi asker | 18

8.6K 851 624
                                    

Teknik sebeplerden ötürü evde değildim ve bölüm gecikti affola.

╯╭

Geçmiş bölümün son kesiti;

O ellerimi bastırırken kapı tıklandı. Ellerimi çekeceğim sırada, "Sen devam et." Diye mırıldandı ellerimi tutarak. "Gel!" Diye bağırdı. Ben eğilirken kapı açıldı.

"Kuzey demirbaş listesinin raporu hâlâ gelmed-" Huzeyfe'nin bakışları bizi bulduğunda cümlesi yarıda kesildi. Bakışları ellerimi tutan ellere kaydığında, yutkundum.

Kaşları çatılırken, gözleri ikimiz arasında mekik dokudu. Gözlerini yumup derin bir nefes aldığında, boynunu iki yana yatırıp bana ters bir bakış attı.

"Raporu gönder, on dakika içinde masamda olsun." Dediğinde, Kuzey komutan dudaklarını aralamıştı ki, Huzeyfe konuşmasını beklemedi. Geldiği kapıdan çıktığında, kapıyı sertçe kapattı. Göz ucuyla bile bakmamıştı bana giderken.

Öyle sert çarpmıştı ki kapıyı, neredeyse tüm katta duyulmuştu...

Kuzey komutan şaşkınlıkla baktı çarpılan kapıya. Bakışları beni bulduğunda, ''Ne oluyor ulan?'' dedi afallamış yüz ifadesiyle. Yutkunup başımı eğdim. Yanlış mı anlamıştı? Kuzey komutan benim komutanımdı, emir verdiğinde yapmama lüksüm yoktu ki...

Kuzey komutan çekmeceden telefonunu çıkardığında, oturduğu yerde dikelip Huzeyfe'nin ismini buldu rehberden. Birkaç kez çaldırdı lakin hepsinde Huzeyfe meşgule atmıştı. Kuzey komutan çatık kaşlarla telefonu cebine sokup ayaklandı. ''Ben bakmaya gidiyorum, sende çıkabilirsin.'' Dediğinde mecburen başımı sallayıp onayladım.

Kuzey komutan gittiği için mecbur beklemek zorunda kalacaktım işte.. Düşük omuzlarla odadan çıkıp koğuşa girdiğimde, dolabımda sakladığım telefonu çıkarıp Huzeyfe'ye yazdım bir umutla. 

Siz: Huzeyfe, o dedi masaj yapar mısın diye.

Siz: Yemin ediyorum reddettim ama olsun fark etmez, yap sen başım ağrıyor dedi.

Mesajlar tek tık olduğunda dudaklarımı büzüp kafamı yastığıma gömdüm. Çok mu kızmıştı ki?

Dakikalar birbirini kovaladığında, koğuşa İshak abi ve Rıza abi girdi. İkisinin de ellerinde telefonları vardı, Rıza abi İshak abinin yatağına uzandığında, İshak abi küfredip Selim'in yatağına yattı. Rıza abinin ranzası üstte olduğu için genelde İshak abinin yatağına çöreklenmiş olurdu.

"Noldu la sana bebe?" Dedi Rıza abi telefondan başını kaldırıp. "Limonları tezgahta kalmış pazarcı gibi asmışın yüzünü." Dediğinde dudaklarımı büzüp dikeldim.

Ne diyecektim ki? Sevgilim beni başkası ile yüz yüze gördü, üstelik o başkası ellerimi sıkı sıkı tutmuştu ben de üstüne eğiliyordum çektiği için mi diyecektim?

"Sıkıldım sadece abi, limonları satalı çok oldu." Dedim çekerek. İshak abi güldüğünde, bir ayağını yere atıp başını kaldırmadan konuştu. O sırada Rıza abiye de mesaj gitmişti.

O ŞİMDİ ASKER | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin