O ŞİMDİ ASKER | GAY

O Şimdi Asker | 20

Geçmiş bölümün son kesiti;

"Çok kızdı mı?" Diye sordum çekinerek. Benim eşcinsel olduğumu söylememe bile bu kadar kızdıysa, emrinde olan bir askerin onu bilmesi kötüydü...

"Odasına bekliyor seni." Dediğinde yutkundum.

Odanın önüne geldiğimde, derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ne olursa olsun, Huzeyfe beni çok seviyordu. Kızması, bağırması bile benim canımın yanmasından korktuğu içindi. Şimdi de bir şekilde arayı bulup barışmak için elimden geleni yapacaktım.

Kapıyı çalıp başımı içeriye soktuğumda başım dışında tüm uzuvlarım dışarıdaydı.

İstemsizce korkuyordum, tamam o bana fazla kızamazdı. Bunu bilsemde içimde şüphe hep kalıyordu korkudan.

"Geleyim mi?" Diye sordum çekinerek. Elindeki metal tükenmez kalemi masaya bıraktığında, sandalyesini geriye sürüp, arkasına yaslandı. Elini bacağına götürüp pat patladı. "Gel." Dediğinde yutkunup tamamen içeri girdim.

"Çok kızacaksın değil mi bana?" Dediğimde alt dudağını ısırıp kafasını olumlu anlamda salladı. Arkamdan kapıyı örttüğümde, çekinerek ona doğru yürüdüm.

Acaba şu doğal yöntemlerle evrene mesaj mı gönderseydim? Kızmayacak kızmayacak diye kırk kez düşünüp olumlama yaparsam bence olumlu sonuç alırdım. Sonuçta evrendi, illaki bir yerden yardımcı olurdu değil mi?

Kur kur, hayal kur gerizekalı.

İç sesim yine bana harp açtığı için onu devre dışı bırakmak adına Huzeyfe'nin sinirini bastıracak şeyler düşünmeye çalıştım. Güzel bir açıklama yaparsam bence çokta kızmazdı.

"Bak eğer dinlersen oldukça mantıklı açıklamalar yapacağım." Dediğimde, kaşlarını havalandırdı alayla. Tekrar dizini pat patladı. "Gel." Dudaklarından sadece tek komut döküldüğü için mecburen yanına yürüdüm.

Tek dizine oturup emanet gibi durduğumda, dizini kaldırıp hoplattı beni. Kalçam diğer bacağına da kaydığında tamamen kucağına yerleşmiştim.

"Bak gerçekten özür dilerim tamam mı? Sana söylemek istedim ama sen Ali ile konuş-" cümlemi dudakları ile kestiğinde gözlerimi kırpıştırdım. İki dudağıma da aynı anda bastırdı dudaklarını. Ardından çekildiğinde, kendimi açıklamaya devam ettim. "Ben sana söylemeye çalıştım ama sen kafayı takmıştın Ali çav-" çenemi kavrayıp tekrar dudaklarıma kapandı. Cümlem yine kesildiği için omzuna vurup geri çekildim. "Dur bi." Dediğimde öptüğü dudaklarımı ıslattım. "Bak ondan öncede söylemek istedim ama sen tutturdun soğurum diy-" tekrar dudaklarımı öptüğünde omzunu sıktım. Bir konuşturmuyordu ki..

Alt dudağımı emip dilini sürttüğünde, dudaklarımdan dudaklarının içine doğru ufak bir inilti döküldü.

Eli asker yeşili tişörtümün altından belimi okşadığında huylanıp yerimde kıpırdandım. Zorlukla kendimi geriye çekip nefeslendim. "Bir dakika bir dakika." Dedim tamamen ona dönüp ıslanan dudaklarımı koluma sildim. "Sen şimdi bana kızmadın mı?" Dediğimde dudakları kıvrıldı. Bakışları yüzümde mekik dokurken, dudaklarımda karar kıldı. "Aferin zeka küpüm, anladın sonunda." Dediğinde heyecanla kollarımı boynuna sardım.