⚡32⚡

485 31 95
                                    

Kelime sayısı:11669

⚡️

4 yataklı odanın kapısı açıldığında göze çarpan ilk şey gururla sergilenen Slytherin imgeleri oluyordu. Black evinin genel havasını taşıyan odanın her köşesinde Slytherin evini anımsatacak parçalar vardı.

Odayı aydınlatan geniş pencereye yapıştırılmış 6 Slytherin öğrencisinin fotoğrafı, kenardaki boy oynasının köşesine asılmış bir Slytherin kravatı, yatak başlığına dolanmış bir Slytherin atkısı, aynı yatağın yanındaki komodinin üzerindeki çerçevelerde ve yanındaki duvarların üzerinde aynı çocukların 5-6 fotoğrafı daha ve çok daha fazlası vardı.

Bu oda, Slytherin evine tutkun birine ait olmalıydı. Bu oda, yüce Black evini onure ediyordu. Bir alt katta bulunan altın-kırmızılı oda ne kadar utanç vericiyse bu oda o kadar takdir edilesiydi.

Sirius istemsizce tebessüm etti. Bu oda kendi odasına hiç mi hiç benzemiyordu.

"Binası her zaman Slytherin olan soyum, bu evin, binasına tutkuyla bağlı Slytherinler tarafından kullanıldığını bilseydi pek memnun olurdu." Omuz silkti Sirius. "Benim odamdan pek memnun değillerdi. Eh, nedenini tahmin edebiliyorsunuzdur."

Harry aklına gelen manzaraya gülümserken Alex bir talihsizlik sonucu gördüğü odayı aklına getirerek yüzünü hafifçe buruşturdu. "Evet." Theo karnına bir dirsek geçirdiğinde ise yüzünü derhal topladı ama çok da mahcup olmuşa benzemiyordu. "Yani renkli bir oda. Tam bir Gryffindor işi. Sevimli."

Sirius uzak kuzeni olan oğlana bakarken başını yana yatırdı ve sırıttı. Keyfi öyle çok yerindeydi ki hiçbir şey bunu bozamaz gibiydi. Daha bir hafta önce Harry sayesinde bir affedilmezden kurtulduğu ve o olmasaydı burnunun ucunu sıyıran büyüyü tam kaşlarının ortasına yiyeceği gerçeğiyle ilgileniyora benzemiyordu. "Dördünüz tek bir odada birlikte kalmaya hâlâ kararlıysanız size verebileceğim en geniş odam bu ama istemezsiniz başka iki odaya ikili olarak yerleştirebilirim sizi."

Dumbledore'un odasından çıktığı andan itibaren toparlanmakla ve yolculukla zaman kayben Draco, yorgun oluşu bir yana Harry ile yeterince özlem giderebilmiş gibi hissedemiyordu. Ayrıca atıldığı bu maceranın da verdiği şaşkınlık ve kabullenme sürecini bir an önce atlatmak, bu fasılları bir an önce bitirmek ve Harry ile zaman geçirmek istiyordu.

Buna rağmen aceleci, yorgun veya memnuniyetsiz gözükmüyordu. Başını saygıyla iki yana salladı. Hâlâ biraz olanlara inanamaz gibi bir yanı vardı. "Her şey güzel ve rahat gözüküyor. Çok misafirperversin Sirius, teşekkürler."

Sirius oğlanın asaletine yabancı olmayan bir şekilde geri çekildi. "Burada misafir değilsiniz, Draco. Burada hepbirlikte yaşıyoruz." dedi ve kapı kulbunu tutup bir adım daha geri çekildi. "Sizin konuşacaklarınız vardır. Dinlenmek ve yerleşmek de istersiniz o yüzden sizi rahat bırakacağım. Diğerlerin gelmesine de saatler var. O zamana kadar keyfinize bakın."

Harry kapanın kapıya küçük bir bakış attıktan sonra iç çekti ve birbirine bakan üçlüye döndü. Dört çift göz de birbirine dönerken Theo gülümsedi. "Yeniden hepbirlikte olabildiğimize inanamıyorum."

"Ben de ama bunun doğru olan olduğuna öyle çok inanıyorum ki..." dedi Alex ve hemen yanındaki Harry'e sardı bir kolunu.

Harry ona destek verici bir gülümsemeyle karşılık verdiğinde karşısındaki kişinin gerçek bir kardeş olduğunu hissediyordu. "Bu doğru olandı. Biz beraberken daha güçlüyüz."

Querencia -DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin