⚡️
Draco Malfoy'un parmağındaki yüzük tahmin edilemez ölçüde değerliydi. Siyah metalin şık ve ustalıkla işlenmesi sayesinde oluşan yılan, kendi etrafında bir tur döndükten sonra tehtitkar bir ededa havaya doğru şahlanıyor ve düşmanlarına sivri dilini sallıyordu. Kuyruğunun ucunda küçük gri bir taş vardı. Her açıdan güzel, Draco'nun ince parmaklarına oldukça yakışan ve gizemli bir yüzüktü ama bakanın göreceği kadar da bir mucizesi yoktu.
Şölenin yapıldığı ortak salondaki yoğun uğultuyu yaratan yüzlerce öğrenciden herhalde birkaçı bu yüzüğü görüyor gibiydi. Geri kalan öğrenciler ise Draco Malfoy'un oturduğu yeri görüyor gibiydiler. Son olarak başka birkaç öğrenci ise Draco Malfoy'un 'orada' olduğunu görüyor ve ona öfke duyuyorlardı.
Draco'nun zannettiğinin aksine, yazın ortadan kayboluşları tüm büyücü dünyasının bildiği o şey değildi. Sadece karanlık lordun yakın çevresindeki birkaç ailelenin birkaç çocuğu biliyordu gerçeği. O gerçeği de diğer öğrencilere anlatamazlardı zira bunu anlatmak demek, karanlık lord ile aynı tarafta olduklarını açıkça ilan ederek suçlu olmak demekti.
Bundandır öğrencilerin ilgisi, tek bildikleri ve gördükleri şey üzerindeydi: Harry Potter ve Draco Malfoy tekrar yan yana...Harry masada gezdirdiği gözlerini kırpıştırdı. Seçmen sapkanın yeni öğrencileri binasına yerleştirmesini izlemekten sıkılmışa benziyordu. Her yıl izlemek bu olayı eskisi kadar heyecanlı yapmıyordu.
Della ise onun aksine töreni ilgiyle izliyordu ve Theo ile birlikte tahmin oyunu oynuyordu. "Evet, bu kızıl sence hangi eve gidecek? Bence Gryffindor çünkü yüzünde çok çetin bir ifade var."
Theo ağzına bir lokma atmadan hemen önce omuz silkti. Yemekten hemen sonra Ginny ile buluşacakları için içinde doğan heyecanı belli etmemeye çalışıyordu. "Zannetmiyorum, Del. O, Valentina Sabez'dir. Babası İspanya safkanlarındandır ve her daim Syltherin'e seçilmişlerdir."
Della arkadaşına doğru döndü ve epeyce uzun olan oğlana söyle bir baktı. "Babası gibi olacağı ne malum? Ya annesi gibi olursa? Annesi de Slytherin'miydi? Ya da ailesi gibi olmak zorunda değil ya? Herkes ailesinin binasina gitmeyebilir." Önüne dönüp Harry'e baktı. "Senin Gryffindor'a seçilmemen bunun en büyük kanıtı. Değil mi Harry?"
Harry dudak büktü. "Sanırım öyle, Del." dedi ve ikiliyi kendi aralarındaki tartışmaya bırakıp yanında oturan sarışına baktı. Kucağında kavuşturduğu ellerini biraz gergince ovalayıp ara sıra yüzüyüğle oynuyordu. Harry yavaş bir hareketle elini indirdi ve erkek arkadaşının gergin ellerinin üzerine koyup kibarca sıktı. "Gergin ve düşünceli gözüküyorsun. Ne düşünüyorsun?"
Draco yalan söylemeye gerek duymadı. "Aslında ilk yıl törende konuştuklarımızı düşünüyordum." dedi ve gözlerini Harry'e çevirip hafifçe tebessüm etti. Gri gözleri yine çok güzeldi ve yine bir tutam altın saç yüzüne doğru düşüyordu. "Ama gergin olma sebebim üzerimizdeki gözler. Herkesin ilgisi bizim üzerimizde."
"Malumun ilanı..." dedi Harry ve avcuna aldı altındaki iki eli. "Onları da biraz anlamak gerekiyor. Taraf değiştirmiş olabileceğimi düşünüyorlar. Belki de beni affedilmez ile etkin altına aldığını ya da başından beri birbirimize aşık olduğumuz için sonunda ikimizden birinin fedakarlık yaptığını..."
![](https://img.wattpad.com/cover/269669584-288-k360601.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia -Drarry
Fiksi PenggemarTamamlandı. Harry Potter'ın Remus Lupin tarafından büyütüldüğü ve Slytherin'e seçildiği bir evrende 1. sınıftan itibaren olaylar nasıl gelişirdi?