Esmer adam olayın şokunu hâlâ anlatamamış, kendini ilk kez öpüşmüş gibi hissediyordu. Şu an bir playboy olarak kendinden utanıyordu. Bu sarışın aklını öyle bir başından almıştı ki nasıl karşılık vereceğini bile unutmuştu neredeyse...
Steve onu belinden kavrayıp biraz daha kendine çekince düşüncelerinden çıkıp Steve'e bakma ihtiyacı duydu Tony.
"Steve.." O kadar kısık sesle söylemişti ki sarışın olanın ismini; eğer dibinde olmasaydı Steve'in bunu duyması imkansız olabilirdi.
"İlk adımı kendimin atacağını düşünmezdim Tony.. Oysa ki seni çapkın bir şey zannediyordum." Steve de aynı sessizlikle -Tony kadar sessiz olmasada- konuştu.
"Steve.. aklımı başımdan alıyorsun.. Ben nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum, elim ayağıma dolaşmış gibi hissediyorum.." Bu sadece Steve'e karşı bir itraf değildi, Tony bunu kendisine de itraf etmişti.
"Seni bu kadar etkilediğimi bilmiyordum Anthony..."
Adamın bu etkileyici ses tonu karışısından yutkundu Tony. Ona tam adıyla seslenmesi daha garip hissettiriyordu. Tony'e bu zamana kadar annesi ve babası dışında kimse Anthony dememişti. Başkalarının demesi de hoşuna gitmiyordu, buna hep karşı çıkıyordu. Ama Steve bambaşkaydı. Steve ona sabaha kadar Ahthony dese esmer adam hiç sıkılmadan dinleyebilirdi.
"Steve.. çıkalım burdan yoksa ben daha fazla dayanamayıp üstüne atlayacağım." Okyanus gözlü olan güldü Tony'nin bu sözleri karşısından. Adam dediğini yapar gibi duruyordu. Şu an bile Steve Tony'nin gözleriyle dudaklarını yediğine yemin edebilirdi.
"Pekala Bay Stark.. nasıl isterseniz." Steve yavaşça geri çekildi ve esmer adamın elini tutup onu çıkışa doğru götürdü. -Tony'e göre resmen sürüklemişti- Parti alanından çıktıklarında ortam daha sessizdi. İnsanların garip bakışları üzerlerinde yokmuş gibiydi.
"Sen burda olduğumu nasıl bildin?" Sarışın olan okyanus mavisi gözlerini kısıp Tony'e baktı.
"Hadi ama Tony.. Gerçekten o kadar aptal mi görünüyorum? Avengers bir parti verecek ve kaptanları olmayacak öyle mi? Hatta bu partiyi senin verdiğine kalıbımı bile basabilirim."
"Konuştuğumuz süre boyunca beni iyi tanımışsın Rogers ama seni tanıdığım kadarıyla böyle ortamlardan hoşlanmazsın. Neden geldi buraya?"
"Senin için Tony.. Gerçekten yaptığım aptallığı nasıl telafi edebilirim bilmiyorum.. Sende bana karşı tavır alınca seni görme ihtiyacı hissettim."
"Anlıyorum.."
"Tony hani sana neden gelemediğimin nedenini anlatamam demiştim ya.." Esmer adam bir şey söylemeden sarışın olanın sözlerine devam etmesini bekedi.
"Sana neden gelemediğimi anlatacağım Tony.."
"Steve bak buna mecbur değilsin, bana bir şey açıklamak zorunda değilsin."
"Sana bir şey açıklamak zorundayım Tony. Sandığının aksine benim için değerlisin ve bunu bilmeye hakkın var." Peki ya gerçekten öyle miydi? Tony gerçekten Steve için değerli miydi? Değerliyse ne kadar değerliydi mesela? Steve Tony için her şeyi yapabilir miydi?
Steve'in bu sözünden sonra parti alanın arka bahçe kısmına geçip bir banka oturmuşlardı. Tony Steve'i izliyordu, Steve ise anlatmaya nerden başlayacağını düşünüyordu.
"Tony bu söylediklerim sana belki saçma gelecek ama-"
"Yapma Steve.. Kızınca yeşil bir deve dönüşen ve yarı tanrı etrafa şimşekler saçan insanlarla yaşıyorum ben. Şu an 90 yaşında olsan bile bu bana garip gelmez."
"Gerçekten dahiymişsin.."
"Ne?"
"Bak Tony ben 1918 doğumlu bir adamım. Annem ve babam nedenini bilmediğim bir şekilde öldürüldü. 1945 de yani 2. Dünya Savaşında 27 yaşındaydım.. Çok kısa ve çelimsiz bir adamdım ayrıca bazı hastalıklarım vardı ve bu yüzden beni orduya almıyorlardı. Bir gün orduya katıldım.. Bu halime spor yaparak gelmedim.. Ben bir süper askerim Tony, bana verdikleri serum sayesinde bu forma kavuştum." Karşısında şaşkınlıktan ne diyeceğini bilmeyen bir adam vardı. Hani şaşırmazdı? Ama bilmiyordu ki Tony buna şaşırmamıştı..
"Steve sen.. Sen babamın tüm hayatı boyunca aradığı Kaptan Amerika mısın..?" Tony Steve'in ismini hiçbir zaman duymamıştı. Babası Steve den ya Yüzbaşı ya da Kaptan Amerika diye bahsederdi.
"Baban beni aradı mi bilmiyorum ama yüksek ihtimalle evet.. Ben bir görevde kendimi feda etmek zorunda kaldım Tony. Bu yüzden de 70 yıl boyunca bir buzun içinde uyudum. Uyandığımda yanımda bazı adamlar vardı ve biliyorum beni kötü işlerine alet etmek istiyorlardı. Ben onlardan kaçtım ve sanırım onlar o gece benim yine izimi buldu. Görüşmeye gelemem ve sana haber veremememin asıl sebebi buydu işte.."
"Ah.. Anlıyorum Stevie.. Sorun değil, bana bunları anlatman beni gerçekten mutlu etti... Eğer.. yani eğer onlar yine izini bulduysa ve kalacak bir yerin yoksa bizimle Avengers Kulesinde kalabilirsin.."
~~~~~~~
Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum atmayı unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝑼𝑻𝑲𝑼 >> ~𝑺𝑻𝑶𝑵𝒀~ // ~𝒀𝑨𝑹𝑰 𝑻𝑬𝑿𝑺𝑻İ𝑵𝑮~
Fanfic"Güven bir ruh gibidir terk ettiği bedene asla geri dönmez" ~Yarı texsting~