Esmer adam titrek bir nefes verdi. Sarışını bu halde görmek onu paramparça ediyordu. En son Steve'in gözlerinden yaşlar gelmeye başlayınca bu son nokta olmuştu. Sarışın adamın ensesinden tuttu ve kendine çekip sarışının dudağına yapıştı esmer adam.
Peter ise gözlerini kocama açmış ve ikisine bakıyordu. Steve'in de ondan bir farkı olduğu söylenemezdi..
Sarışın, sonunda ne olduğunu idrak edince esmerin ensesinden tutup karşılık vermeye başladı.
"Tanrım Tony.."
"Steve.."
Sarışın sertçe omuzlarından tutulup silkelenmesiyle kendisine geldi. Biraz önceki öpüşme.. kendi hayali miydi? İşte şimdi güzel bir siktirdi...
"Neden ağlıyorsun Rogers? Ağlamayı kes."
Esmer adamın çene kasları gerilmişti ve dişlerini birbirine biraz daha bastırırsa kesinlikle çenesi kırılacaktı.
Fakat bu esmerin umrunda mıydı? Kesinlikle hayır! Tony'nin şu an tek hissettiği şey; Steve'in gözünden düşen her bir damla yaş esmerin kalbine bir çizik atıyor.
"Siktir Steve.. ağlamaya devam edersen seni kuleden atarım."
"Ağlamasamda atmayacak mısın zaten!?"
"Çocuk gibisin aynı! Ağlamayı kes.. sen yüzbaşısın.."
Steve bir çocuk gibi başını iki yana sallayıp bir adım daha esmere yaklaştı.
"Sen olmadığın sürece hiçbir şey olmak istemiyorum.."
Peter kendisi varken Tony'nin rahat konuşamadığını fark etmişti. Bir babasına birde sarışın adama baktı ve sessizce lavabatuvardan çıktı.
Tony şu an yeri izlemek ve dudaklarını dişlemekle meşguldü. Bu adam her şeyi dahada zorlaştırıyordu. Neden vazgeçmiyordu ki kendisinden?
"Bunu bize yapma Steve. Seni affetmeyeceğim fakat sen.. Sen her seferinde işleri dahada zorlaştırıyorsun ve benim kafam çok karışıyor.."
"Bazen.. bazen kafamın içinde birileri varmış gibi hissediyorum.. Yaptığım şeyleri hatırlamıyorum ama çoğu zaman hatırladıklarımı isteyerek yapmadığımı fark ediyorum."
Esmer başını kaldırıp Steve'e baktı. Kaşları çatılmıştı, ne yani Steve'in zihnini mi kontrol ediyorlardı?
"Kurtar beni.."
"Steve bak eğer bu yaptıklarını istemeyerek yapıyorsan seni affedebilirim.."
Steve esmer adama sıkıca sarıldı ve başını Tony'nin boynuna gömdü.
"Seni kurtaracağım.."
Esmer adam sarışının boynunu omzunda kaldırdı ve yavaşça dudağını okşadı. Sarışın hafif yutkundu, gözlerini esmerin dudaklarına dikmişti. Esmer adam parmak ucuna kalkıp sarışın olanın dudaklarına yapıştı. Bi yandan da ellerini Steve'in saçlarına geçirmiş okşuyordu. Steve önce ne olduğunu idrak edemesede sonradan hızla karşılık vermeye başlamıştı. Düşündüğü bir başka şey ise.. "Tanrım lütfen rüya olmasın.." idi.
Esmerin parmak uçlarında durmaktan zorlandığını fark edince de onu kucakladığı gibi masaya oturtup daha sert bir öpüşme başlattı. Tony Steve'in ağzına doğru inlediği sırada onları bölen bir ses oldu.
"Tanrım Tony! Kuleye erkek mi atmaya başladın!?"
"Roket.. Siktir git Tanrı aşkına!"
"O zaman itraf et! Şu hep bahsettiğin sarı kafayı aldatıyor musun yoksa? Gerçi bu da sarı kafa.."
Sarışın adam esmere baktı. Ne yani hep kendisinden mi bahsediyordu?
"Roket kes sesi-"
"Yoksa bu o mu!? Siz barıştınız mı! Ve barışır barışmaz lavabotuvar seksi mi yapacaktınız!?
"Tanrım ağlayacağım.."
"Şey bu bir rakun mu..?"
"Ah evet o benim başımın belası olan bir rakun!"
Steve ister istemez gülmüştü. Sevgilisi küçük rakuna bıkmışcasına bakıyordu. Rakun ise ellerini beline yerleştirmiş ve gözlerini kısmış hesap soruyor gibiydi.
"Bana şöyle bakmayı kes."
"Ben sana seninki gelmiş demeye geliyordum aslı-"
"Seninki geldi Tony."
Tony duyduğu ses ile başını lavabotuvarın girişine çevirmişti. Gerçekten de Roket bu sefer haklıydı Stephen gelmişti..
~~~~~~
Bence güzel bir bölüm oldu <3
Vote ve yorum atmayı unutmayın ♡
PİRİMSES EVANS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝑼𝑻𝑲𝑼 >> ~𝑺𝑻𝑶𝑵𝒀~ // ~𝒀𝑨𝑹𝑰 𝑻𝑬𝑿𝑺𝑻İ𝑵𝑮~
Fanfic"Güven bir ruh gibidir terk ettiği bedene asla geri dönmez" ~Yarı texsting~