Tony arabasını kulenin önünde durdu ve ağır hareketlerle arabadan indi. Sarsak adımlarla kulenin girişine doğru yürürken aklında sadece Steve vardı. Ne ara ona bu kadar bağlanmıştı? Aklı almıyordu.. Hem.. Hem Tony kimseye bağlanmazdı. Kimse gelmedi diyede bu kadar üzülmezdi ama söz konusu Steve olunca gerçekten bu gece "Hayal kırıklığı" Adlı kavrama uğradığını hissetti.
Gerçi bu ilk değildi onun için. Tony Howard Stark'ın gözünde hep bir hayal kırıklığı idi. Nedenini Tony de bilmiyordu; tama, belli biraz haylaz bir çocuktu fakat bir o kadarda zekiydi.. Gerçi buna zeki denmezdi, Tony Stark çocukluğundan beri dahi bir adamdı.
Tüm bunları düşünürken terasta buldu kendisini Tony. Steve ile ilk konuştuğu gün panik atak krizi geçirip burda onunla konuşmuştu. Bir umut telefonu cebinden çıkardı. Acaba Steve mesaj atmış mıydı? Tony telefonu açar açmaz Steve den gelen bildirimle karşılaştı. Bildirim üzerine tıkladı ve mesajı okumaya başladı.
Ateşli Sarışın:
Tony ben çok özür dilerim gelemedim.. (04.01)
Tony Stark:
Sorun değil Steve. Seni üçe kadar bekledim, fakat gelmedin. Başına bir şey geldi sandım ama görüyorum ki iyisin. O zaman bir problemde yok. (04.09)
Ateşli Sarışın Arıyor...
Tony ekranda beliren yazıya baktı birkaç saniyeliğine, sonrasında gelen aramayı reddetti.
Tony Stark:
Konuşacak durumda değilim Steve. Belki başka bir zaman.
Ateşli Sarışın:
Tony ben gerçekten seni üzdüğüm için çok özür dilerim.. Gerçekten bunu istemezdim...
Tony Stark:
Üzmedin Rogers. Daha 2 haftadır tanıdığım bir adam beni üzemez. Sadece içkiyi biraz fazla kaçırdım ve konuşmak istemiyorum hepsi bu. İznin olursa uyuyacağım, iyi geceler.
Tony Steve'in yazacağım yeni mesajı beklemeden telefonu sertçe yere fırlattı. Gerçekten doğruyu mu söylemişti? Gerçekten daha 2 haftadır tanıdığı adam onu üzemez miydi? Tony Steve Rogers'a yalan söylemişti, daha 2 hafta önce tanıdığı adam onu üzmüştü fakat Tony'nin ilk kez yaptığı bir şey vardı ki; Bu gece kendine de yalan söylemişti..
~~~~~~~~~~
Bugün Avengers için özel bir parti vardı. Ve evet Steve de o partideydi. Steve kalabalık ortamlardan nefret ederdi, onu buraya Bucky yollamıştı ama Steve'in adı soyadı gibi emin olduğu bir şey daha vardı ki; Bu partiye Tony'i görmek istemeseydi asla gelmezdi.
Şimdi ise gözleri esmer adamı arıyordu bu bunaltıcı kalabalığın içinde. Bulmak zor gibi görünüyordu sanki.. Steve bu düşünceler içindeyken az ilerisinde Tony ve kızıl bir kadını fark etti. Kızıl kadının kolunda Iron Man zırhına ait kol takılıydı ve esmer olan onu belinden sarmış zırhın takılı olduğu kolu kaldırıp gülüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Esmer adam oldukça mutlu görünüyordu. Steve bu kadının Natasha olduğunu ve ikisinin ekip arkadaşı olduğunu gayet iyi biliyordu. Peki içindeki bu kıskançlık duygusuda neydi? Elinde olmadan hızlı adımlarla ikisine yaklaştı.
"Tony.." Adının seslenmesiyle esmer adamın bakışları sarışın olana döndü, yüzündeki gülümseme silinmişti ve bakışları donuklaşmıştı.
"Tony, iyi misin?" Kızıl kadının konuşmasıyla ağır bir hareketle ona döndü Tony. Kafasını iyiyim anlamında salladıktan sonra konuştu.
"Nat, bize biraz izin verir misin tatlım?"
"Tabii ki." Kızıl olan Tony'e tatlı bri gülümseme yollayıp yanlarından ayrıldı. O geceden sonra Steve sürekli Tony'e yazmıştı ama Tony ya cevap vermemişti, ya kısa cevaplarla kestirip atmıştı ya da görüldü atmıştı.
"Burda ne arıyorsun Rogers? Benimle aynı ortamlarda bulunmak istemeyeceğini düşünmüştüm."
"Tony lütfen böyle yapma.."
"Nasıl yapmayım? O gece gelmemenin bir açıklaması var mı Rogers? Ya da gelmeyeceğine dair bir mesaj atmamanın? Ben sana söyleyim, yok. Peki bu durumda ne düşünmemi istersin?"
"Tony ben gerçekten çok özür dilerim.. Bak gerçekten açıklayabileceğim bir şey olsa açıklardım."
"Neden açıklayabileceğin bir şey değil Rogers? Gerçekten çok merak ediyorum. Bana nude atmaya bile çekinirken biriyle mi yattın yok-"
Steve Tony'nin cümlesini tamamlamasına izin vermeden onu kendine çekip dudağına yapıştı. Esmer adam neler olduğunu anlayamamış ve Steve'nin kollarından tutmuştu. Kahve gözleri kocaman açılmış dudağında hissettiği sıcaklığı anlamaya çalışıyordu. Steve yavaşça geri çekildi ve şaşkınlıkla ona bakan adama baktı.
"Biraz sus Tony, çok konuşuyorsun.."
~~~~~~~~~~
Umarım beğenirsiniz vite ve yorum atmayı unutmayın <3
