마치다

320 25 8
                                    

Tam tamına 1 hafta bitmişti. Changbin ile sürekli gezip bir şeyler yapmıştık ve döneceğim gün yaklaştıkça modum iyice düşmeye başlamıştı. Bunu fark etmiş olacak ki, karşımda otururken birden bana seslendi. Kafamı kaldırıp ona baktım.

''Lix''

''Efendim hayatım?''

Yerinden kalkıp yanıma geldi ve yüzünü boynuma yaklaştırıp iyice bana sokulup belime sarıldı. Buna sıcak bir şekilde gülümsedim ve ben de elini tutup öptüm. 

''Gitmeni gerçekten istemiyorum.''

Bunu ben de istiyordum elbette.. düşündüm bir süre. Acaba gerçekten gitmesem ne olurdu?

''Ben de istemiyorum sevgilim'' dedim ve sıkıca sarıldım.

----

''Benim anlamadığım şey neden hala gitmek zorunda?'' Hyunjin gerinerek konuşmaya ve soru sormaya devam ediyordu. Seungmin gözlerini devirip ''Hyunjin çünkü aile şirketleri var kaç kere söyleyeceğiz?'' dedi ve kahvesini içmeye devam etti.

Çocuklar Felix ve abisinin gitmesini istemiyordu ve bunun için bir çözüm yolu arayıp duruyorlardı.

Mantıken yapabilecekleri bir şey yoktu gerçi ama yapmak istiyorlardı.

-----

Changbin akşam üzeri yanıma geldiğinde keyifsizdi. Bunun nedenini çok iyi bilsem bile sessizce yanına gidip yanağından öptüm. Gülümseyip bana baktı ve ellerini belime sarıp kendine doğru çekti. Yüz yüze gelmiştik ve gözlerimiz birbirinden bir an bile ayrılmıyordu. 

Onu çok seviyordum, ondan ayrılmak beni çok üzüyordu. İçimden geçenleri duymuş gibi konuştu.

''Üzülmeni istemiyorum Felix, sen üzüldükçe ben daha çok üzülüyorum.'' dedi.

Güneş batmak üzereydi ve etraf pembeleşmişti. Pencere kenarına doğru yürüdüm ve gökyüzüne bakıp huzursuzca gülümsedim. 

''Dışarı mı çıksak?''

Changbin kafasını salladı ve beraber ceketlerimizi giyip dışarı çıktık.

Sokakta boş boş yürüyorduk, ne yapsak diye düşünüyorduk ikimizde. O sırada aklıma gelen şeyle gülümsedim ve Changbin'e döndüm.

''İçmeye gidelim!''

Minik bir kahkaha patlattı Changbin. 

''Tamam benim bebeğim ne istiyorsa onu yapalım'' dedi ve beraber içmek için sevdiğimiz bir bara doğru gittik.

---

İçeri girdiğimizde insanlar çoktan sarhoş olmuş bir şekilde hem müzik dinleyip hem de içmeye devam ediyorlardı. Kalabalığın arasından geçip bara ulaştığımızda Changbin ikimiz için birer bira aldıktan sonra oturmam için oturağı bana çekti. 

Şişelerimizi tokuşturduktan sonra hızla içmeye başladık. Hem gülüyor hem de eskisi gibi saçma sapan şeylerden bahsedip sohbet ediyorduk. Onunla gerçekten hep iyiydim. Gerçekten ruh eşimdi Changbin. Onsuz ne yapardım cidden bilmiyordum.

Bir kaç bira içtikten sonra biraz sarhoş olmuştuk ama fazla değil. El ele tutuşarak mekandan çıktık ve eve doğru yürümeye başladık. Sessizdik ama bir o kadar sesliydik. İçimizden ikimizde haykırıyorduk kendimce. 

Evin önüne gelince Changbin bana döndü ve yaklaştı. Elini yanağıma koyup bana doğru yaklaştı ve derin bir öpücük bıraktı dudaklarıma. Alkol kokusu ve tadı ağzımda çalkalanıyordu. Bu beni fazlasıyla delirtmişti. Bir anlık heyecan ve arzuyla Changbin'in ağzına daha çok bastırıp öpüşmeyi daha da derinleştirdim. 

Best friends? /Changlix TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin