"Ah siktir Linoooo daha çok !!"
Şu an ne mi yapıyorum ? Han Jisung adında bir afetin amına koyuyorum. Ciddi manada. Olaylar buraya nasıl geldi ben de pek anlamış değilim.
Jisung'un bahsettiği Linoooo ben oluyorum. Ben Lee Minho. 26 yaşındayım. Profesyonel dansçı ve koreografım. Jisung'un karşı komşusuyum.
"Jisung seni öyle bir sikerim ki bir hafta kıçının üstüne oturamazsın !!"
"Harder daddy !!"
Şu an Jisung'un yoğun ısrarları üzerine public yapıyoruz. Ama en başına dönelim. Bundan 4 ay öncesine.
-
Çalan kapı zili ile pineklediğim koltuktan kalktım ve arkadaşıma kapıyı açtım.
"Orospu çocuğu biraz daha bekletseydin hiç sorun değil ya."
"Kes çeneni kes kes. Geç içeri. Puşt."
Changbin'le beraber içeriye geçip odama çıkarken laflıyorduk.
"Eee geliyor musun salı akşamı Chan hyunglara ? Hyunjin senin de gelmeni istediğini özellikle belirtti."
"Bakarız ya, annem ve babam gelecek bir kaç gün sonra onlarla olmalıyım."
"Bırak hikaye okumayı. Bugün perşembe, tüm hafta sonunu ve pazartesi gününü annenlere ayırır gelirsin salı günü."
"Bakarız."
"Hyunjin bakacak sana."
"İyi be tamam, gelirim."
"Eee aldın mı oyunu ?"
"Aldım, yeni bitti yüklenmesi hatta. Perdeyi kapat gel."
Changbin yayılmış olduğu yatağımdan kalkıp odamın perdelerini kapatmaya gitti.
"A-MI-NA KO-YA-YIM."
"Noldu ?"
"Minho, bakman lazım. Hemen."
Oflaya puflaya Changbin'in yanına gidip gösterdiği yere baktım.
"Hassiktir. Minho kim bu çocuk ?"
Bir kaç hafta önce oldukça uzayan ağaçlar belediye tarafından kesilmişti ve karşımdaki ev artık tamamen görünüyordu. Evin üst katında ön tarafı tamamen büyük bir camdan oluşan bir yatak odası vardı. Ve henüz ismini bile bilmediğim komşum? tam olarak odamın camının karşısında pek de masum olmayan şeyler yapıyordu şu an. Bu Tanrı'nın beni sınamak için yaptığı bir şey midir nedir bilinmez ama odalarımız tam olarak karşı karşıyaydı ve ÇOCUĞUN ODASI SADECE CAMDAN OLUŞUYORDU AMINA KOYAYIM. BARİ PERDEYİ ÇEKSEYDİN YA.
Changbin'in ensesine bir güzel yapıştırdıktan sonra hızlıca perdeyi kapattım.
"Ne bakıyorsun lan ibne ? Ayıp değil mi amın evladı ?"
"Of be Minho ne vuruyorsun ya ?! Ben mi dedim 3 metre camın önünde Banu Alkan gibi yayılıp kendini parmakla diye ?"
Çocuk haklıydı ne diyebilirdim ki ? İç çekip televizyonun karşısındaki koltuğa yayıldım ve Changbin'in yanıma gelmesini bekledim. 2-3 saat boyunca kafamızı kaldırmadan hoca tarafıdan el konulan telefonuna kavuşmuş çocuk gibi oyun oynadık. Changbin her maçtan sonra boş boş konuştu tabii.
"Kanka arkadaş ol onunla bana ayarlamamız lazım onu."
"Ne diyeyim lan çocuğa. Pardon benim libidosu yüksek, siki bir deliği doldurmayınca varoluşsal krizlere giren ibne bir arkadaşım var da biz arkadaş olsak, seni ona ayarlamamı istiyor mu diyeceğim ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret secret || minsung
FanfictionJisung minik bir sırıtışın ardından koluma girmiş ve kulağıma yaklaşmıştı. "Bu gece çırılçıplak kalacağını bilerekten bu kadar özenli giyinmen beni şaşırttı." [yetişkin içerik]