gizli nişanlım / chanbaek

29. hadi bebeğim [M]

y/n: Smut konusunda rahat değilseniz bu bölümü okumayın. Olay örgüsünü etkilemiyor o yüzden merak etmeyin.

CHANYEOL P.O.V.

Dudaklarını dudaklarıma kapattıktan sonra cennetin tadının vanilya gibi olduğunu anlamıştım.

İlk başta bana ayak uydurmaması öpüşmeyi bilmediğinden kaynaklanıyor olabilirdi. Ama sonunda beni takip etmeye başlamıştı o da.

Birkaç saniye sonra öpücüğümüz derinleşmişti. Biriyle seks yapmayalı aylar olmuştu. Baehyun ise gerçekten 'bir şey'di.

Onu tatmak istiyordum. Her santimini. Onu benim olarak işaretlemek istiyordum.

Dudaklarımı yavaşça boynuna götürdüm. Ve onu daha çok tatmaya başladım.

"Mmmmmmmhh.....Yeoliee."

Sikeyim, inlemeleri beni tahrik ediyordu. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

"Evet bebeğim?"

Köprücük kemiklerine doğru giderken ona cevap verdim.

"Biz...hala arabadayız."

Dudaklarımı ondan çekip alnına yasladığımda inledi.

"Baehyun, bundan hoşlanmayacak olursan söyle bana, tamam mı?"

Alt dudağını ısırdığını gördüm.

"İstiyorum. Ama arabadayız. Ya Tao bizi duyarsa."

Bu sözler beni gülümsetirken Tao arabayı durdurdu.

"Sanırım geldik. Yannniiiii... devam etmek ister misin bebeğim?"

Ben sorar sormaz yüzünü göğsüme gömdü ve başını salladı.

"Tamam bebeğim, hadi içeri girelim."

Fısıldadım ve arabadan çıkıp eve doğru adımlarımı attım.

İçeri girer girmez kapıyı kilitledim ve odama girerken dudaklarını yakaladığını gördüm.

BAEKHYUN P.O.V.

Chanyeol odaya girdi ve kapıyı arkamızdan kilitledi. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Tüm vücudum yanıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Yeolliee, kendimi garip hissediyorum."

"Çünkü bu senin ilk seferin bebeğim. Merak etme seni harika hissettireceğim."

Dediğinde bakışlarından kaçındım ve dudaklarımı ısırırdım. Çenemden tuttu ve dudaklarını yaladı. Daha iyi hissetmek için gözlerimi kapattım. Dudaklarını; dudaklarımda, çenem ve boynumda gezdirdi.

Gömleğimin düğmelerini açmaya başladığında ağzı köprücük kemiklerime gitti. Tüm düğmeler çözüldüğünde, elleri göğsümde bir yol buldu ve meme uçlarımı kavradı.

"Ahhh."

Ağzımdan yumuşak bir inilti çıktığında vücuduma baktı. Utandım ve ellerimle üzerimi kapattım.

"Kendini örtme. Çok güzelsin." dedi gömleğimi çıkarırken.

Sonra omuzlarımda, ellerimde, göğsümdeki her yere izler bırakmaya başladı. Üst bedenimin her santimini izleriyle kapladı. Sonra ise dikilmiş meme uçlarımı emdi.

"Mmmmhhh Yeollie."

Saçlarından tutarak inledim. Küçüğümün çok zorlandığını hissediyordum. Kemerimi çözüp pantolonumu ve boxerımı çıkardı.

Şimdi onun altında tamamen çırılçıplaktım. Sert olan küçüğümü aldı ve bana oral seks yaptı. Bu beni bir pislik gibi inletmişti.

"Siktir ahh daha fazla."

"Yeolliee boşalacağım. Çek ağzını."

Dedim ama geri çekilmedi.

"YAH ne yaptın?" Şaşırmış bir şekilde sordum.

"Sadece seni tatmak istedim." Dedi dudaklarımı tekrar öperken.

"Yapmak istiyor musun? İstemiyorsan eğer şimdi durabiliriz." dedi yanaklarımı okşarken.

"Ben istiyorum Yeol. Seni istiyorum."

Dediğimde alnımdan öptü.

İyi yapılı vücudunu saklayan kıyafetlerini çıkardı. Kaslı kolları ve baklavaları vardı.

Ve en önemli olan şey ise, bana uyacağını sanmıyordum. Çünkü o çok büyüktü.

"Bu işe yaramayacak. Benim için çok büyük."

"Hadi deneyelim bebeğim." dedi beni kucağına alırken.

Parmaklarını saçlarımdan geçirdi ve bana baktı.

"Acaba 'günlerinde' misin? Çünkü pezervatimiz yok."

Diye sordu.

"Sorun değil. Günlerimde değilim. Ama Yeolliee çocuk istiyorsun değil mi?"

Bu soru kafamı karıştırdığı için sordum.

"Tabii ki aşkım. Neden istemeyeyim? Sadece senin için çok erken olduğunu düşündüm."

"Ohhh.." dedim gülümserken.

"Seni benim için hazırlayalım tamam mı? İlk defa olduğu için kolay sığmayabilit."

Dediğinde sırıttım.

"Önce acıdığını duydum. Lütfen bana karşı nazik ol."

"Tabi ki bebeğim merak etme, tamam mı? Sana çok kibar davranacağım. Önce biraz canı acıyacak. Ama sonra yerini zevke bırakacak. Tamam mı?" dedi ve beni kalın parmaklarıyla hazırlamaya başladı.

Kalın parmakları deliğimi cehennem gibi yakıyordu. Bu yüzden istemeden tırnaklarımı omuzlarına geçirmeye başladım.

"AHHHH Canım yanıyor, kes şunu."

Dedim gözlerimden yaşlar akarken.

"Hadi Baehyun rahatla. Rahatlamazsan daha çok acır. Derin nefes al."

Sonra derin nefesler alarak rahatlamaya ve alışmaya başladım.

Onu deliğime soktuğunda kıçım yırtılmış gibi hissetmiştim. Chanyeol acımı hafifletmek için dudaklarımı öptüğünde çok ağlamıştım.

Birkaç dakika sonra Chanyeol'ün dediği gibi zevki hissetmeye başladım. Cennet gibi hissettiriyordu. Böyle bir zevk daha önce yaşamamıştım.

Birden deliğimin ılık sıvıyla dolduğunu hissettim. Sonra ise bende Chanyeol'ün karnına geldim. Yorgun hissediyordum.

Chanyeol üzerime doğru yattı. Vücudundan ter aktığını hissediyordum. Ağır nefesleri ve hızlı kalbi göğsümde atıyordu.

Parmaklarının saçlarımda gezindiğini ve sonra sıcak dudaklarını başımın üzerinde hissettim.

"Baek iyi misin? Seni incittim mi?" Vücudumu ovmaya başladı.

Başımı salladım ve dokunuşuyla daha da rahatladım.

Birkaç dakika öyle kaldık. Sonra beni gelin tarzı kucağına alıp banyoya girdi ve küvetin içine yerleştirdi.

Suyu doldurdu ve bana katıldı.

Şimdi geniş göğsüne yaslanmış bir şekilde kucağındaydım.

"Harikaydı. Bugün için teşekkürler Yeol-ah. Bugün yaptığın her şey harikaydı. Ve bilmelisin ki bugün hayatımdaki en güzel gündü." dedim gözlerimi kapatırken.

Bu akşam için Lee Hyuk'u unutmuştum.

------------

ç/n: önceki bölüm neden pek okunmadı anlamadım ;(