Zorlu bir günün ardından Steve yataktan kalktı. Dün öğrendiklerinden sonra sabaha kadar uyuyamaştı. Şimdi gidip kendisine sıcak bir şerbet alıp akşam baloya kadar odadan çıkmayacaktı.
Üstünde karnını belli eden dar tişörtü çıkartmak için ellerini tişörtün iki yanına koydu fakat çıkartmaya erindi.
Bu şekilde odasından çıkıp kimseye görünmeden büyük mutfağa ulaşabilirdi. Daha saat çok erkendi. Askerler ve çalışanlar dışında kimse kendisini göremezdi.
Odadan çıkıp hızlı adımlarla mutfağa ilerledi. Çalışanlar çoktan sıcak şerbetleri hazırlamışlardı.
"Papatyalı olandan var mı?" diye sordu Steve. Mide bulantılarına ve uykusuzluğuna iyi geliyordu.
Yaşlı adam büyük bir bardağa Steve'in istediği içecekten kattığında omega, adama teşekkür edip mutfaktan çıktı ve kimseye bu şekilde görünmemek için hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Fakat Steve hiçbir zaman şanslı olamamıştı.
Merdivenlerden çıktığı anda karşısına Tony ve iki yabancı adam çıkmıştı. Birisi çok uzun boylu ve esmer bir adamdı. Diğeri daha küçük kumral bir adamdı ve iki yabancı adam da en başta Steve'in yüzüne daha sonra hafifçe şişkin olan karnına baktı.
Sarışın omega ne yapacağını bilemedi. Amacı bol giyinip hamile olduğunu kimseye belli etmemekti fakat ilk dakikadan herkes öğrenmişti.
"Steve." neyse ki Tony araya girdi. "Günaydın."
"Günaydın majesteleri."
"Seni Eric ve Charles ile tanıştarayım." Tony elini omeganın beline sahiplenici bir şekilde koyup kendisine çekti. "Bu Eric ve bu da Charles. X-men krallığının kralları. İkisi de eş."
Steve ikisinin de önünde hafifçe eğildi. "Tanıştığıma memnun oldum."
Charles güler yüzüyle tam bir şey diyecekti ki Eric buna engel oldu. "Evet biz de." daha sonra Tony'e döndü. "İki gündür yoldayız ve çok yorgunuz. Acaba detaylı tanışma işini sonraya bıraksak ve gidip dinlensek."
"Elbette. Nasıl isterseniz." Tony askerlerinden birini yanına çağırdı. "Misafirlerimizi odalarına götürüp onlarla ilgilenin."
"Tanıştığıma memnun oldum." Charles Steve'e gülümsedikten sonra eşiyle birlikte askerin peşinden gittiler.
"Tanrım." diye inledi Steve. "Bir anda karşıma çıkacağınızı tahmin etmemiştim."
Tony baştan sonra Steve'e bakıp gülmemek için kendisini zorladı. "Evet. Bunu görebiliyorum."
"Anlamışlardır değil mi?" Tony tek kaşını kaldırdığında Steve başını sola eğdi. "Hamile olduğumu."
Tony tişörtten hafifçe çıkan karna bakıp kafasını salladı. "Yani, kilo diye de kandıramayız çünkü kaslısın. Büyük ihtimalle anlamışlardır. Ayrıca ikisi de alfa. Kokundan bile bilirler."
Steve stresli bir nefes çektiğinde Tony elini onun belinden çekmeden yürümeye başladı. "Neden sorun ediyorsun ki?"
"Babasını sorduklarında ne diyeceğim?"
"Sen merak etme. Bir şeyler buluruz." Steve'in odasına geldiklerinde ilk Tony hemen ardından Steve girdi. "Sen hiç uyumadın değil mi?"
"Uyuyamadım." Steve elindeki bardağı masanın üzerine bırakıp krala döndü. "Christian'ın dedikleri durmadan zihnimde yankılandı."
"Amacı da buydu zaten. Senin kafanı karıştırmak."
"O nasıl böyle bir insan olabiliyor anlamıyorum. 3 yıl öncesinden hesaplamış tüm adımlarını. Sanki bugünün geleceğini biliyormuş gibi bana karşı bir koz tutmuş elinde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mühürlenmiş kalpler ꓃ steve+tony
FanfictionStark krallığının kralı, Shield krallığını ele geçirir. Ele geçirdiği sadece krallık değildir, tatlı omegasını da o hazinelerin arasında bulur. En değerli hazinesi Omega olan Steve Rogers'tır. ↪ABO evreni ↪Alfa Tony Stark - Omega Steve Rogers ↪Mpreg...