mühürlenmiş kalpler ꓃ steve+tony

🍷 2 🍷 artık özgürsün

┏━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━┛
┏━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━┛
Artık ona ait değilsin.
Artık kimseye ait değilsin.
Artık özgürsün.
┏━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━┛
┏━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━┛

•••

Saraydan çıkmışlar at arabalarının olduğu yere gitmişlerdi. Steve ilk kez bu kadar fazla asker gördü. Saraydaki askerlerin sayısı burada askerlerin yarısı kadardı ve saraydaki askerler kendi ülkesindeki askerlerin neredeyse üç katıydı.

"Hazırda bekliyorlar." dedi kral Steve'in bakışlarını görünce. "Herhangi bir durumda destek için saraya girecekler ama bunu gerek yok gibi."

"Hangi krallıktan geldiniz?"

"Stark krallığı."

Steve Stark krallığının ismiyle bile irkilmişti. Aklına binbir çesit anlatılan efsaneler, hikayeler geldi.

Stark krallığı demek bile yanlıştı. Bu Stark imparatorluğuydu.

"Tenin iyice beyazladı, sakinleş." Kral gülerek elini havaya kaldırdı ve bir askeri çağırdı. "Sen beyaz atın oraya git, ben de hemen geleceğim."

Steve sessizce onun gösterdiği yere gittiğinde kral birkaç saniye sonra gözlerini ondan çekip yanına gelen askere döndü.

"Sarayın hakimiyetini tamamen aldıktan sonra bunu ülkeye duyurun. Halka bir şey yapmayın, eğer karşı çıkanlar olursa onları tutuklayıp fikirlerinin değişmesini sağlayın."

"Konuşmacılar hazır Kralım. Birkaç gün içinde ülke tamamen sizin himayetiniz altına girecek."

"Güzel, gidebilirsin."

Asker selamını verdikten sonra hızlı adımlarla uzaklaştı. Kral saraya baktı. Büyük gösterişli saray.

"Yenildin Christian. Elindeki her şeyi aldım."

Bu sözlerini onun yüzüne bir an söylemek istiyordu.

Saraya son bir kez daha baktıktan sonra iç geçirip Steve'in yanına adımladı. İlk kendisi bindi büyük at arabasına. Daha sonra elini omegaya uzattı.

"Dikkat et."

Steve kralın elini tutup ağırlığını ona verdikten sonra arabaya çıktı. Kalbinin bir kısmı sıkıntıyla diğer kısmı heyecanla atıyordu.

Kralın kendisini yönlendirmesiyle yanına oturdu. Sırtını tam geriye yaslayacaktı ki kral onu durdurdu.

"Arkandaki kırlent çok sert." kendi arkasındaki yumuşak kırlenti alıp Steve'in arkasındaki sert kırlentle değiştirdi. "Şimdi senin kemiklerin çok hassastır."

Steve sessizce krala baktı. Herkesin dilinden düşürmediği, bazı kişilerin onu canavar gibi çocuklarına anlattığı adam bu muydu?

"Şu an zihninden neler geçiyor biliyorum." Tony gerisine rahatça yaslandı. "Ayrıca kokun portakal ve limon karışımı gibi, şaşkınsın."

"Her şey çok hızlı oldu." Steve en sonunda kendisini toparlamayı başardı. "Sabah kalktığımda ülkemizde bir savaş yoktu. Üç saat sonra ülkemizin başka bir krallığın olacağını tahmin etmemiştim. Özellikle de Stark krallığı."