"Misafirler birazdan gelirler." Charles büyük masaya oturduğunda sessizlik hakimdi.
En sonunda Steve gözlerini kardeşine çevirdi. "Wanda, hafızanın hala yerinde olmadığını biliyorum ama bir şey sormalıyım."
Wanda devam et der gibi baktığında Steve içine bir nefes çekti.
"Seninle beraber ben aynı gün Bucky'i de kaybettim. Onunla ilgili herhangi bir şey hatırlıyor musun?"
"Üzgünüm." dedi kumral kız. "Ama eğer hatırlarsam söylerim."
Steve başını salladığında Tony sevgilisinin elini tuttu ve bir öpücük bıraktı. "Merak etme bebeğim. Onu da bulacağız."
Omega büyük bir tebessümle sevgilisine bakarken Erik geldi. Boğazını temizleyip yerine oturdu ve eşine baktı. "Her şey hazır değil mi?"
"Rahatla." Charles elini Erik'in dizine koyup hafifçe sıktı. "Her şeyi kontrol ettim. Bir aksalık yok."
"Aslında herkes buradayken ben bir konu hakkında konuşmak istiyorum." Tony tüm dikkatleri üzerine çektiğinde gözlerini erkek arkadaşına çevirdi.
"Bugün 4 yıl oldu bebeğim. Seni tam dört yıl önce bugün gördüm o gölde." Gülümseyerek elini Steve'in yüzüne koyup okşamaya başladı. "İlk defa böyle bir duygu hissettim ve uzun yıllar boyunca bu duygumla baş etmeye çalıştım, başaramadım. Günler geçtikçe seni unuturum sandım ama yanıldım. Saatler geçti benim sana olan aşkım hiç geçmedi. Her gün daha da büyüdü."
Steve'in gözleri hafifçe dolmaya başladığında Tony onun kirpiklerini okşamaya başladı. "Şimdi ben senin ve oğlum için her şeyi yaparım. Tüm riskleri hesaplamak zorundayım. Son iki aydır aklımdaki tek düşünce eğer bir gün bana bir şey olursa senin ve oğlumun güvenliğini ilk sırada tutmam gerektiği."
"Tony..-"
"İzin ver bebeğim." Tony elini Steve'in yüzünden çekip uzun ceketinin cebinden bir kağıt çıkarttı ve omegaya uzattı. "Ben her zaman sizin yanınızda olacağım ama her seçeneği de gözden geçirmek zorundayım."
Steve kendisine uzatılan kağıdı alıp baktığında gözyaşları peş peşe akmaya başladı.
Kâğıtta Tony'nin öldüğü veya kayboldu an tüm ülkenin kontrolü Steve'e geçmesi ve kralın Steve'in olması gerektiği emir yazıyordu.
"Eğer bir gün sizi bırakmak zorunda kalırsam gözüm arkada kalmasın istiyorum. Biliyorum ki harika bir kral olacaksın."
Steve kağıdı masaya bırakıp hızla Tony'e sarıldı ve gözyaşlarını saklamak için yüzünü alfanın boynuna gömdü. "Bana söz ver Tony. Ben hiçbir zaman kral olmayacağım. Krallıkların hiçbiri benim olmayacak."
Tony içine bir nefes çekip Steve'e sıkıca sarıldı ve burnunu sarı saçlara soktu. "Söz veriyorum. Hiçbir zaman sizi bırakmayacağım."
"Oğluma ve torunuma ben bakabilirim." diye mırıldandı Erik.
Tony Steve'i geriye çekip Erik'e baktı. "Düne kadar senin Steve'in babası olduğunu bilmiyordum. Riske atamazdım."
Erik "Gösterişçi." diye mırıldandığında Tony sırıtarak omuzunu silkti.
Steve ise gözyaşlarını silmeye çalışıyordu fakat devamlı sildiği yaş yerine başka bir yaş geliyordu.
Tony olmadan yaşamayamazdı. Bunu düşünemezdi bile.
"Sevgilim." Tony onun yüzünü ellerinin arasına alıp yaşlarını silmeye başladı. "Bu sadece bir ihtimal. Hem benim seni bırakmayacağımı biliyorsun."
"Biliyorum ama..." Steve'in ağzından bir hıçkırık çıktığında Tony üzüntüyle ona sarıldı. "Beni bırakma Tony. Lütfen."
"Bırakmayacağım. Kaybolsam bile sana geri geleceğim."
Erik tam bir şey diyecekken Charles elinin tersiyle eşinin omuzuna vurdu. "Eğer bu romantik anı bozarsan üç hafta boyunca altta sen olursun."
Erik dudaklarını birbirine bastırdığında Charles gülerek kafasını iki yana salladı.
"Seni seviyorum." diye fısıldadı Steve. "Ve eğer benden önce ölürsen seni asla affetmem."
Tony gülerek Steve'in saçlarına bir öpücük bıraktı. "Söz veriyorum. Yaşlanınca yan yana beraber öleceğiz."
"Evet. Öyle olacak." Steve de gülerek geriye çekildi ve elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.
"Steve bence bu fırsatı iyi düşün." Erik şarabından içerken umursamaz bir tonda konuştu. "Beş tane krallık. Senin yerinde olsam bunu kaçırmazdım."
Steve Tony'e sarılıp başını alfanın göğsüne yasladı ve Erik'e baktı. "Umrumda değil."
"Benim oğlum değil." diye mırıldanarak ayağa kalktı esmer adam. Sonra eşine döndü. "Yavaş yavaş gelmeye başlarlar. Aşağıya inelim mi?"
Charles Erik'in kendisine uzattığı elini tutup ayağa kalktı ve Tony ile Steve'e bir göz kırpıp Erik ile uzaklaşmaya başladı.
"Pekala." Wanda gülümseyerek ayağa kalkıp yukarıyı gösterdi. "Ben de gidip hazırlansam iyi olur."
Tony Wanda'ya el salladığında Steve alfadan çekilip yüzünü tuttu ve kendisine çevirdi. "Seni seviyorum."
"Bunu birkaç saniye önce de demiştin bebeği...-"
Dudaklarının üzerine dudaklar kapandığında gülümseyerek öpücüğe karşılık vermeye başladı.
"Seni seviyorum dememden sıkıldın mı yoksa?"
"Asla." Tony gözlerini kapatıp ikinci öpüşmeyi başlattığında içeriye Charles girdi. Yüzü gergindi.
"Tony." dedi sıkıntılı bir sesle. "Bir sorun var."
Tony kaşlarını çatarak ayağa kalktığında Erik içeriye girdi. "Christian." dedi sinirli sesiyle. "Senin yokluğunu fırsat bilerek saraydan kaçmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mühürlenmiş kalpler ꓃ steve+tony
FanfictionStark krallığının kralı, Shield krallığını ele geçirir. Ele geçirdiği sadece krallık değildir, tatlı omegasını da o hazinelerin arasında bulur. En değerli hazinesi Omega olan Steve Rogers'tır. ↪ABO evreni ↪Alfa Tony Stark - Omega Steve Rogers ↪Mpreg...